BÖLÜM 3 - OPERASYON BAŞLASIN

4.6K 551 273
                                    

Her satırını gülerek yazdığım ve çok çok eğlendiğim bir bölüm sizlerle :) Keyifli okumalar...

----

Genç kız karşısında asılan gelinliğe bakarken gözünden akan yaşları durduramıyordu. Ümran da bir haftadır söylediklerini tekrar tekrar kıza sayıyordu.
“Alev, delirdin mi? Ne yani evlenecek misin gerçekten o adamla? Adam senden en az on beş yaş büyük. Belki daha fazla. Üstelik adama aşık bile değilsin.”

Alev eli ile yüzünü kapadı, “Ümran yeter!” diye bağırdı. “Bende hepsinin farkındayım. Günlerdir de sen sayıyorsun ama anlamıyorsun, ben vazgeçmeyeceğim! Kardeşim her şeyden önemli. Avukatlar bir servet istiyor. Benim o kadar param yok. Bu adam bana en iyi avukatı tutacak, söz verdi.”
“Aman ne yüce bir davranış!” diye homurdandı.
Alev ofladı ve ayağa kalktı, “Neyse ben çıkıyorum. İşten alacağım var, onu gidip alayım.”
“İyi tamam.”

Birlikte evden çıktılar. Alev sola dönüp giderken Ümran da karşı komşunun sorularına yakalanmıştı. On beş dakikanın sonunda kurtulmuştu ki mahallenin başında görünen arabayla kaşlarını çattı.
“Bu şu adam değil mi ya?” diye kendi kendine konuşurken, hırkasını kendine sarıp, ellerini de göğsünde bağlayarak bekledi. Araba evin önünde durup, adam tüm yakışıklılığı ile arabadan inince Ümran gülümsedi. “O askıntı bey, nasılsınız?”

Uğur da gülümsedi ve elini uzattı, “Uğur ben. Uğur Alahanlı. Ama askıntıyı da sevdim.”
“Ben de Ümran,” dedi adamın elini sıkarken. Uğur’un yandaki eve baktığını görünce sırıttı, “Alev’e mi bakıyorsun?”
“İş yerine gittim. Ayrılmış.” Kafasını kaşıdı gülerek. “Merak ettim. Bir sorun yoktur umarım.”

Ümran aklındakini söylemekle söylememek arasında gidip gelirken, ‘eh ne olacaksa olsun’ deyip, “O evleniyor!” dedi birden bire.
“Ne?” diye inledi Uğur. “Yanlış anladım galiba. Ne eğlenmesi? Yani ne yapıyor, tam algılayamadım da.”
“O şişko, kendinden on beş + bilmem kaç yaş büyük ve de aşık olmadığı adamla sırf mecbur olduğu için evleniyor!” dedi bu sefer daha da açıklayıcı olarak.
“Mecbur? Neye mecburmuş ya, sevmiyorsa istemiyorsa neden evleniyor?” diye sinirle bağırdı. Delirecekti. Beş günde ne değişmişti?
Ümran dudağını ısırdı, “Sen bilmiyor musun?”

“Hiçbir bok bilmiyorum. Bilsem sence bırakır mıyım böyle bir şeye kalkışmasını?” ofladı ve ellerini saçından geçirdi. “Neden mecbur? Neye mecbur yani.” Aklına gelenlerle delirecekti. Adam ona bir şey mi yapmıştı? Allah kahretsin, bırakmayacaktı onu. Bırakmamalıydı.
“Kardeşi. Amcası var bunun bir tane. Olmaz olası.” Sonra dudaklarını büzdü, “Çocukları yok. Onur’u istiyorlar. Karşılığında da bir sürü vaatlerde bulunmuşlar. Alev de kabul etmeyince, dava açmışlar.”

“Vay şerefsiz. Kardeşini mi almaya çalışıyor kızdan?” neyseki aklından geçen değildi. Yoksa öyle bir yarayı nasıl iyileştirebilirdi hiç bilmiyordu. Bu olay çözülebilir bir şeydi.
“Hem de ne şerefsiz! Puşt oğlu puşt!”
“Pezevenk! Kimden ne alıyor lan? Toprağın yedi kat dibine sokarım onu!”

“Sok valla!” diye bağıran Ümran birden kendine gelip, etrafa bakındı. “Ay gaza geldim.” Üstünü düzeltti, “İşte bunu maddiyetle yenmeye çalışıyorlar. Bu adamda benimle evlenirsen sana avukat tutarım, şöyle hayat sunarım falan demiş. Evi de var adamın. Sırf kardeşi için evleniyor yani.”
Uğur duyduklarına hem şaşırmış, hem öfkelenmiş hem de kendine kızmıştı? Bir haftadır onu aramamakla, yanına gelmemekle yanlış yapmıştı. Ya daha çok geç kalsaydı? Ya evlenmiş olsaydı? Bunu düşünmek bile istemiyordu. “Nerede şimdi?”
“Ya sana dediğimi bilmesin lütfen.”

“Tamam. Ne zaman evleniyor? Gerçi bok evlenir de o adamla, doğru şu ne zaman evlenmeyi düşünüyor?”
“Yarın. İkide nikah.”
Uğur başını salladı ve gülümsedi. “O nikah olmayacak! Sen benden haber bekle!”
Ümran’ın gözleri kocaman açıldı, bu adam bu kıza gerçekten aşık olmuş olabilir miydi? “Sen ciddi misin?”

ATEŞ SENİ ÇAĞIRIYOR - TUTKU SERİSİ III - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin