BÖLÜM 7 - BEN ONA RESMEN AŞIĞIM

4.7K 520 198
                                    

Uzunnnn ve eğlenceli bir bölüm sizlerle :) ben çok eğlendim, umarım sizde eğlenirsiniz :)

-*-

Uğur tişörtünü giyerek mutfağa girerken kızın buzdolabının içine girecekmiş gibi duruşunu izleyip sırıttı, “Merak etme, kız saklamıyorum buzdolabımda. Onun için yatak odamdaki dolaplara bakman gerekmiyor mu?” dedi tabureye oturarak.
Alev birden adama döndü, “Kız aramıyorum, arasam emin ol ilk tuvalete bakarım,” derken burnunu diklemişti. “Çok akıllı mısın sen? Ben yatak odasına koşacağım oraya bakmak için, kız da buradan çıkıp tüyecek değil mi? Hah!”
“Ooo! Senden de bir şey kaçıramam. Çok zekisin,” dedi yalancı bir şaşkınlıkla. “Valla hiç kaçamak yapamayacağım görüyor musun?”

“Zeytin arıyorum, zeytinin yok mu zeytin?”
Cık, yaptı adam. “Zeytin sevmem ben. O yüzden evimde olmaz. Ama aklımda olsun, alırım bundan sonra.”
“Ya ama...” dudaklarını sarkıtınca, Uğur uzanıp iki eliyle dudağını kıstırdı.
“Yapma şunu, öperim sonra karışmam.” Sonra çapkınca sırıttı, “Öpeyim mi?”

“Öpme! Tamam, peynir kafi,” peyniri ve reçelleri adamın masa gibi kullandığı tezgaha dizdi. Tereyağ ve bal da getirmişti. Adamın yanındaki tabureye otururken, “Eee neler yaptın?” diye sordu bir simide tereyağ ve bal sürüp adama uzatarak. İşin asıl garip yanı bunu bilinçsiz ve gayet doğal bir şeymiş gibi yapmasıydı.
Uğur çaktırmadan gülümseyerek elinden almak yerine uzanarak dudaklarını parmaklarına değdirip almıştı simidi ondan, “Aynı, işe gelip gidiyorum işte,” derken kızın yüzüne baktı. Alev donup kalmıştı. Uğur sırıtarak kendi dudağının kenarına bulaşan balı parmağı ile alıp, emerken “Ne?” dedi.

“Elinle de alabilirdin.”
“O zaman böylesine deli olmazdın,” diye mırıldanıp dudaklarını yaladı bu sefer. “Öyle değil mi?”
“Edepsizleşmesen mi iki dakika?”
“Denerim. Ama zor,” dedi gülerek. “Öpeyim mi? Bence tam şuan öpüşmemiz gerekiyordu.”
“Öpme Uğur! Allah Allah! Bir de babasına güvendik. Ailenin en edeplisiymiş de yok neymiş! Laf!” eline başka simit alıp peynir koydu arasına ve sinirle ısırdı.

“Babama mı güvendin?” kahkaha attı, “Ne saçma bir güvence! Çünkü Çınar dayıma çekmişim ben! Kendisi gayet de edepsiz bir damat furyasının atalarındandır.”
Ellerini havaya kaldırdı Alev, “Aman ne büyük bir meziyet. Bir de gurur duyuyor bunu derken.”
“Yani güzel bir şey.” Sonra kaşlarını çattı, “Allah aşkına uzattığın ekmeği aldım sadece. İleriye gitsem dayak yerdim her halde.” Başını sağa sola salladı. “Bir kere öpüşelim mi? Gösteresim geldi.”

“Öpme Uğur! Ay merak ettik sanki!”
“İyi tamam ya. Ee sen neler yapıyorsun?” -Konuyu kapat oğlum, yoksa bu sohbet yatak odasında bitecekti. Bu kızın siniri, utanması nasıl oldu da onu baştan çıkarmıştı böyle, ne saçma!
“Hiç. İzin günüm bugün. Seninle iş yerine gelirim belki dedim. Hem...” dudağını ısırdı, “Kocamın iş yerini hiç görmedim.”
“Isırma şu dudakları! Ben yapamazken yapma!” dedi sakinleşmeye çalışır bir vaziyette.
“Anlamadım.”

“Tabii gideriz karıcığım diyorum, neden olmasın,” dedi doğal olmaya çalışıp, yutkunarak. “O zaman ben üstümü değiştireyim. Hemen geliyorum.”
“Ee kahvaltı?” diye sordu.
“Yedim ben.” Kızın dudaklarından çek o bakışlarını! “Çok doydum!” -Bok doydun! “Hemen geliyorum!” -İnşallah!!!
“Peki. Bekliyorum. Bende buraları toplarım.”

***

Dünya yürürken adamın ceketinin kenarını tutuyor, otelin karanlık, loş koridorunda tir tir titriyordu. “Uygar bey, bu ismi lazım değiller, görünüyorlar mı? Yoksa sesleri mi duyuluyor sadece?”
“Ne?” durup kıza baktı,  “Dünya şu babasından bir şey isterken ısrar eden küçük kızlar gibi ceketimi tutmayı bırakır mısın önce?”
“Ya korkut korkut, sonra bırak Dünya. Yok öyle bir Dünya! Korkarım ben!” etrafına bakındı ve sessizleşti, “Ateşe mi geliyorlar?”
“Evet,” dedi o da fısıltıyla, “İki sevgilinin en ateşli anını basıyorlar. İlk gece çiftlerine özellikle. Zamanında bu otel ilk yapıldığında, evlenen bir çift, fantezi yaparken oteli yakmış.”

ATEŞ SENİ ÇAĞIRIYOR - TUTKU SERİSİ III - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin