13. BÖLÜM - TARİH VE TEKERRÜR MESELESİ

4.4K 520 135
                                    

-*-


“Ben protokolü hazırlarım isterseniz, ilk celsede-“
“Kes Karahan!” adama yavaş yavaş yaklaşırken Karahan da geri geri gidiyordu, al işte delirtmişti sonunda kızı, aman ne güzel. Dünya elindeki tabağı bırakıp ellerini havaya kaldırmıştı korkudan. “Boşanacakmış öyle mi?” dedi Alev sakin ama oldukça öfkeli bir sesle. Gözleri de bir tuhaf bakıyor, Karahan’ın yutkunmasına neden oluyordu.
“Şey... Yani, tehlike yok ar-”

“Aramızda kalsın ama sana bir sır vereceğim,” diye fısıldadı, sesi çok tehlikeliydi ve Karahan gelecek sırdan tırsıyordu. Sonra gülümsedi, bu çok da sevimli bir gülümseme değildi ve bastıra bastıra, “Bok boşanacağım!” dedi sinirle. Karahan kızın dediği şeyi duyunca Elmas’a bakıp gülümsedi. “Sırıtma! Dediğimi anladın mı?”
“Hiç bir kelimeyi bu kadar iyi anlamamıştım. Çok iyi anladım Alevciğim.” Elini havaya kaldırıp, “Ben senin tarafındayım zaten emin olabilirsin. Dostum ben yani!”

“Ben kötü polisim sende yardımcım olacaksın.”
“Sonuna kadar.”
Etrafına bakıp, “Şimdi!” dedi gözlerini kısarak, “Bana hepiniz yardım edeceksiniz ve Uğur’a hiçbir şey söylemeyeceksiniz!”
Dünya hala elleri havada başını aşağı yukarı sallarken Alev Dünya’nın yanındaki kıza bakıp onu süzdü. “Yeni o,” diye açıklama yaptı Dünya. “Dış dünyadan.”

“Seni hiç gözüm tutmadı dış kapının mandalı.”
Dünya ona doğru eğildi, “Sorma, bende çok şey etmedim,” dedi yüzünü buruşturarak. “Yani adı Harika ama, çok da bir şey bekleme, matah bir şeyi yok. Harikalık bir durum yok yani.”
“Belli belli. Sevmedim seni dış dünyalı.”
Dünya sırıttı, “Demek elti olarak başkasını benimsemişse, akıllı kız!”

Uygar yüzünü buruşturdu, “Bu mu akıllı? Zır delisiniz lan hepiniz. Neden şuan ben kendimi kötü adamlar tarafından rehin alınmış gibi hissediyorum acaba?”
“O da sizin sorununuz Uygar bey!” başını başka tarafa çevirdi.
O anlarda Alev etrafına bakındı ve Bade’ye gözü takılınca sinsice sırıttı, “Bade teyze!”
“Bir erkeği yola getirmenin en etkili Ernez kuralları operasyonunu daha geliyor her halde!” dedi kadın alkışlayarak. “Yaparız bir şeyler artık. Tahtını aldığım kadının hakkını vermek lazım sonuna kadar.”

Meltem yutkundu, “Ay Mert Ali, Bade işe el attıysa oğlum yandı demektir. Yani gitsin düz düz özür dilesin, affeder oğlum zaten. Yazık değil mi oğluma, Ernez ailesinin eline atıyor oğlumu. Ay valla bu Bade oğlumu sürüm sürüm süründürür, derisini yüzer.”
Mert Ali başını sağa sola salladı, “Merak etme hayatım, oğlumuz belli ki kızı azıcık süründürecek, o da oyunu kuralsız oynayacak. Otur ve izle,” dedi göz kırparak. “Çok eğlenceli olacak bence.”

“Bade Ernez’den bahsediyoruz, Bade Şimşek’ten değil!” diye tısladı, “Yazık değil mi oğluma? Allah Allah ya, kızını versek Bade’nin eline, öyle olmazdın ama!” saçını savurdu ve Alev’e baktı, “Alevciğim, acaba gidip konuşsan da öyle mi halletsek-”
“Meltem teyze!” dedi sözünü keserek, “Düz düz konuşulmuyor demek ki Bade teyzeden yardım aldım.”
Bade sırıttı, “Kıyamadı tabi oğluna...”
“Yani şey...” diye geveledi Meltem, “Son çarede safhasında değiliz ya, ondan dedim ama sen bilirsin tabi yine de.”
Alev Bade’ye bakıp, “Çok güzel olacak çok,” dedi.

***

“Evet Burak abi seni dinliyorum,” dedi Uğur dikkatlice ona bakarken.
Burak gözlerini kıstı ve “Çok büyük oynayacaksın...” dedi. “Yani en önemli faktörü devreye sokacaksın.”
“Neymiş en büyük faktör?”
“Sakın korunma! Ben korunsaydım şuan Bade ile evlenmezdim. Korunmayacaksın oğlum, bu kadar basit. En etkili yöntem!”
Uğur kafasını kaşıdı, “Abi ya, o ‘Korunmak önemli’ kuralına ne oldu?”

ATEŞ SENİ ÇAĞIRIYOR - TUTKU SERİSİ III - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin