"Ulaş biraz daha hangi tişörtü giyeceğine karar veremezsen o iki elbise askısını da kafana geçireceğim, o olacak!"Kulis koltuğunu yine yatak olarak kullanmaya giriştiğim sırada Işık'ın son hız söylenirken hışımla içeri girmesiyle gözlerim onu buldu.
Hayır, normal şartlarda da pamuk şekeri gibi bir yapıya sahip olduğu söylenemezdi ama... Bu yine niye delirmişti ki?
Biz, bakakalmışken onun iki adım arkasından odaya elinde iki adet askı ve şaşkın suratıyla giren Ulaş'la neler olduğunu anlamış olduk.Her zamanki gibi, Ulaş yine Işık'ı delirtmişti.
Alışmıştık artık, klasikleşmişti. Ve, Ulaş'ın bunu çoğunlukla çabasızca yapabilmesi detayı; durumu daha da kemikleştiren bir şeydi.
Dün gece Uraz'ın attığı son mesajı görüldüde bırakınca, banyodan çıkıp meraktan çatlamış bir vaziyette yanımda beklemeye başlayan Işık'a detaylı rapor geçmiştim.Bugünse sabahtan, babamın bizi kargalar bile uyurken kaldırmasıyla güne baya erken başlamıştık ve erken başlayan günün yoğunluğu bitmek bilmezken saatleri devirmeye devam etmiştik.
Alanda görevli olacaklardan üç kişi rahatsızlanınca işler biraz aksamıştı, sabahtan beri ortalığı toparlamakla uğraşıyorduk. Gün boyu organizasyonla ilgilenmiş, akşam üstü de ses kontrolü saatinde teşrif eden muhteşem dörtlü ile uğraşmıştık.
Ve bugün kuliste kalacak olan kişi Işık olduğu için ben bir de bütün gece konser boyunca uğraşmaya devam edecektim.
Kısacası güne puanım on üzerinden eksi beş falan olabilirdi."Sahne saatinize yirmi dakika kaldı. Hazırlanmayı beceremeyeni, pijamayla fırlatırım sahneye! Hiç acımam, amcama da siz hesap verirsiniz! Ona göre!"
Işık söylenmeye devam ederken ben kalkıp Buğra ve Pamir'in takılarını seçtim. Pamir beyciğim mikrofonu tutarken hoş görünüyor diye yüzüklere sarmıştı son birkaç aydır. Uraz ve Buğra da uzun kolyeleri seviyordu.
Kulisin takıcı başı olmuştum sayelerinde. Resmen elimin altında, ufak çaplı bir bijuteri mağazası açacak kadar malzeme vardı.
"Uraz sen de bir şey söylemeyecek misin abicim?"
Tişörtlerden birini kafasına geçirmekle uğraşan Ulaş'ın çoktan hazırlanıp bir köşeye çekilmiş, telefonuyla oynayan Uraz'a seslenmesiyle bakışlarımı ona çevirdim.
Tekli koltukta, sanki biraz sonra konsere o değil de dublörü çıkacak kadar büyük bir rahatlıkla yayılmıştı.
"Uyuşukluk yapıyorsunuz, sonra da bu bücürlerden laf yiyorsunuz abicim ben ne yapayım?"
Verdiği cevapla tek kaşım anında ve istemsizce kalkarken bir an için Işık'la göz göze geldim. O da benzer bir ifadeyle bana bakıyordu."Yalnız size laf söyleyen o bücür dediğin kızlar olmasa kim toplayacaktı o kıymetli kıçlarınızı? Bir desene onu."
Işık'ın benden önce cevap vermesiyle ise sırıtırken önüme döndüm. Her defasında içimden geçenlere tercüman olmayı başarıyordu.
"Bak bu konuda haklılar abicim."
Buğra'nın eklemesiyle ise gülümseyerek ona döndüm. "Sen de iyi savunuyorsun ha kızları."
Pamir, yüzüklerini düzeltmekle uğraşırken Uraz'ın yanındaki koltuğa oturdu ve muhabbete dahil oldu.
"Kıymetimizi bir tek o biliyor olabilir mi acaba? Bazılarının bücür diye laf söylemesinin aksine!"
Daha fazla Dayanamayıp araya girdiğimde ona laf dokundurmadan duramamıştım tabi.
"O 'bazıları' ben mi oluyorum?"
Beyin hücreleri çalışıyor olacak ki kendisine dokundurulan lafı anlamış, ve cevap vermişti beyefendi.
"Ben lafı ortaya koydum canım, üzerine alınan alınsın."
Gözlerimi kısarak ona baktıktan sonra saçlarını yapmakla uğraşan Ulaş'a döndüm ve onunla ilgilenerek kafamı dağıtmayı tercih ettim.
Muhabbet sona erdikten sonra sahne öncesi kalan yirmi dakika da su gibi akıp geçince ve bizimkiler sonunda hazırlanma merasimlerini bitirince telefonlarını teslim alıp arkalarından ben de çıktım.
Onlar sahnedeyken acil bir arama gelirse biz ilgileniyorduk. O yüzden telefonları bizde duruyordu.
Sahne kulakları ve normal mikrofonlara bir şey olmasına karşın takılan yaka mikrofonları ayarlandığı sırada ben de göz ucuyla alana baktım. Her zamanki gibi, çığlık çığlığa bekleyen genç kız popülasyonu ağırlıklı bir kalabalık vardı.
E tabi, sahneye çıkacak ekip dört tane yakışıklı ve sap müzisyenden oluşunca haliyle ortalık genç kız kaynıyordu."Sahnede cozutup kendinden geçeni gitar kablosuyla boğarım ona göre! Delirmeyin, ağzının suyu akan kızları da delirtmeyin."
Son kontrollerini yaparken uyarılarımızı tekrarlamayı ihmal etmiyordum tabi ki.
"Sen gittikçe kuzenine benzemeye başlıyorsun Adel."
Pamir'in yorumuna karşın Ulaş'ın kahkaha atmasıyla sırıttım ve ellerimi belime yerleştirdim ve sırıttım.
"Benim fantezi dünyam Işık'ın kafa güzelliğinden beterdir canım. Bence ters tarafıma denk gelmeyin."
"Bacak kadar boyunla ne yapmayı planlıyorsun acaba?"Az önceki laf sokmama meydan okumak ister gibi bana laf atan Uraz'la yine tek kaşımı kaldırıp ona baktım.
"Işık, çaldığın o gitarın sapını senin müsait bir yerine sokar mesela. Ama ben o gitarın tellerini söker, yerlerine senin ses tellerini takar; solo attırırım Arkan. Bilmem anlatabildim mi?"
Verdiğim cevapla Uraz hariç hepsi sırıtmaya başlayınca zafer kazanmış bir ifadeyle ona baktım."Daha farklı fantezilerimi de duymak ister misin? Yoksa kıçını dönüp sahneye çıkmayı mı tercih edersin? Ha sayın gitarist?"
"Evet, Adel haklı beyler haydi sahneye."Buğra, ortamı toplamaya giriştiğinde ise arkamdaki kolona yaslandım ve kollarımı önümde bağlarken beni süzmekte olan Uraz'a dik dik bakmaya devam ettim.
"Ne oldu? Bücür dediğin kızın laflarına bir bozuldun sanki? Senin de mi akordunu yapsak? Sahnede kalmayasın sonra."
Eğlenir gibi konuşmama karşın o da sırıttı. "Küçük kardeşlerin ne söylediğini pek önemsemez abiler. Takılma sen."
Verdiği cevaptan sonra piç gülümsemesi ile kulaklığını takıp bana arkasını dönerek gitarını aldı.
Bense arkasından kıstığım bakışlarımla onu takip ettim ve gözlerimi devirmemek için insan üstü bir çaba sarf ederken sinirle soludum.Bücür küçük kardeş lafı yaptığı kızla bilinmeyen numaradan konuştuğunu bilse kaç derece dönüp göt olacaktı, merak ediyordum.
➿➿➿
Yorum yapmayı unutmadan ve oy vermeden geçmeyin lütfen olur mu? 🙃🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NOVA || texting (+18)
Teen FictionBilinmeyen Numara: Sen benim sesime, kelimelerime sağırsın Uraz Barın Arkan Bilinmeyen Numara: Bakıyorsun ama görmüyorsun notalarımı Bilinmeyen Numara: Kulaklarına dolsa da duymuyorsun şarkılarımı Bilinmeyen Numara : Ama öyle bir gün gelecek ki, be...