Dün, ben Uraz'la yazışmayı bitirdikten kısa bir süre sonra babamdan talimat gelmişti ve bu geceki konserin yapılacağı şehre doğru yola çıkmıştık.Gece yola çıktığımız için ancak sabaha karşı şehre varmıştık. O yüzden de otele bile gitmeden direkt konser alanına geçmek zorunda kalmıştık.
Gruptakiler ses kontrolü ve son prova için sahnedeydi, babam dün gece herhangi bir olay çıkıp çıkmadığına dair magazinleri kontrol ettiriyordu, biz de Işık'la birlikte kuliste oturuyorduk.Çünkü canım babacığım insafa gelmiş, çocuklar ses provasındayken dinlenmemize izin vermişti.
"Bu iş sandığımdan da eğlenceli bir hâl almaya başladı! Çabuk yola gelmeye başlamış beyefendi."
Işık'ın sesiyle düşüncelerimi bir kenara bırakıp yeniden ona döndüğümde uzattığı telefonumu aldım.
"Dün gece resmen goller üst üste geldi Yani. Önce seni o kalabalığın içinden kurtardı, sonra da Nova'yla yazıştı. Biz fark etmeden kaşla göz arasında bir şeyler mi içti acaba ne yaptı?"
Sevgili kuzenim kendi kendine konuşmaya başladığında ise nefesimi verdim.
Beni hayranlarının kalabalığından kurtarmasını hâla anlamlandıramıyordum. Önüme sunduğu bahaneyi zaten yememiştim ama bir türlü çözemiyordum.Yan yana olduğumuz zamanların yüzde doksanında benimle konuşma girişiminde bile bulunmayan adam resmen beni ezilmekten kurtarmıştı. Parçalar birbirine oturmuyordu.
"Yorgunluktan sahnede uyuyakalsam ne olur?"
Biz, kendi aramızda konuşmaya dalmışken kapının açılması ve malum dörtlünün içeri doluşmasıyla gözlerimizi onlara çevirdik.
Ulaş gözlerini ovuştururken söyleniyordu.
"Ben bateri çubuğunu kafana geçiririm, Birkan abi de seni ebenin çıkardığı yere geri sokar güzel kardeşim."
Buğra, ona bıkkın bir ifadeyle cevap verirken benim yanımdaki boşluğa kendini attı.
"Ya da başka bir seçenek, boşluğunu bulan fanlar üzerine atlar."
Pamir'in yorumuyla ise gülmeden edemedim. Hele ki dün geceden sonra gayet yerinde bir tespit olmuştu.
"O değil de dün harbiden iyi yırttık. Birine bir şey olacak diye çok korktum."Dördü de boş koltuklara yayılınca tabi ki kaçınılmaz son olarak, dün gecenin kritiği başlamıştı.
"Bir şey olmuş olsa haberi gelirdi. Ama siz de iyi kurtardınız kızları."
Ulaş'ın yorumuna Pamir'in yaptığı eklemeyle nefesimi verdim. Maalesef ki haklıydı.
"Buğra'dan alıştığımız bir hamleydi ama Uraz bey şaşırttı açıkçası. Hayırdır soğuk prens? Buzların mı eriyor yoksa?"Işık, Uraz'ın ağzından laf attığında merakla karşımda oturan vatandaşa döndüm. Bakalım ne cevap verecekti?
Daha da önemlisi, Nova'ya söylediği şeylere tutarlı bir cevap mı olacaktı söyleyecekleri?
"Bıraksaydık da o kalabalığın arasında tost mu olsaydınız? Baktım bu Ulaş dangalağından hayır gelmeyecek, Pamir zaten anca kendi kıçını kurtarmaya çalışıyor; mecburen el attım."Yeşil irisleri bir an için yüzümü bulsa da anında Işık'a geri döndü. "Ayrıca kardeşimiz gibisiniz bir nevi, size kötü bir şey olmasına izin veremeyiz. Değil mi Buğra?"
Topu bir anda Buğra'ya atmasıyla içten içe şaşırsam da yüzümde herhangi bir mimik oynamamasına dikkat ettim.
Ne alakaydı ki şimdi? Niye lafı evirip çevirip Buğra'ya yollamıştı?
"E yani."
Buğra ise bir göz kırpması kadar kısa bir an için yerinde gergince kıpırdadıktan sonra devam etti.
"Siz yeri gelince, hatta genelde bir neden bulup ağzımıza sıçıyor olabilirsiniz ama gerektiğinde biz de sizi korumalıyız."
"Yalnız var ya, birkaç kişi fotoğraflarınızı falan çekti. Ben arkada olduğum için gördüm. Bir sıkıntı çıkmaz değil mi?"Ulaş'ın verdiği bilgiyle hepimiz ona döndük. "Lan onu ne ara gördün?"
Pamir şaşkınlıkla ona bakarken ben bezgin bir ifadeyle başımı iki yana salladım.
Hayranlar, benim diyen magazin muhabirlerinden beter bir hâl almaya başlamıştı son zamanlarda. Dün gece de görüntü almak isteyen magazincilerin en az beş katı kadar fan vardı kameraya çekmeye çalışan."Zannetmiyorum ya, amcam geldiğimizden beri medyadaki haberler ve dün geceki alandan verilen bilgilerle ilgileniyordu. Bir şey varsa öğreniriz zaten."
Ben sessiz kalmayı tercih edince soruyu cevaplayan tabi ki Işık olmuştu.
Onların konuşmaları devam ettiği sırada içimdeki meraka yenik düşüp tam telefonumu alıp sosyal medyaya bakacaktım ki kapının bir anda, hatta hışımla açılması ve mahkeme duvarından beter bir suratla babamın içeri girmesiyle her şeyi unuttum."İyi, hepiniz buradasınız. Önemli bir konu var, konuşmamız gerekiyor."
Buz gibi bir ifadeyle yanımıza gelip oturduktan sonra sırayla hepimize baktığında gergince yutkundum.
Bu hali pek iyiye alamet değildi.
Kesin çok kötü bir şey olmuştu.
@adellerdenn: bekliyoruz işte... 📸
1547 beğeni/210 yorum@u.barınnarkann: waiting or not?
14784beğeni/yoruma kapalı➿➿➿
Oy vermeden geçmezseniz çok seviniriiim. 🖤🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NOVA || texting (+18)
Novela JuvenilBilinmeyen Numara: Sen benim sesime, kelimelerime sağırsın Uraz Barın Arkan Bilinmeyen Numara: Bakıyorsun ama görmüyorsun notalarımı Bilinmeyen Numara: Kulaklarına dolsa da duymuyorsun şarkılarımı Bilinmeyen Numara : Ama öyle bir gün gelecek ki, be...