Selam güzellerim yepyeni bir bölümle karşınızdayım 🥰
Büyük bir keyifle yazdım, siz de keyif alarak okursunuz umarım 🖤
Oy ve satır arası yorumlarını unutmayalım lütfen 😘
Bu bölüme gelen en güzel yorumun sahibine bir sonraki bölümü ithaf etmeyi düşünüyorum ❤
Öylece kaldım. Başımdan aşağıya kaynar su dökmüşlerdi sanki. Arife teyze bizi biliyordu. Ne zaman fark etmişti? Çok mu belli etmiştik yoksa Fırat ya da Elif mi söyledi? Madem biliyordu Bilge konusunda niye öyle davranmıştı?
Titreyen ellerimi saklamak için bacaklarımın altına koyarken gözleri üzerimde olan kadına bir cesaretle döndüm. Kuruyan dudaklarımı aralayıp zorlukla "A... Arife teyze..." demiştim ki "Bir şey söylemene gerek yok kızım." diyerek sözümü kesti. "Seninle böyle bir konuda konuşmak benim için yeterince zor. Ama beni anlaman gerekiyor."
Sesi fazlasıyla üzgün gelirken istenmediğimi daha fazla hissettiremezdi herhalde. Beni oğluna mı layık görmüyordu, başka bir sorun mu vardı bilmiyorum. Ama içimde bir şeylerin kırıldığını hissederken elimi iki avucunun arasına aldı. Hüzünlü bakan gözleriyle "Seni öz kızımdan bir gün olsun ayırmadım Pelda. Elif neyse sen de osun benim için." dediğinde "Ama..." diyerek burukça gülümsedim. Anlamamış gibi yüzüme bakarken "Böyle başlayan cümlelerin devamında illa bir ama, fakat gelir Arife teyze. Buyur, devam et." diye devam ettim.
Derin bir nefes alırken "Haklısın kızım. Aması var." deyip zorlukla yutkundu. "Seni ne kadar sevsem de olmaz Pelda. Ne zamandır var bilmiyorum ama daha fazla birbirinize bağlanmandan bitirin bu işi."
Bu işi? Kolay ya da sıradan bir şeyden bahseder gibi ne kadar rahat söylüyordu?
Gözlerim kısılırken "Neden?" diye sordum doğrudan ve elimi çektim ellerinin arasından. O bir şey demeyince istenmediğimi göz ardı ederek, tüm gururumu ayaklar altına alıp ben devam ettim. "Madem sen bana dürüst geldin, ben de sana karşı açık olacağım Arife teyze. Fırat'la aramızdaki bağ gelip gececi bir heves değil. Kolayca bitirebileceğimiz ya da bitirmek istediğimiz bir şey hiç değil. Bağlanmayın diyorsun ama geç kaldın. Ben vazgeçsem Fırat geçmez. Çok yeniyiz belki daha, inanmıyorsun bize. Ama lütfen böyle önyargılı olma."
"Önyargıyla bir alakası yok kızım. Olmaz diyorum, ne olur zorlama."
Sesindeki anlam veremediğim çaresizlik kaşlarımın çatılmasına neden oldu. "Biz bu yola çıkarken gerekirse herkesi karşımıza alırız diye çıktık Arife teyze."
Benden böyle bir yanıt beklemiyor olsa gerek kaşları havaya kalkarken "Bize karşı geleceksiniz yani?" diye sordu hayret içinde.
"Karşımızda olan sizsiniz."
"Bu kadar mı aşk bürüdü gözünüzü kızım?" dedikten sonra inanamıyor gibi güldü. "Aşk meşk hep yalan. Zamanla bu deli divane halleriniz bitecek, sıkılacaksınız birbirinizden. Ne kadar sürecek zannediyorsun?"
Sözleri ne kadar net ve keskindi. Ne kadar emindi bir gün biteceğimizden. "Şimdiye kadar Fırat'la çok iyi bir ilişki grafiği sergilemediğimizin farkındayım. Sürekli kavga edişlerimize şahit oldunuz, o yüzden konduramıyorsunuz, yakıştıramıyorsunuz belki. Ama biz duygularımızdan emin olmadan adım atmadık birbirimize Arife teyze. Elbette geleceği göremeyiz. Neler olur bilemeyiz. Fakat yarın ne olur korkusuyla da adımlarımızı atamayız. Bazı şeyleri görmek için yaşamak gerekir. Bırakın, istediğimiz gibi yaşayalım ilişkimizi. Olmayacaksa da kendimiz karar verelim buna."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAFDERİN (DÜZENLENDİKTEN SONRA BÖLÜMLER YENİDEN YÜKLENECEK)
RomanceKüçücük bir kıvılcımın beni tutuşturacağını asla bilemezdim. Ateşi yakan oydu, Yangını başlatan oydu, Yangını harlayan oydu, Yangın oydu, Yanansa bendim.. Berrak, içi dışı görünen sığ bir su kadar Saftım, beyazdım. O ise sonu görünmeyen dipsiz bir...