25-Karın mıyım?

7.9K 702 605
                                    


Selammm🥰

Nasılsınız güzellerim?

Oy sınırı tamamlanmadı ama belli bir günü geçince siz de ısrar edince yine size kıyamadım attım bölümü. Bir önceki bölüm bana saydıranlar şimdi utanabilirler :)

Yeni bölüm için sınırımızı arttırmayıp yine aynı koyacağım ama bu kez tam dolmadan yayınlamayacağım. Sizi düşünürken aynı zamanda ben de düşünülmek, emeğimin karşılığını almak istiyorum 😘

🌟YENİ BÖLÜM İÇİN SINIRIMIZ 400 OY 500 YORUM🌟

Keyifle okuyun🖤

'Allah der ki; Kimi benden çok seversen onu senden alırım. Ve ekler; Onsuz yaşayamam deme, seni onsuz da yaşatırım. Ve mevsim geçer, gölge veren ağaçların dalları kurur, sabır taşar, canından saydığın yar bile bir gün el olur. Aklın şaşar, dostun düşmana dönüşür. Düşman kalkar dostun olur. Öyle garip bir dünya, Olmaz dediğin ne varsa olur. Düşmem dersin düşersin. Şaşmam dersin şaşarsın. En garibi de budur ya; Öldüm der durur yine de yaşarsın.

Mevlana ne güzel anlatmış değil mi? Benim durumum da tam olarak böyleydi.Ben sanırım Fırat'ı haddinden fazla sevmiştim. Onsuz yaşayamam derken yaşamıştım. Hala da yaşıyordum. Canım dediğim, canımdan daha çok sevdiğim adam bana el olmuş, düşman olmuştu. İnsanoğlunun başına bu hayatta gerçekten her şey gelebiliyordu. En ummadığın yerden darbe alırken hayat seni bir anda alaşağı ediveriyordu.

Öldüm diyordum yaşamaya devam ediyordum. Daha fazlası olmaz, bu kadarı da olmaz diyordum daha ağırı oluyordu. Takmıyor gibi görünüyor ama içten içe bitiyordum. Yaşarken her geçen gün ölüyordum ben. Yaşaya yaşaya ölüyordum.

Gözlerimin önü kararır gibi olurken destek almak adına yanında durduğum minibüsten tutundum. Bacaklarım zangır zangır titrerken üzülsem mi sevinsem mi bilemiyordum. İstediğim olmuştu. Fırat ve Ayşenur birlikteydi. Bu durumda Fırat'a olan nefretim büyüyecek ve ben onu kolayca unutabilecektim. Peki öyleyse neden mutlu değildim?

Ne beni ne de sevgimi haketmeyen bir adamı sevmiş hatta hala seviyor olmaktan ölesiye utanç duyuyorum!

Kaderim böyle mi devam edecekti gerçekten? Sevilmeyi hak etmiyor muydum ben? Hayatıma kimi aldıysam pişman etmişti beni. Kimi aldatmış, kimi iddia konusu yapmış, yapmakla da kalmamış beni bir paçavra gibi bir köşeye fırlatmıştı.

Fırat için kullanılmış bir peçeteydim sadece. Evet, filmlerde tabir edilen o çirkin sözü bana layık görmüştü. O benim için her şeyden daha değerliyken ben onun için bir hiçtim.

Arkama dönerek hissizleşen bacaklarımla bir iki adım atmıştım ki adımı seslendi. "Pelda!"

Bir buçuk yılda çok şey değişmişti. Ama adımı seslenişi hiç değişmemişti. İsmim dudaklarından öyle bir çıkıyordu ki aramızda geçenlere, örülen tüm duvarlara inatmış gibi.

Olduğum yerde birkaç saniye öylece kaldım. Bu süreyi iyiyim izlenimi vermek adına güç toplamak için kullandım. Derin bir nefes aldıktan sonra yüzüme taktığım maskeyle onlara döndüm. Yan yana durmuş öylece bana bakarlarken hafifçe gülümsedim.

Kanaya kanaya güller açtım yine.

Omuzlarımı dik tutmaya çalışırken elimdeki bitmeye yaklaşan sigarayı havaya kaldırıp "Sigara içmek için kaçmıştım." dedim. Fırat sigara içtiğimi bilmediğinden olsa gerek şaşkınlıkla yüzüme bakakalırken devam ettim. "Sizi görünce rahatsız etmek istemedim. Özel bir şey konuşuyordunuz sanırım."

SAFDERİN (DÜZENLENDİKTEN SONRA BÖLÜMLER YENİDEN YÜKLENECEK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin