-Bölüm 1-

2.1K 62 162
                                    

Başlama tarihiniz?

~~~

Bir yolculuğa çıkmışım şimdilerde. Gözlerim geçip giden yolları süzerken zihnim kulaklığımdan çıkan şarkı seslerinin arasında geziniyor. Boşluktayım, kimsesizim. Benim dediğim her şey gitti, geriye bir avuç kimsesizlik kaldı. Kimsesizliğimi aldım, koydum bavula. Tuttum anıları elinden, gözyaşlarımı koydum cebime yeni bir şehre yola koyuldum. Benim hikayem nereye gider bilmiyordum ama ben şimdi acılarımdan uzağa gidiyordum.

~~~

Şoförün uzattığı bavulu sıkı sıkıya tutarken koca otogarda ilerlemeye başladım. İçimde hata yaptığımı hissettiren kırıntılar oluşurken dudaklarımı birbirine bastırıp ilerlemeye devam ettim. Nereye gideceğini bilmiyordum. Buraya, bu şehre yabancıydım. Birkaç akraba ziyareti dışında hiç gelmediğim bu yer, şimdi yeni evim olma yolundaydı.

Birinin koluma dokunmasıyla irkilerek yanıma döndüm. Kırklı yaşlarda olduğunu tahmin ettiğim amca usulca bana bakarken "Buraya yabancı gibisin evladım." dedi.

"Nereye gideceksin? Hangi otobüsü arıyorsun? Yardımcı olayım sana."

Sahi, nereye gidecektim?

"Ben... Şey..." diye kekelemeye başladığımda aklıma beliren tek bir isim vardı: Biricik. Annemin kuzeninin kızı. Muhtemelen yanına gittiğim için pişman olacağım kişi.

"Ben Kadıköy'e gideceğim." Sonunda söyleyebildiğimde amca tebessüm ederek bana yol gösterdi. Ve yaklaşık on dakikanın sonunda otobüs harekete başladı. Pişman olmayacağıma kendimi inandırmaya çalışarak gözlerimi kapattım.
___

"Kızım sen manyak mısın?" Bağırışı salonda yankılanırken bunu umursamadan devam etti.

"Ne demek öylece bir mektup bırakıp geldim?"

Bana bağırması sabrımı iyice zorlarken "Bana bağırıp durmayı kes Biricik!" diye çıkıştım. "Annem yokken beni o eve bağlayan hiçbir şey de yok."

Sesim az öncekinin aksine oldukça kısık ve titrek çıkarken anında dolan gözlerimi kırpıştırdım. Kendimi toparlamak adına derin bir nefes alıp devam ettim.

"Ayrıca şu zamana kadar sana birçok konuda yardımcı oldum. Şimdi sıra sende."

Haklı olmam hoşuna gitmemiş gibi sinirle baktı bana. "Sen benim hayatıma uygun değilsin." Bu sefer haklı olan oydu. Onun hayatı fazla renkliydi. Fazla kalabalıktı. Bana uygun değildi ama üstesinden gelebilirdim. Sadece yaşamak için yaşayan biri için zor olmasa gerekti. Bu saatten sonra pek umrumda değildi.

"Merak etme. Ben alışırım. Sen sadece bana karşı biraz anlayışlı ol, yeterli."

Bu fikir hiç hoşuna gitmemiş gibi derin bir nefes aldıktan sonra yenilgiyle omuzlarını düşürdü. "Tamam, kabul."

Zaferle gülümsediğimde "Ama bu evde kalacaksan masraflara ortak olacaksın." diye ekledi. "İşe girdiğimde masrafları kuruşu kuruşuna ödeyeceğime şüphen olmasın."

Kendini bıkkınlıkla koltuğa bıraktığında bana yandan bir bakış attı. "Burada kalacak olman hiç hoşuma gitmiyor bücür."

Kaşlarım çatılırken "Aramızda sadece üç yaş var Biricik. Bana bücür demeyi kes." dediğimde alayla gülerek "Emredersiniz Berin Hanım." diye cevap verdi.

Bitti Sandığın AnHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin