Bol ağlamalı ve gülmeli bi bölümle karşınızdayım aşklarım. Bölüm yazmayı özlediğim için geldim ve yazıyorum. Mükemmelim biliyorum QSÜWMDĞWHDS
E hadi gecelim o zaman. Küçük spoi verim ege, çınar, Burak geliyorlar bölümdeee"Bartu Ege'ler saat kaç gibi burda olur"dedi Barlas. Bende merak etmiştim. Ege'ler bugun geliyodu. Ozan daha iyiydi günden güne." Gelirler bi saate"dedi Bartu sevinçle. Bende mutluydum. Evlenirken oda düğünde yanımızda olucaktı. "Güzel bi sofra hazırlayalım bence minik bi sürpriz olur" dedim. "Tamam sevgilim sen nasıl istersen" dedi Barlas ve geldi. Yanıma yaklaşıp elini belime sarıp saçlarıma bi öpücük kondurdu.
Nedensiz bi şekilde bugun çok mutluydum. Kötü bişey olmasından korkuyodum. Düğün gününde çok büyük bi tehlike olucaktı aslında. Her an her yerden biri çıkabilirdi ve birimize zarar verebilirdi. Odama geçtim yavaş yavaş ve telefonumu aldım. Fotoraf çekmek istedim ve kamera kısmına girdim. Barlas'ta odaya daldı ve bianda yatağa yanıma atladı. Telefonu kenara koydu ve kollarımı elleriyle bağladı. Boynumu öpmeye başladığında huylanmaya başlamıştım. Sakalları vücuduma değdikçe huylanıyodum. Elleriyle yüzünü tuttum. "Yaa tüylerim diken diken oldu" dedim gülerek. Dudaklarıma bi öpücük kondurdup kalktığında beni çocuğu gibi gıdıklamaya başladı. Gülerken gerçekten nefes alamicak hale gelmiştim. "Tamam yavaş bak nefes alamıyorum" dedim. Ellerini vücudumdan çekti ve üstümden kalktı. Yanaklarımı sıkıp konuşmaya başladı."Ya of yicem bak seni" dedi.
Gerçekten beni küçük bebeği gibi sevmesi hoşuma gidiyodu. Her tarafıma minik ama sertçe öpücükler kondurmaya başladı. Gerçekten bebeği gibi seviyordu beni. Bebeği gibi olmuştum. Bianda kucağına aldığında beni ters çevirdi ve saçlarımdan hızlıca tokayı çıkarttı. Ne yaptığını anlayamadığım sırada tarak aldı ve saçımı taramaya başladı. Elleriyle saçlarımı sevmeye başladı. Yavaş ve nazik haraketlerle tarıyodu saçlarımı ve bu benim iyice uykumu getirmeye başlamıştı. Çok hoştu saçlarımla oynaması. Saçlarımın diplerine öpücükler bıraktı. "Saçlarınla oynamayı çok seviyorum. Daha doğrusu saçlarını çok seviyorum" dedi Barlas. Küçük bi gülme iniltisi çıktı ağzımdan. Barlas gerçekten çok farklı garip ve özeldi benim için.
Yavaş yavaş kalktığımda balkona doğru ilerledim. Aşağıya baktığımda güzel bi sofra kuruluyodu. Bugun Ege'lerin şerefine içicektik. Derin bi nefes çektiğimde kendimi filmlerdeki o güzel sahnelerdeki kadınlar gibi hissetmiştim. Bianda gülme aldığında arkamdan bi anda bi el hissettim. El Barlas'ın eliydi. Elleri belimi sarmıştı ve yanağıma sert ama yumuşak bi öpücük kondurmuştu. Fakat gerçekten güzel bi öpücüktü. Hoşuma gitmişti açıkcası. Kapı açıldığında gelen araba Ege'lerindi. "Hadi inelim sevgilim" dedi ve elimi tuttu. Beraber aşağıya indik ve kapı açıldığında tam karşımızda onlar vardı. Hızlıca koşup egenin boynuna sarıldım. Ege'nin eli kafamı buldu. Sıkı sıkı sarılmıştı bana. Sanki uzun zamandır buna muhtaç kalmış gibiydi.
Hepsine teker teker sarıldım. "E böyle olmaz ama sen bizden önce sarılamazsın" dedi Bartu gülerek. "Hoşgeldin kardeşim" diyerek sarıldı. Barlas'ta sarıldı. Bavulları kenara çektik ve yemek alanına doğru ilerledik. Bahçeye çıktığımızda sofra mükemmel şekilde hazırlanmıştı ve gün batıyodu. Herkes oturduğunda Barlas rakı şişesini aldı ve teker teker doldurmaya başladı. Arkadan Linet'in 'Aman aman' şarkısını açmıştık.
Kadehlerimizi kaldırıp tokuşturduk ve dediğimiz tek şey şu oldu "Sağlığa" evet sadece bunu söylemiştik. İçmeye başladığımızda etlerimizde bi yandan geliyodu. "Bi dakika hemen geliyorum" dedim. Beyaz peynir ve kavun eksikti. Rakı beyaz peynirsiz ve kavunsuz olmazdı. Mutfağa doğru ilerledim ve dolaptan kavunu çıkarttım. "Şundan biraz keser misin" dedim çalışanımıza. "Tamam Beril hanım" dedi. Bende peyniri dilim dilim kesip tabağa koydum.