Selamlarr yukarıda yazdığı gibi sezon finali yapıyorum yani bi iki ay falan bölüm yazmam sanırım yada bi kaç hafta bilmiyorum. İsterseniz bölüme geçelim son bölüm olduğu için biraz kısa yapmayı planlıyorum.
Sabah gayet güzel geçiyodu fakat şuan hiç öyle değildi. Bartu arada bi Barlas'la tekrar konuşmaya başlamıştı ve bu benim pek hoşuma gitmiyodu. Akşam olmak üzereydi ve ben bu gece dışarı çıkıcaktım daha doğrusu küçük bi yolculuğa çıkmayı planlıyodum. Küçük bavulumu hazırlayıp arabamın arkasına koydum ve yanıma sadece kızımı almayı planlıyodum. Evden çıkmadan önce son işlerimide yaptım duşa girdim. Derin ve soğuk bir duş aldım. Evi temizlemiştim ve bunun sonucunda terlemiştim. Duştan çıkıp saçlarımı yaptım üstümü değiştirdim ve evden çıktım. Alev'i arabaya geldiğimde kucağımdan indirdim ve yerine koydum.
Gece yolculuğu olmicaktı fakat nereye gidiceğimide bilmiyodum. Sapanca taraflarına bi yere gitmek istiyodum ve yola koyuldum. Radyodan bi şarkı açtığımda yağmur çiselemeye başlamıştı. Yanıma bi kaç içicek ve abur cubur almıştım ayrıca Alev'in yemekleri vardı. Arada bi durup alevi emzirmeyi planlıyodum ve bezini değiştiricektim. "Ben bu şehirde kaybolunca gün ağarmadan bulamam seni" diyodu şarkıda. Anlamlı bi sözdü. Aslında bi çok şarkının sözleri anlamlıydı. Aradan baya bi zaman geçmişti ve hava kararmıştı. Yağmur etklsini fazlasıyla arttırmıştı. Bi sahil kenarında durdum ve denizi izlemeye başladım arabada "Just Come home" adlı şarkı çalıyordu.
Ardından telefonu elime aldığımda çok imkansız bişey olmuştu. Barlas bana "Sadece eve gel" yazmıştı. Bu şarkının anlamıydı. Ardından ona "Herkes bi gün eve döner, sen o evi ben içindeyken yaktın geri dönemem bidaha" yazmıştım. O bunları haketmişti. Bi yuvayı yıkmak bu kadar kolay olamazdı değil mi? Bence olamazdı. Her seferinde üzüp sonradan gelip seni özledim diyemezdi. Böyle bi hakkı ona vermiştim dahada vermezdim. Bunu hem ona hem kendime yapmazdım.
İkimizde çok acı çekmiştik. Hatta iyiki ona aşık olmuştum iyiki benim kocam olmuştu ve iyikii babası beni tehdit etmişti. Belkide şuan melek gibi bi kızımız olamazdı. Ardından telefondan bi ses geldi. "Lütfen gel" yazıyodu. Daha sonra asla beklemiceği bi mesaj attım. "İncir ağaçları çicek açınca sana geleceğim ;))" diye bi mesaj attım. İncir ağaçları çiçek açmazdı. Ona bidaha dönmicektim evet bunu yapmicaktım. Ardından gözlerimden yaş geldiğini hissettim ve alev uyumuştum. Kafamı direksiyona koyduğumda kendimden geçicek gibiydim.
Kısa bi süre geçti. İnstagrama girdim ve storyler kısmına geldim. Barlas vardı. Story atmıştı. Ağlıyordu bi yandan şarkı söylüyodu ve bu şarkı "İncirler olana kadar kalsaydın bari" ydi. Yaptıklarını sarhoşken yapmıştı fakat onu affediceğim anlamına gelemezdi. Dünyanın derdi çoktu. Hiç kimsenin her istediği olmazdı sonuçta dimi ama?. Bu yüzden Barlas'ın her istediği olmicaktı.
Bana karşı kıyamamazlık yapmadı. Beni öptü kokladı. Bana sahip oldu herşeyi cinsellikten ibaret saydı sadece. Onun hayatı cinsellikten ibaretti. Ona aşkı yaşattım. Aşkı tattırdım. Onun bana her bi dokunuşu sanki beni sevdiği göstergesiydi belkide o her kadına karşı böyleydi. Bu sefer belkide ben cinselliği aşk sanmıştım. Bunu kim bilebilirdiki. Elbette ben bilirdim fakat aptaldım. Salaktım. Saftım ve garipti. Barlas benim ilkim'di.. Barlas benim herşeyimdi. Barlas ailemdi. Aşık olduğum çocuktu. Hatta köpek gibi aşık olduğum kişiydi. Bana dokunuşu kokumu içine çekişi. Kıskanması sevmesi. Herşeyi çok iyi ve mükemmeldi. En çok aşık olmasını sevmiştim. Şuan bana aşık olmamasına bile aşığım aslında..
Selam bölüm bu kadardı. Kısaydı daha sonra görüşmek üzere hoşçakalın sizi çok seviyorum bölümü yasarken ağladım siz ağlamayın lütfen iyi geceler ❤️🔥❤️🩹👍🏻