Selam uzun süredir bölüm yazmıyorum ve böyle devam edersem bu üşengeçlikle ciddi anlamda asla yazamazdım. Hayatımda herşey gayet ideal yani normal devam ediyo kısacası ilerliyo.
İsterseniz bölüme yavaş yavaş geçelim baya gergin geçen bi bölüm olucak isterseniz geçelim.
Bergen/Sen affetsenAlev'i kucağıma aldığımda aşağıdan kavga sesi geldiğini duydum. Alev'in o sesleri duyup bianda içinde kötü bi his olduğunu hissettim aslında çünkü kalbi olduğundan daha hızlı atmaya başlamıştı.
Aşağıya inerken sesler fazlasıyla artmaya başlamıştı. Barlas'la Bartu asla kavga etmezdi fakat nasıl böyle olmuştu anlayamamıştım. En çok sesi yükselen Barlas'tı. Aşağıya indiğimde Barlas'ın gözleri buldu. "Kardeşin burdaykende söyliyeyim Bartu. Siktirin gidin. İkinizde" dediği anda zaman durmamıştı belki. Ama bana öyle geliyodu. Barlas ne diyodu.
"Ne oldu Barlas ne saçmalıyosun" dedim. "Onu kardeşine sor" dedi."Bişey sormama gerek yok. Seni beni bu evden kovdun mu şuan bi kere. Evet kovdun ve bu ilk değil. Bu sefer alttan alıcağımı pek sanmıyorum" dedim. "Bende öyle düşünmüştüm" dedi umursamaz bi tavırla. "Barlas şirketi tekrar kendi üstüme yapmayı düşünüyorum eğer inkar edersen adli işlemleri başlatırım. Bu işin başında imzaladığın kağıtlar bunun içindi hatırlarsan" dedim. "Tamam peki. Sonuçta kendi şirketim var. Bu saatten sonra sizin hiçbişeyinize ihtiyacım yok. Bebeğinide kardeşinide al ve siktir git" dedi.
"Bu bebeği tek başıma yapmadım ben Barlas. Bu bebeğe senin bakmana ihtiyacımda yok bu saatten sonra. Ben şuana kadar kendi başımın çaresine bakmış bi kadınım. O yüzden kendine acı bu durumda olduğun için bence" dedim. Yüzünde bi ifade oluşmamıştı. Barlas sarhoş gibiydi. Bu halini pek anlayamamıştım. Aysel aşağıya geldiğinde elinde valiz'im verdı. Bunu bile hazırlatmıştı.
"Peki hoşçakal" dedim. Almam gereken bişey kalmamıştı. Kapıdan çıkmak üzere ilerlediğimde Barlas'ın arkamdan "Bidaha sakın gelme kahpe" diye bağırdığını duydum. Gözlerimden bianda bi damla yaş geldiğini hissettim. Bi adam nasıl bunu karısına diyebilirdi. Sarhoştu evet hala içmeye devam ediyodu ama böyle bişey demesi canımı yakıyordu. Bianda tüm özgüvenimi toplayıp tam karşısına doğru geldim.
"Hiçbir kahpe senin kadar aciz olamaz" dedim ve yüzüne tükürdüm. Ardından kolumdan tuttuğunu hissettim. Eline masadaki bıçağı aldı ve boynuma sürtmeye başladı."Laflarına dikkat et küçük sürtük" dedi.
Okyanus kadar derin bi acı hissettim boynumda. Ardından arkasına dönüp gitti.
Yere bi damla kan aktığını hissettiğimde elim göğsümün üstünü buldu.Elime biraz kan geldiğinde kendimden geçmiş gibiydim, canım sanırım ilk defa böyle derin yanıyodu. Bartu'nun o an yanıma hızlıca koştuğunu gördüm. "Beril gel lütfen hadi" dediği an beni kucağına aldı. O sırada Alev'i hızlıca bebek arabasına koydu ve direkt dışarı çıktı. Kan kaybediyodum. Beril Akçay ölemezdi. Beril karatan değil Beril Akçay'dım bundan sonra. Bartu bianda üstündeki gömleği çıkarttı ve kolunu sertçe kopardı. Üstümdeki crop'u çıkartmadan kolumun altından sardı. Gözlerimin yavaş yavaş kapandığını hissettim.
Gözlerimi açtığımda Bartu'nun diğer evindeydim ve göğsümün üstüne dikiş atılmıştı. Şuan kendimi gayet iyi hissediyodum ve yanımda Bartu vardı. "Çok korktum bitanem" dedi. "İyiyim ben" dedim. Yalan söylememiştim. Şuan gerçekten iyiydim. "Bak olayları sana anlatıcam" dediği sırada lafını kestim. "Barlas konusunu açma bile. Biz bize yeteriz bu saaten sonra. Alev hiç bi zaman babasının o olduğunu bilmicek. On sekizi geçerse belki söylerim. Ona böyle bi kötülük yapamam" dedim.
"Sende haklısın güzelim çok haklısın" dedi. Sımsıkı sarıldı. Bu sarılış herkeste hissettiğim gibiydi. Aile şefkatini sadece bu sarılmada hissedebiliyodum. "Burda kal hep abicim" dedim. Benden iki üç yaş büyüktü fakat böyle söylemek içimden gelmişti. "Hep burda kalıcam küçük kardeşim" dedi. O an abim olduğunu gerçekten abim olduğunu tüm hücrelerim hissetmişti.
Sürahiye su koydu ardından bardağa doldurup bana verdi. Gözlerimin dolduğunu hissettim. "Öldürmez onu aşk" dedim. Gözümden bi damla yaş geldiğini hissettim. Bartu'nun o an kötü olduğunu hissettim ve odadan çıktı. Karşımda köprü manzarası vardı ve hava kararıyodu. Gün batmak üzereydi ve tam amerikan havası gibi bi hava vardı. Yağmur çiselemeye başlamıştı. Ben Barlas'a bişey yapmamıştım. Bi insan nasıl karısına kahpe diyebilirdi. Nasıl böyle bişey yapabilirdi.
Üstümdeki yorganı elimle sıktığımda gözlerimden akan yaşları durduramıyodum. Odaya Bartu tekrar geldiğinde elinde rakı şişesi vardı. Bi yandanda radyo getirmişti. Eski tip bi radyoydu. Tam karşıma oturmuş kadehleri dolduruyodu. Rakıyı doldurduktan sonra buz ve beyaz peynirde getirmişti. Bartuda garip bi şekilde ağlamaya başlamıştı. "Kardeşim demiştim ona ben" dedi..
Selam arkadaşlar bölüm bu kadardı. Ağlayarak yazdım moralim sıfır şuan YWPDMAPDHAPS.
Sizde ağlayın azcık be öyle yani seviyorum sizi hoşçakalinn💗😋