36

81K 3.6K 533
                                    

Merhabalar efenim. Hastayım ama sizi bekletmemek adına bir şeyler karaladım. İçime sindi desem yalan olur. Betimleme yapmak istemiyorum sıkılmamanız için, neticede texting.

Yine de bana moral olsun diye bol bol yorum yaparsanız çok mutlu olurum. Beni takip edebilirsiniz kısmı tamamen isteğe bağlı. Sizleri seviyor ve öpüyorum.

🌿🌿🌿

Bakışlarımı karşımda oturan Sevgi'ye çevirdim minnetle. Canım arkadaşım Selin ile sohbet ettiği için beni fark etmemişti.

"Aslında benim kızartmalarım çok güzel olur ama,"

"Sus Akif!" Dirseğimle vurdum. "Dört saat bir kızartma için uğraştığın yetmiyor gibi mutfağın da anasını ağlatmışsın."

Küçük bir ah sesiyle tüm dikkatimi kendine çekince gözlerimi devirerek döndüm ona.

"Aşk olsun. Ben senin için uğraşayım senin dediğin lafa bak. Bu eller sarma sarmak için değil mermi sıkmak için eğitim gördü. Ne yapalım yani?"

Hem suçlu hem güçlü olmasını bir yana bırakırsak oyunculuk konusunda da fena değildi hani. Sanki böbreğini çalmışım gibi ağlamadığı kalmıştı bir.

"Sen evde kalırsın bu beceriksizlikle."

Önce diğerlerine baktı, kimse bizimle ilgilenmiyordu, sonra bana dönüp hafifçe yanaşarak kulağıma eğilip,

"Sen alırsın." Dedi. Eğer ortam müsait olsaydı güzel bir el hareketi çekerdim ama ne ortam müsaitti ne de Akif efendiyle uğraşmaya halim vardı. Neydim ben? Anasının eğitemediği, babasının büyütemediği adamları yetiştirme kampı mı?

Geriye kaydım. Biraz daha yanaştı.

"Alamam canım. Açım Akif dediğimde benim önüme bir tas çorba koyamayacaksan..."

"Vatanı koruyorum diyorum, çorba diyorsun Leyla."

"Aç karnına koruyabilir misin?"

"Aynı şey mi yahu?"

"İyi madem."

"İyi madem, ne?"

"İyi madem, bende seni yerem."

Bu sefer tam tersi yöne kaydı, biraz daha, biraz daha derken az kalsın koltuktan düşecekti kalleş. Ya hangi adam sevgilisi ona ilgi gösteriyor diye kaçardı Allah aşkına?

"Abla, ne zaman yemeğe geçeceğiz?"

Aramıza oturan Kerim olmasa şaşkın şaşkın benden kaçan haini izlemeye devam ederdim ama kardeşim tüm görüş açımı kapatmıştı. Uzanıp saçlarını karıştırdım ve yanağından öptüm. O kadar özlemiştim ki onu.

"Yasin gelsin. Öyle."

Yiyecek yemek mi var diyorsunuzdur. Vardı. Mutfaktaki faciayı görünce ağlaya ağlaya Sevgi'yi aramıştım o da ev arkadaşıyla akşam için hazırladıkları ne var ne yok alıp bize gelmişti. Evet kendilerine hazırladıkları yemekleri getirmişti düşünmeden. Bende böyle olmaz, ikinizde gelin demiştim. Benim küçük evim altı kişiyi alır mı diye de düşünmemiş, Yasin ve kızını da hesaba katmamıştım.

Yanına yaptığım salatayla, hazır yufkadan börek hala mutfaktaydı. Temizik kısmına bakmamıştım bile. Hadi her şeyi anlıyordum ama tavana patates parçası nasıl yapışabilirdi?

"Akif abi yaptı galiba yemekleri?"

Kerim safına baktım üzülerek. Gerçeği söylersem beni ileride böyle beceriksiz bir adama vermezler diye başımla onaylamakla yetindim.

Dağ Ceylanı | Texting | Tamamlandı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin