40

71.8K 3.3K 327
                                    

"Kar gördüm kaydım, ben Akif'e yandım," Bir adım daha atacakken görmediğim buz kütlesi ayağımın altında yana doğru dönünce söylediğim şarkıyı adeta bir sanat güneşi gibi yaşayarak iki yana açılmış bacaklarımla yıkılıverdim. Balerin olsaydım muntazam bir görüntü olabilirdi ancak ben ne balerindim ne de backlarım o kadar esnekti.

"Aa! İmdatlar olsun ikiye bölündüm!"

Güzelliğime zeval gelmesini kaldırabilirdim. Ancak bedenim...

"Ayol kız düştü!"

Bana doğru koşturan teyzelere uzandım bir umut.

"Yetişin teyzeler! Çok küçüğüm daha!"

Biri sağ kolumdan diğeri sol kolumdan tutup kaldırmaya çalışsada yaşları itibariyle başarılı olamadıkları gibi aynı buz kütlesinden sebep yanıma yığıldılar. Biraz bakıştık, sonra güç bela kalkmayı başardık.

"Kızım iyi misin?"

"Asıl sen iyi misin teyzem?"

Neyseki iyiydik. Öpüşüp koklaşıp, neden yaptığımızı asla anlamamıştım, ayrıldık. Akif ile buluşacağımız kafeye doğru ilerlemeye devam ettim bende. Muhtemelen camdan yaşadığım elim kazayı görmüş olacak ki beni mekanın kapısından biraz uzakta karşıladı.

"Ay komşular bakın hele dağdan kurt inmiş!"

Gözlerini devirdi gülerek.

"Leyla," dedi kolları bedenimi sardığında. "Bıkmayacak mısın hiç?"

"Rahatsız oluyorsan,"

"Olmuyorum. Hoşuma bile gidiyor ama koskocaman insanlarız."

Aramızdaki boy farkı yüzünden başım göğsüne ancak geliyordu. Biraz geriye çekilip bakışlarımı özlediğim güzel yüzüne çevirdim ve alt dudağımı dışarı doğru büküp burnumu çektim.

"Akif ben sana gelirken ölüyordum. Teyzeler gelip kurtardılar."

"Gördüm. Nasıl başarıyorsun bu kadar sakar olmayı?"

"Ya ne alaksı var sakarlıkla? Buz dağı varmış,"

"Yok antartika."

"Ha, evet. Antartika varmış görmedim. Basınca ayağım kaymasın mı? Ben de çok çevikim ya. Heh! Bacaklarım ikiye ayrılmasın mı? Akiiif ay bu performansımı görseler beni jimnastikçi zannederlerdi."

"Antartikaya basıp kaydığın gerçeğini atlatabilirlerse."

"Neyse gel öpiim acılarım dinsin."

Güldü ama öptürmedi. Nasıl bir günah işlemiş olabilirdim Allah'ım? Dudaklarını alnıma bastırdı, sonra elimi tutup mekana doğru çekiştirdi.

"Buz gibi olmuşsun. İzin verseydin gelip alacaktım seni."

Sende izin verseydin öpecektim ama her istediğimiz olmuyor. Demedim. Birlikte masamıza geçtik ve yemeklerimizi söyledik.

"Aşkım gerek yok. Zaten dışarıdaydım. Akşam için alışveriş yaptım."

"Yasin gelmezse?"

"Gelecek."

"Nereden biliyorsun?"

"Biliyorum ben."

Sevgi'nin yokluğunda çok sıkılmıştım. Selin ve Kerim'de geri dönmüşlerdi maalesef. Kerim çalışıyordu çünkü. Gittiği saniye büyük bir özlem duymaya başlamış olsamda her gün telefonla görüşebiliyor olmamız içimi bir nebze de olsa rahatlatıyordu.

Dağ Ceylanı | Texting | Tamamlandı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin