.....Akif elinde çiçeklerle eve geldiğinde evliliğimizin dördüncü ayındaydık. Bebeğim henüz çok küçüktü ve ben tüm olanları sindirmeye çalışmakla uğraşıp durduğumdan sevgili kocamı epey geri plana atmıştım ki bu asla bile isteye yaptığım bir şey değildi. Birisinin karısı olmanın sorumluluk olduğuyla yüzleşemeden anne olacağımı öğrenmiştim. Tamam, beklediğim bir haber değildi. İşin doğrusu hiç yoksa yarım yıl kadar da çocuk sahibi olmayacağımız konusunda Akif ile anlaşmış, bal aylarının tadını çıkarma kararı vermiştik. Güzel de gidiyordu. Evimi baştan aşağı yenilemiş, daha büyük bir yatak almış ve kıyafet dolabımı onunla paylaşmaya başlamıştım.
İstediğim zaman sarılıp öpebiliyordum onu. Kim ne diyecekti? Kocamdı bir kere. El ele geziyor, filmler izliyor, gülüp eğleniyor ve benim kirli arzularımın esiri oluyorduk yani.
Bir aylığına.
Hamile olduğum gerçeği suratıma çarpana kadar.
Kocam beklediğimden çok daha iyi karşıladı bu haberi. Hatta o kadar çok sevindiki koskoca üsteğmen karşımda salya sümük ağlayıverdi. Kaynanam kurban kesti, eltilerim yemekler dağıttı, annemler lokma döktürdü. Sevgi ve Tuğba'nın doğmamış bebeğim için poşet poşet kıyafetler getirdiği kısımda var. Yani herkes bunu bekliyormuşcasına baharda yeşillenen ağaç misali canlandı. Onların desteği içimi rahatlattı tabi. Ama fazla rahatlamış olacağım, kocamı umursamaz oldum. Varsa yoksa bebek, ihtiyaçları, odası, kıyafetleri... Allah'tan Akif anlayışlı bir adamdı da tek bir an bile sorun etmedi. Aksine daha çok üzerime düşmeye başladı.
Bugün sabahı değişen dengeleri rayına oturtmaya karar verdim. Ani bir karar olmadı. Tanışma yıl dönümümüzdü ve ben kocamla romantik zaman geçirmeyi özlemiştim. Bu yüzden akşam olabildiğince erken çıkmasını rica eden bir mesaj attıktan sonra koyuldum işe. Evi toparladım, yemekler yaptım, masayı kurdum. Küçük çaplı bir kutlama için ne lazımsa onları tek tek yerine getirdim. Kokulu mumlarımız bile vardı. Hatta beyaz masa örtüsünün üzerine gül yaprakları da serpiştirmiştim. En son askılı beyaz elbisemide giydiğimde nihayet kapı çaldı ve Akif elinde çiçeklerle karşımdaydı. Gülümseyerek içeri davet ettim.
Üniformaları üzerinde olmasına karşın hala yakışıklı bir bakışla yanağımdan öptü, hazırladığım masaya geçmeden önce elini yüzünü yıkadı.
"Ee, beğendin mi sürprizi?" Dedim karşılıklı oturduğumuzda.
"Sen ne yaptında ben beğenmedim?"
Parmağındaki alyansın varlığı içimdeki coşkuyu arttırıyordu. Akif'in benim olduğunu bilmek... Muazzam bir servetti doğrusu.
"Çiçekler için çok teşekkür ederim."
"Rica ederim. En güzeli evimde ama."
"Sen şimdiden başladın Akif. Bu gecenin sonu gelmez."
Mis gibi kokan mezeleri bırakıp yatak odasına geçmeye henüz niyetli değildim. Anlamış olacak ki şefkatle gülümseyip bir dilip böreği tabağıma bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dağ Ceylanı | Texting | Tamamlandı
Short Story0537******* ; Yanıyorum Akif 0537*******; Söndürelim mi? Başlama Tarihi: Aralık 2021