Gözlerimi açtığımda aşağıdan gelen seslerin yükselmesi ile yatakdan hızla kalktım. Merdivenlere yönelerek aşağıya indim. Nefes nefese bir halde Babama bişey oldu korkusu ile seslerin geldiği yere yöneldim.
Sesler çalışma odasından gelirken, babamın sesi ve tanımadığım yabancı bir sesin bağırışları ile evin hemen hemen her kısmın da yankılanıyordu. "Neler oluyor!" diye çatılan kaşlarım ile söylendim.
İpek yatak pijamalarımla birlikte üzerime sabahlığımı bile almadan öylece çalışma odasına doğru ilerlediğim de, Sesdeki ton şimdiden tüylerimi diken diken etmişti bile.
Henüz uyku sersemliğimi üzerinden atmamışken, ben söylene söylene çalışma odasına ilerlemeye devam ettim.
Evin hizmetlilerinide kapının önünde beklediğini gördüm. Bir an beni görmeleri korkmalarına neden olunca ses çıkarmamaları için işaret parmağımı dudaklarıma götürdüm.
"Hemen kaybolun.." dedim.
Onların uzaklaşmasına arkalarından catmış olduğum kaşlarımla baktım.
"Sabah sabah neler dönüyor.." diye mırıldanıp seslerin yükseldiği kapıya baktım.
İçeri girmek için, O an elim kapı koluna değmesi ile aynı anda kapının açılmasına, açan kişi ile burun buruna geldim.
Öyle ki o an bir anlık denge kaybıyla kendimi geri çekeyim derken geri geri düşeceğimi hissettiğim anda burun buruna geldiğim kişi belimden yakaladı.
Herşey bir film şeridinde yaşanan yavaştan alınan bir sahneyi yaşatıyordu.
Başımı kaldırıp beni yakalayan yabancıya baktığım anda soluğum kesildi.
Çünkü karşımdaki yabancının geceyi andıran siyah saçları, ve insanın bakmaya doyamayacağı kömür karası gözlere sahipti. Bu kısa süre içinde bir diğer dikkat ettiğim ise kirli sakalları arasındaki dolgun dudaklarıydı.
Ama sadece yakışıklılığı değildi beni etkisi altına alan...
Bu zamana dek karşıma çıkan diğer erkeklerden çok daha farklı bir his vermişti bana.
Ve görülen o ki o da en az benim kadar şaşkındı. Kaşlarını çattı. Bakışları yüzümün her bir santiminde gezindi.
Ellerimin altında atan kalbi avuçlarımın içindeydi sanki. ipeksi geceliğimin üzerinde olan elleri sanki tenime işlemiş gibiydi.
Hipnoz olmuştum. Bir an dünyanın da durduğuna emindim.
Sahi kimdi bu adam ?
"Bu evde normal biri yokmu" dedi. Tok sesli yabancı.
Kendimi o an toparlamam bir kaç saniyemi aldı.
"Sizde kimsiniz!" dedim. Ellerimi belimin iki yanına birleştirdim.
Bakışlarımı karşımdaki yabancıdan çektim. Arkasında duran babama ve haluk amcaya sabitledim.
"Baba ?"
"Haluk Amca ?"
"Neler oluyor burada.."
Karşımda beni izleyen yabancıyı görmezden gelerek duruşumu bozmadım.
Babam ve Haluk Amcanın tedirgin gözlerle birbirlerine baktıklarını farkettim.
"Günaydın kızım.." dedi Babam. "Seni korkuttuk öyle değil mi ?"
Başımı salladım. "Sana birşey oldu zannettim." Dedim.
Bana bakmaya devam eden yabancıya başımı çevirdim. "Sizde bana bakmayı kesin artık !" Dedim.
Verdiğim tepki adamın şaşırmasına neden olunca catmış olduğu kaşları ahenkle havalandı.
Cevap vermesine Haluk amca fırsat tanımadan yanıma yaklaştı. Elini omuzuma sardı. "Gel kızım otur şöyle" dedi.
Anlamayan gözlerle bakıp, sadece istediğini yerine getirdiğimde köşede duran tekli koltuğa oturdum.
Henüz neler döndüğünü çözememiştim.
"Daha fazla bu saçmalığı devam edemem ! Ziya amca kusura bakma seni babamdan ayırmam bilirsin fakat söylemiş olduğunuz şeyi kabul etmiyorum !!" dedi
Sıkıntılı tonda nefes alışı ile birlikte kapıya yönelirken Kapıyı ardından sert kapatışına, kaşlarımı çattım.
Babamla Haluk amcanın yüzüne bakıp," Biri bana burada neler olduğunu açıklayacak mı ?" diye sorduğumda
Babamla haluk amca durumu anlatması ile oturduğum yerden bir hışımla kalktım. " Hayır olamaz !!" dedim. bağırarak
" Kızım lütfen sakin ol bak.." diye lafını keserek
"yeter ! sizi daha fazla dinlemek istemiyorum " dedim.
Haluk amcanında ayağa kalması ile "Kızım babana kızma o sadece seni koruyor. babanla bu konuyu konuştuk en doğru olan senin biriyle evlenmen ve soyadını değiştirip buradan uzaklaşman. " dedi.
Başımı olumsuz anlamda sallayıp " Siz nedediğiniz farkındamısınız ! Baba özelliklede sen, birileri seni ölümle tehdit ederken nasıl bunu bana söylemesin !" dedim..
Odanın ortasını bir aşağı bir yukarı turlarken Haluk amca ve babamın söylediklerini duymazdan geliyordum.
" Hayır hayır böyle olmaz ! gidelim şikayette bulunalım !" diye söylendiğimde
" Kızım bu konu yeni değil.. Şikayetler tabikide yapıldı.. Emin ol senin ruhun duymasın diye hergün peşinde on Koruma ile gezdiginin farkında bile değilsindir. Ama artık çember daraldı. ve bu süre içersinde seni buradan uzaklaştırmam gerek. " dedi babam.
Ağzım açık öylece bakakaldığımda "Nasıl bukadar rahat olabiliyorsunuz !
hiç bişey olmamış gibi bir araya gelip beni evlendirmekte nedemek ! ""biz bunların hepsini düşündük kızım, Sizi az önce tanıştıramadık belki ama Az önce çıkan kişi Benim oğlumdu. Adı Karahan, Devlet adına çalışan gizli bir ajan. Emin ol çevrende olan o on korumaya bedel." dedi. Haluk amca.
Gözlerim belli bir noktada asılı kalırken demek az önce gördüğüm kömür karası gözlere sahip olan yabancının adı Karahandı. diye düşüncelerden sıyrılıp " İyide öyle görülüyor ki oda bunu kabul etmiyor " dedim.
" Kabul edecek. Kısa süreliğinde olsa senin Hem koruman olacak hemde Kocan " dedi. Haluk Amca.
***********
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARAHAN (Düzenleniyor)
RomanceBir aşkın bu kadar zor yaşayacaklarını bilmeden tanıştılar ve zorunlu bir evlilikle kader ağlarını ördü.. tutku ask ve nefret.. Karahan bu güzel kızın hem kocası hemde koruması olmak zorundaydı Peki kendisini nasıl koruyacaktı ?