ZÜMRA

2.

Kader azizim kader. Kimini vezir eder, kimini ser sefil.

İnsan öyle bir varlıktır ki görevi kan pompalamak olan o kalbine ufak bir sevgi tohumu eker ve orayı çiçekler ile süsler. Önemli olan sevmek değil, asıl önemli olan güzel sevmek, doğruyu sevmek. Yoksa yanlış bir tohum eker o kalbi kaktüs diyarına çevirir bir gram su olmadan büyütür o çiçekleri.

Adam içindeki öfkeyi susturdu. O öfkenin sırası şuan değildi o öfke yeri geldiğinde patlayacak ve sevdiği kız için gerekeni o öfke ile yerine getirecekti. Adam bu sevda için her şeyi göze almıştı şimdi sevdiğini başka yüreklere hapis edemezdi bir kere onu gözünden sakınıyordu. Sevdiğini söyleyemediği kadını başkasın yâr olurken görmezdi hoş sevdiğini başkasının kollarına sevdiği istemeden bırakmazdı.

-Bizim en acilinden bir şeyler düşünüp Neva'mı bu dertten çekip almalayız. Sana güveniyorum sen benim kardeşimsin ve güçlüsün bana yardım ediceğini düşünüyorum,yanılmıyorum öyle değil mi?

- Özgür tabi ki elimizden ne geliyorsa onu yapacağız ve kuzenini o şerefsize bırakmayacağız. Ben bir şeyler düşünürüm. Bu yolda beraberiz unutma kardeşiz biz yarı yolda bırakmayız birbirimizi.

Adam her ne kadar böyle dese de kardeşine bir türlü gerçekleri söyleyemiyordu tepkisini ne olur bilmiyordu. Özgür ne kadar deli dolu olsa da bazen dengesiz olabiliyordu. Gerçekleri duyunca adamı hâlâ kardeşi olarak görecek miydi?

.......

Neva bir saattir dönüp durduğu yataktan kalktı içeriden babaannesinin sesi geliyordu o gitmeden odadan çıkmak istemiyordu,gece gece ne için geldiyse hayra alamet değildi. Birden babasının sinirli sesini duydu fakat anlayamadı kesin babaannesi gene bu ailenin yerine karar almıştı. Birden içeri babaannesi daldı arkasından tüm aile ve büsbütün bir kibir ile konuşmaya başladı babaanne:

- Bana şuan kızsanızda ileri de hak vereceksiniz. Görün bakın çok sevdiğiniz pasaklı kızınıza eğer ben olmasam evde kalır. Küçük dediğiniz kızın akranları evli iki tane de çocukları var. Daha ne istiyorsunuz şans ayağınıza kadar geldi o çocuktan daha hayırlı bir kısmet yok hem zengin hem yakışıklı. Bir kaç gün sonra tanışmaya gelecekler çok uzamadan evlenirler sizde kurtulursunuz bu pasaklıdan.

Neva ne olduğunu anlayamadı fakat annesi ve babasının gözleri her şeyi anlatıyordu. Tamam babaannesi her zaman ki gibi gene bir kısmet bularak kızı bu evden göndermeye çalışıyordu bu alışık olduğu durumdu fakat şimdi ki durumu diğerlerinden ayıran neydi? Kimdi evlenmesini istediği adam? Neva gözlerini babaannesine çevirdi sakin ve bir o kadar soğuk sesi ile konuşmaya başladı:

- Saygıdeğer babaanneciğim sana daha öncede evlenmeyeceğimi demiştim anlaşılan o ki anlamamışsın tekrar söyleyeyim evlenmeyeceğim. Ha eğer çok iyi bir kısmet ise kaçırmak istemiyorsan buyur sen evlen. Şimdi odamdan çıkarsan sevinirim.

- Sana fikrini sorduğumu hatırlamıyorum. Ozan evladım geldiği zaman ne kadar ciddi olduğumu anlarsın. Biz seni adam edemedik belki Ozan'ın annesi seni adam eder.

Gene bombayı atıp kenara kaçmıştı. Neva daha çok sinirlenmişti çünkü dediği kişiyi tanıyor ve o kişiden iğreniyordu. Ozan asla sevilecek biri değildi. Baba parası yer ve o para ile hava atardı. Neva'ya bir iki kere asılsada Neva onu reddetip önüne bakmıştı e hâliyle ilk defa reddedilmek öyle birine koymuştu.

Herkes odadan çıkmıştı ve evde büyük bir sessizlik hâkimdi. Neva bu sakinliğin iyi olmadığını ve babasının çok sinirli olduğunu biliyordu. Şuan Özgür'ün yanına giderse her şey daha da sarpa sarardı. Şuan bu sessiz olan evde durmak onu boğuyordu evden çıkıp biraz kendine gelmeliydi. Hızlıca üstüne montunu giyip biraz para ve kulaklıklarını alıp evden çıktı babası görse de bir şey diyememişti. Kadın üstünde pijamaları,saçları dağınık bir şekilde markete girip bir şeyler alıp eve doğru yürüyordu ta ki önüne birden biri çıkana kadar, çıkan Ozan'dan başkası olamazdı. O iğrenç sesi ile konuşmaya ve Neva'nın midesini bulandırmaya başlamıştı:

- Neva'cım bakıyorum güzel haberi almışsın. Yakında eşim olunca gecenin bir saati markete gitmene gerek kalmaz eve marketi yığarım senin için merak etme. Karşılaşacağımızı bilseydim seçtiğim davetiylerden getirirdim sende beğenirdin tüh.

- Komiksin. Aptal olduğunu biliyordum fakat olmayacak bir duaya amin diyecek kadar aptal olduğunu bilmiyordum. İyi geceler.

Hiç beklemeden yoluna koyulmuştu genç kız. O iğrenç adamın sesini duymaya daha fazla tahammül edemezdi.