Ele avuca sığmayan sevdanın yolunda insan kalbini de kendinide feda eder, kül ederdi.
Yazardan..
Neva arkadaşına içini döktüğü zaman anladı ki büyük bir yükün altında tek başına ezilmekten korkuyordu. Neva kendini hiç beklemediği bir anda tam mahşerin ortasında bulduğunu bir kez daha anladı. Kolay mıydı bir insan için bu olanlar?
Neva bahçeye çıktığın da bir kaç insanın kendini göz hapsine aldığını gördü. Dertleri belliydi herhangi bir dedikodu çıkarmak için fırsat kolluyorlardı, Neva'nın da çok umrunda değillerdi. Kahvesini alıp çardağa ilerlerken telefonuna gelen mesaja bakmak için durdu. Mesaj kayıtlı olmayan birindendi.
"Bakıyorum da odak noktası sensin. Sebebi belli beni yanında gördükleri için. Akşam sizdeyiz. O elinde ki kahvenin Türk kahvesi ve tuzlu olanından isterim akşam. ;)"
Ozan her zaman bilindiği gibiydi kendini kandırıyordu Neva öyle kolay pes edip kendini mutsuzluğa atıcak bir kız değildi. Aklına Özgür'e yazmak geldi fakat Özgür'ün vereceği tepki gidip kavga çıkarmak olurdu. Düşündü o an aklına Aktan'a yazıp ondan akıl vermesini istemeliydi yoksa bu akşam başı epey ağrayacaktı. Aktan'ı aramak ve aramamak arasında gidip gelirken Deniz'in onu hunharca dürtmesi ile her şeyi bir kenara atıp karşısına odaklanmıştı. Aktan sanki hissetmiş gibi okulun kapısında kadına bakıyordu Deniz kızı bu yüzden dürtüyordu. Neva anlamsız gözler ile baktı ve bir yandan kahvesini yudumlayıp sakin bir şekilde adamın yanına doğru ilerledi. Bu adam kadına bir etki bırakıyordu sabahtan beri kız bu adamı düşünmekten derse odaklanamamıştı şimdi ise karşısında duruyordu o adam. Neva yanına gittiği adamın elinde sigarası,gergin yüzü ve sinir kaplı gözleri ile karşılaştı. Ne olmuştu ki bu adam birden bu şekilde gerilmiş ve sinirlenmişti? Adam bitmeyen sigarasını yere atıp ezdi ve ağır bir baş hareketi ile kadına baktı,onu baştan aşağı süzdü. Sakin bir o kadar zehir dolu sesi ile konuştu:
- Sana daha sabah bir şey olduğunda beni aramanı söylemiştim,yanılıyor muyum?
Neva sadece başını sağa sola sallayıp yanılmıyorsun anlamına getirdi. Aktan tek kaşını kaldırıp yaslandığı kabuttan usulca kalkıp kıza doğru ilerledi. Kokusunu duyup sakinleşmesi lazımdı yoksa sevdiğinin kalbini kırardı. Kokusu burnuna geldiği nokta da durdu şuan çok yakın değillerdi ama kızın kokusu adamı sarhoş edip sakinleştirmeye yetmişti.
- Neva o çocuk buraya gelip seni rahatsız ediyor ve seni uyarmama rağmen beni aramayıp onun seninle konuşmasına izin veriyorsun. Ve şuan sana yazdığı mesajı bile bana söylemiyorsun öyle değil mi?
Neva her defasında ne kadar şaşırabilirim desede,her defasında daha fazla şaşırıyordu. Tüm bunları nerden biliyordu? Okulda olup biteni ve en önemlisi telefonuna gelen mesajı nasıl bilebilirdi?
- Özgür gelecek birazdan ve seni bu akşam olacaklardan bir şekilde kurtarıcaz.
Neva nedenini bilmediğim bir şekilde bu adama güveniyordu. Gözlerini yumdu ve onu onayladı ne diyebiliriz ki dermanı yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZÜMRA
Romance- Seni seviyorum Neva. Kalbini,ellerini, gözlerini, saçlarını,kirpiklerini yani sana ait olan her şeyi ama en çok seni seviyorum. Gökyüzü gibi sonsuz,denizin maviliği gibi saf temiz,gece gibi sessizce ve bir bebeğin annesini masumca sevdiği gibi sev...