Adam kendini bilerek aşk denilen o ateşte sevdiğine yol olabilmek için kendini yakıyordu,kadın bilmeden... Önemi yoktu,adam ona gönül koyamazdı gönlü tümüyle ondayken...
Aktan restorantı kapattırmıştı Özgür'ü arayıp gelmesini söylemişti. Neva ile karşılıklı oturup Özgür'ü bekliyorlardı. Neva kendini karşısında ki mükemmel adama bakarken buluyordu. Kendini alıkoyamıyordu her ne kadar tanımasada bir şey kadını,adama itiyordu.
- Neva bir şeyler içer misin Özgür gelene kadar?
- İstersen sen rahatsız olma bana yerlerini söyle ben hazırlarım ikimiz içinde bir şeyler.
- O zaman birlikte hazırlamaya ne dersin?
- Şahane olur,kafam dağılır derim.
İki genç mutfağa doğru yan yana yürüdüler. Şuan Aktan dünyadan soyutlanmış nefes alamıyor gibiydi sevdiği yanındaydı koskocaman adam lal olmuştu,inanılır gibi değildi. Neva,Aktan'ı çok gizemli buluyordu buz gibi sesi vardı onda bir şeyler seziyordu merak ediyordu fakat soramıyordu. Aktan, Neva'yı düşünceli görünce:
- Sorabilirsin istediğini Neva.
- Bir şey sormak istediğimi nerden anladın ki?
- Düşünceli bir şekilde bakıyorsun bana.
- Ne alâkası var dalmışımdır. Hem ne sorabilirim ki?
Aktan bu telaşlı sese içten bir gülücük gönderdi ve kadının içine bir köz daha attı. Tam o sırada Aktan'ın telefonu çaldı.
- Söyle.
- Tamam ben bırakırım o zaman. Gece işim yok gelirsin anlatırım. Merak etme emin ellerde ben olduğum sürece Neva'ya bir şey yapamaz.
Neva o an anladı telefondakinin Özgür olduğunu. Aktan telefonu dinliyordu ifadesiz bir şekilde ve sonunda telefonu kapatıp Neva'ya:
- Sanırsam babaannen bu sefer Özgür'lerin evini karıştırmış. Gelemiycekmiş seni geç olmadan benim bırakmamı istedi. Kahvelerimizi ve atıştırmalıklarımızı alıp benim özel yerime gidebiliriz orada şömine de var üşümezsin,tabi istersen.
Neva kafa sallamak ile yetindi ve kahveleri hazırlamaya koyuldu Aktan ise onu izlemeye... Neva bu durumu fark edince bir sakarlık yapmamak için kendini çok sıktı kızardığını hissediyordu ama üstesinden geldi. Her şey hazırdı ve Aktan her şeyi tek eli ile yüklendi ve bir elini Neva'nın sırtına koyarak yürümesi gereken yöne doğru götürdü. Koridoru geçtikten sonra siyah bir kapı çıktı karşılarına. Aktan cebinden bir anahtar çıkartıp açtı ve Neva'ya önden içeri soktu sonra kendide girdi. Oda boydan boya camlıydı ve hemen sahilin üstündeydi. Yanan bir şömine,bir televizyon,masa ve küçük bir kütüphane vardı oda ise baştan sona siyah,gri,beyaz renklerden oluşuyordu. Neva,Aktan'a döndüğünde onu camın kenarında ki minderleri ayarladığını ve odayı ufak ufak aydınlattığını gördü kalbi birden çarptı adam çok ince düşünceliydi daha önce böyle birine rastlamamıştı kadın.
- E Neva Hanım ayakta daha ne kadar duracaksınız?
- Odayı sen mi dizayn ettin?
Aktan her zaman ki soğuk bir ifade ile dudağı hafif kıvrılarak kadına döndü ve o an sevdiğinin ona değişik bir duygu ile baktığını gördü,boğazını temizleyip:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZÜMRA
Romance- Seni seviyorum Neva. Kalbini,ellerini, gözlerini, saçlarını,kirpiklerini yani sana ait olan her şeyi ama en çok seni seviyorum. Gökyüzü gibi sonsuz,denizin maviliği gibi saf temiz,gece gibi sessizce ve bir bebeğin annesini masumca sevdiği gibi sev...