Bir sevda susunca bile en güzel kalabilen olmalıydı. Gözler ve kalp konuşurken en güzel sevda çıkardı meydana.
...
Aktan'dan...
Neva'm susmuştu, dediklerimi düşünüyordu. Ona açılmak istiyordum. Ona onu dünyalar kadar sevdiğimi ve bu ask uğruna canı feda edip can alabileceğimi demek istiyorum. Saatlerce onun o kehribar gözlerinde kaybolmak ve sonunu düşünmeden kabuslar ile uyanır mıyım demeden yeni bir güne gözlerimi yummak istiyorum. Benim gibi bir adamı nasıl aşk adamına dönüştürdü diye hesap sormak istiyorum. Ben en çok onun beni sevmesini ve onu istiyorum.
- Canım yanıyor Neva'm.
- Niye Aktan?
- Başımda bunca dert varken senin yanında huzur bulmak beni mutlu ediyor ama bir yandan canımı yakıyor.
- Neden?
- Zamanı geldiğinde her şey anlam bulucak bu dediklerim gibi.
Bana birden baktı ve yutkundu. Sinirleniyordu,ellerini birbirine kenetlemiş tırnaklarını etlerine geçiriyordu. Bir şey demek istiyordu emindim.
- Yeter Aktan. Zaman zaman diyip duruyorsun usandım artık. Bu zaman ne zaman gelicek? Ben sürekli senin dengesiz tavırlarını çekiyorum ya da sinirini. Artık usandım bir şeyler benim mutluluğumu getirsin istiyorum. Bana hüzün getiriyorsun sadece.
- Bana bir daha sakın sesini yükseltme. Haklısın,sana hüzünden başka hiçbir şey veremem. Kurtar kendini benden.
Diyip hızla evi terk ettim. Dedikleri ağrıma gidiyordu. Sevdiğim kadına acı veriyorsam eğer bu dilim lal olsun gözlerim kör kulağım sağır. Ben onun için tüm dünyaya gözlerimi tüm her şeyimi kapatmışken olacak iş değildi.
Telefonum sürekli çalıyordu. Uçurum kenarındaydım yere ve göğe baktım. Israrla çalan telefon en sonunda söve söve aldım. Neva'm ısrarla arıyordu ama açmadım, açamadım.
- Dediklerin hiç olmadı be güzelim,hemde hiç.
...
Neva'dan...
Sitemimden sonra Aktan hızla evin kapısını vurmuştu ve bir daha eve gelmemişti. Arıyorum açmıyordu da. Aklıma eve geldiğinde de düşünceli olduğu geldi bir de onun üzerine ben onu sinir etmiş ve üzmüştüm. Aferin Neva,aferin kızım.
Saat gece yarısı üç olmuştu ve ben hâlâ Aktan'ı bekliyordum. Birden dış kapının açılma sesi kulağıma geldi,gelmişti. Hızla ayağa kalktım çıktım dışarı. Düşünceli bir o kadar da duygusuz bir şekilde merdivenlerden çıkıyordu hemen karşısına dikildim. Gözlerime baktı ve yutkundu. Tam ağzımı açıp bir şey diyecekken:
- Kendini yorma sana bir daha hüzün vermiycem. İyi geceler Neva.
Bunları söyleyince kalbime birden ağırlık yüklendi ve bir gözyaşı düştü gözümden. Boğazım düğümlendi,yutkunamadım.
Odanın kapısını sert bir şekilde kapatmıştı. Tüm ev hiç olmadığı kadar sessiz ve hüzünlüydü, üzmüştüm çünkü onu. Odama girdim kendime ağır küfürler ede ede hemde. O en kötü zamanlarımda yanımda olmuştu bense onun düşünceli tavrına düşünce ekleyip üzmüştüm,şimdi bana ne yapsa azdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZÜMRA
Romans- Seni seviyorum Neva. Kalbini,ellerini, gözlerini, saçlarını,kirpiklerini yani sana ait olan her şeyi ama en çok seni seviyorum. Gökyüzü gibi sonsuz,denizin maviliği gibi saf temiz,gece gibi sessizce ve bir bebeğin annesini masumca sevdiği gibi sev...