Sinan poşeti açıp içine baktığında ben de kapıyı kapatıp biraz daha içeri girdim. Ben gelcem dediğimde gelme demediğine göre annesi evde değildi. Yani öyle ümit ediyorum.
"Dizi izlerken dondurma yeriz diye aldım."
"İstersen başka bir şey de yiyebiliriz."
Hassiktir ya!
Bunu içimden söylemem gerekiyordu.
Ben niye içimde tutamıyorum sesimi!
Sinan'a bakmadan salon olduğunu düşündüğüm yere girdim. Evet doğru tahmin. Salona girdiğimde hemen dibimde olan koltuğa oturup sessizce Sinan'ın gelmesini bekledim.
Şimdi söylediğim şeye utanıp gelmemezlik yapmazdı herhalde.
Koltuğun yan tarafı da çöktüğünde önüme büyük bir kasede donduma konuldu. Yanıma geldiğine göre ya dediğim şeyden utanmamıştı ya da duymamazlıktan geliyordu.
"Hadi aç ne açıyorsan."
Kumandayı elime alıp internetten Akasya durağı'nın 1. bölümünü açtım. Haydi bismillah.
Sırtımı koltuğa yaslayıp bacaklarımı kendime çektim. Dondurmamı yerken bir yandan da Sinan'ı izliyordum. Nasıl olsa ezberlemiştim diziyi. Bu sefer dizi yerine Sinan'ı izlesem bir şey kaybetmezdim.
Dondurmamdan bir kaşık daha alıp bakışlarımı Sinan'dan televizyona çevirdim.
*
2 kase dondurma yemiş şuan da Sinan'ın dondurmasına göz dikmiş durumdaydım.
Akasya durağı'nın bitiş sesi gelince kumandaya uzanacağım zaman Sinan benden önce kumandayı uzanıp almıştı.
"Hop hop hayırdır?"
"Ne hayırdır? İzlemeyecek miyiz?"
Sinan televizyonu kapatıp kumandayı benden uzağa fırlattı. "2 bölüm izledik daha ne izleyecez?"
"Daha ne mi izleyecez? Bari bi 2 bölüm daha izleseydik."
Kaşlarını kaldırıp indirdi. "Cık, bugünlük bu kadar yeter."
Peki, bugünlük yetsin bari.
Sinan dondurmasını kaşıklarken bende buraya geldiğimden beri yaptığım şeyi yapıp Sinan'ın yüzünü incelemeye başladım.
Biraz önce fark ettiğim bir şey vardı. Sinan'ın sol gözünün altında çil vardı galiba? Çünkü şuan Sinan'ın sağ tarafını görüyordum ve çil yoktu. Ama benimle konuşmak için bana döndüğü zamanlarda gözüme gözünün sol tarafı takılmıştı.
Çok belli olmasada çil vardı.
Sinan çilliydi.
"Senin çillerin varmış."
"Ne?"
Yaslandığım yerden doğrulup elimi Sinan'ın çillerine götürdüm ama dokunmadım. "Bak burada çillerin var."
Elini çili olan yanağına götürdü. "Evet varda ben bile dikkatli bakmadıkça fark edemiyorum sen nasıl fark ettin hemen?"
Geldiğimden beri seni süzüyorum kurt bakışlım.
"Yo hemen de fark ediliyor."
Alt dudağını büzüp ozmunu silkti.
Şimdi çillerine dokunsam çok hoş karşılanmazdı muhtemelen.
Acaba çillerini sayabilir miydim?
---
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
