26

280 14 0
                                    

Zamana sıkışıp kalmıştık. Yaşıyor koca meseleleri atlatıyor ve yara iziyle hayatımıza devam ediyorduk.

Bir hafta önce beraber ölümden döndüğümüz kişinin yüzüne baktım.

Ahmet yanımda uyurken dünya benim için yaratılmış gibiydi.

Uzanıp kapalı dudaklarından öptüm. Bir süre kıpırdanıp gözlerini araladı.

"Erkencisin"dedi boğuk ses tonuyla.

"Evet sevgilim adanadaki görevin raporunu teslim etmeye gideceğim" dedim.

Başını belli belirsiz  sallayıp uykusuna geri döndü.

---

Karakoldaki işlerimi halledip çıktım saat epey geç olmuştu.

Telefonumun zil sesi kulaklarıma dolduğunda duraksayıp ekrana baktım. Derin bir iç çekip bilinmeyen aramayı cevapladım.

"Ya-yağızım..." duyduğum ses adımlarımı durdurdu.

Yıllar sonra sesini duyuyor gibiydim. Bir iki kere öksürüp boğazımı temizledim.

"Efendim Ayşe" diyebildim.

Ardımda bıraktığım bir kadına başka ne denilebilirdi ki?

"Be-ben geldim sana geldim"dedi. Sesi titrek ve soluk soluğa çıkmıştı.

"Ne saçmalıyorsun?" Dedim.

"Lütfen attığım konuma gel" cevap verecekken telefon yüzüme kapandı ekrana bakarken gelen mesajla gözlerimi devirdim.

Ahmetin evine gidecekken vazgeçip ellerim cebimde taksi durağına yürüdüm.

Boş bir taksiye geçip adresi verdim. Uzun bir yolculuktan sonra atılan konuma ulaşmıştım.

"Abi iki dakka bekle"diyip taksiden indim.

Etrafıma bakarken omzuma dokunan elle arkama döndüm.

Saçları küt kesilmiş soluk yüzlü birini asla beklemiyordum.

O sırtına kadar inen kumral saçlar gitmiş gözlerindeki mavilikler solmuş bir  yüz vardı karşımda.

"Bakma öyle utanıyorum" içimi kemirdi ses tonu.

Başımı yere eğdim taksi kapısını açtım o da anlamış olacak ki taksiye bindi.

Onu nereye götürebilirdim ki?

Kendi evimi satmıştım, otel onun için uygun değildi tek çözüm Ahmetin eviydi. Ahmet beni anlardı ona durumu açıklardım.

Adres bekleyen şöföre evin adresini verdim.

"Kaç gün kalacaksın?" Diye sordum Ayşeye. Kol çantası dışında hiçbir şey yoktu yanında.

"B-bilmiyorum"dedi. Başımı anladım anlamında sallayıp önüme döndüm.

Sessiz bir yolculuktan sonra evin önünde durdu araba. Borcumuzu ödeyip arabadan indim arkamdan da Ayşe indi.

Ona döndüğümde sırt düğmesi açılmıl sırtına kaydı bakışım.

Sırtında az çok gördüğüm bir morarma vardı.

Bakışlarımı fark ettiğinde eliyle üzerini düzeltti.

"Neler dönüyor lan?" beynime hucum eden kanla öfkeden kuduruyordum.

"Ya-yağız senden sonra ben be-beni zorla evlendirdiler" ürkek çıkan sesi midemi kasmaya yetti.

Ailesi açık görüşlü birileriydi zorla bir şey yaptıracak bir aile değildi. Başka bir şey vardı yakında çıkar kokusu.

Titreyen Ayşeyi sıkmamak için ensemi birkaç kere ovuşturup eve doğru adımlarımı yönlendirdim.

Arkamda ayşe varken kapıyı bir iki kere çaldım açan olmayınca arka cebimden anahtarı çıkarıp kapıyı açtım.

İçeri girdiğimde zifiri bir karanlıkla karşılaştım ışığı açmak için uzandığımda oda birden aydınlandı.

Led ışıklar tüm odayı kaplamış karşımda ise takım elbiseyle Ahmet duruyordu.

Gri çizgili  takım elbisesiyle nefes kesiciydi.

Birkaç adımda ona yaklaştım. Şimdi let ışıklar etrafı değil de sadece ikimizin olduğu alanı aydınlatıyordu.

"Hayrola?" Diye sordum uzanıp boynundan öperken.

Benden bir adım uzaklaştı. Birkaç kere öksürüp boğazını temizledi.

"Ben bunca yıl yarım bir ruhla yaşıyordum. Ben bunca yıl üşüyerek geçiriyordum tüm mevsimleri, hele de en çok yazları soğuktu. Sen hayatıma girdin gireli ruhum tamamlandı, sevgin kemiklerime kadar ısıttı beni" yüzündeki gülümsemede kaldı gözlerim.

"Gözlerimi her açtığımda sen beliriyorsun karşımda, senin kokunla yaşamaya o kadar alıştım ki sen olmadan nefes alamaz boğulur gibiyim. Yağızım, bunca yıllık sevgisizliğimi söküp attın. Bana aşkın iki kişilik olduğunu öğrettin."

Elimin tersiyle gözyaşlarımı sildim.

O ise hiç susmaya niyeti yokmuşçasına devam etti konuşmasına.

"Ben mi işim mi demiştin , seni seçiyorum. Artık illegal iş yok uzun süredir uğraşıyordum ulaşım şirketi açmayı başardım. İsmi ise AHYA"

Gülümsemem genişledi hem ağlatıp hem güldürüyordu.

"Ahmetin ve Yağızın bir parçası..." bir adım daha gerileyip diz çöktü.

Bulanık bakış açımla onu izledim. Cebinden çıkardığı kutuyu açtı gözleri gözlerimde, titreyen elleriyle bana uzattı kutuyu. İki tane alyans vardı kutuda.

"Saçlarına yıldızlar düştüğü zaman da yanımda kalır mısın?"

İri bir yaş yeşil gözlerinden akıp gitti.

"Benimle evlen sevgilim"diye devam etti.

Ona bir adım attım. Onun gibi yere eğilip yüzünü avuçlarım arasına aldım.

Birden tüm oda aydınlandı.

"Ah! Sonunda açabildim ışıkları"

Ahmetin bakışları arkamda takılı kaldı.

O anda Erkutun odadaki  varlığını konuşmasıyla fark ettim.

"Ayşe?"

Ahmet bir Erkuta bir de kapıda duran Ayşeye baktı.

HatamsınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin