Hatamsın

24

Uzaklaşmak yetmiyordu. Bavula sıkıştırdığım eşyalarımdan daha ağır bir yükü sırtlanmıştım.

Yüreğimde Ahmetin anıları vardı. Burnumda onun kokusu.

"Ne zaman bitecek bu yol?" Yüzü sıcaktan kızaran Erkuta baktım.

"Anlamış değilim neden bizimle geldiğini"dedim.

"Neden olacak dersten kaçmak için"dedi Doğan

"Napacaktım kutu gibi evde"dedi Erkut.

Bir eliyle kendindi serinletmek için elini pervane yapmıştı.

"Yalvarırım klimayı aç bayılacağım"dedi Erkut.

"Parasını ver açayım" diyince susup önüne döndü.

Bir saatlik yolumuz kalmıştı ama çoktan adananın berbat sıcağını hissetmiştik.

"Yağız bundan sonrasını ben süreyim sen de dinlen"

Doğanı duymazlıktan gelerek önüme odaklandım.

Erkut uzanıp klimayı açınca geri kapatttım. Tekrar açınca tekrar kapattım. Tekrar açmaya yeltendiğinde kafasına sertçe vurdum.

Unuttuğum bir şey vardı.

Yol.

Az kalsın önümdeki kamyona çarpacaktım. Ayaklarım titremeye başladı mideme giren bulantıyla arabayı sinyal vermeden sağa çektim.

Arabadan indim ve yol kenarına kendimi attım.

Annemlerin kazası hayalimde canlanmıştı.

Gözlerim kararmaya başladı etrafımdaki sesler boğuklaşmıştı bile.

Birinin sarılışıyla sakinleştim. Tanıdık bir koku beni huzurlu hissettirmiştir.

Görüşüm yerine geldiğinde bana sarılan bedeni kendimden uzaklaştırıp yüzüne baktım.

Burda olduğu için kızacak değildim. Hatta beni bu berbat histen kurtardığı için teşekkür bile edebilirdim.

"Ömrüm"diyip beni tekrar kendine çekip sıkıca sarıldı.

Bir süre yol kenarında öylece sarılarak kaldık.

"Neden?" diyebildim.

Nefes alışlarım henüz düzene girmemişti.

Onu incelediğimde perişan duruyordu. Göz altları morarmış dudakları rengini kaybetmişti.

"İyi misin?" diye sordu.

Sesindeki ilgili tona hasret kalmıştım.

"İy-iyiyim"dedim.

Belimden kavrayıp kaldırdı beni. Bana çok yakın duruyordu sıcak nefesi yüzümü okşarken ona tutunarak yürüdüm.

"Benimle gel"dedi.

"O-olmaz"dedim.

Üzerimdeki çöküntüyü atmış sayılmazdım. Ayaklarım titremeyi bir an olsun bırakmıyordu.

Bizim arabaya beni arka koltuğa bindirdi o da yanıma geldi. Kapıyı kapattığında araba ses çıkarmıştı.

Ucuz bir araba kiralayabilmiştik otel parası derken arabaya az bütçemiz kaldı.

Doğan sürücü koltuğuna geçti yanına da Erkut bindi.

El firenini çekip arabayı çalıştırdı. Araba büyük bir gürültüyle stop etti.

Tekrar arabayı çalıştırmayı denedi. Aynı sonuçla tekrar karşılaşınca arkaya döndü.

"İki dakkada güzelim arabanın içine ettin" dedim.