Aşkın Esareti

1.Bölüm

Yıllar sonra yine aynı masada iki aynı kişi ama değişmiş iki aynı kişi olarak karşı karşıyaydılar,gözleri buluşuyor dudaklarının kenarında hafif tebessüm oluşmasıyla beraber başlarını eğip yemek yemeye devam ediyorlardır.

Uzun zaman olmuştu zor günlerin üstesinden gelinmişti artık aralarındaki bağ korku,nefret,şüphe değildi kuşkusuz sevgiydi,incitmeyen sevgiydi. Zor günlerin üstesinden gelmek ikisinide sarssada yorsada şimdi bu âna baktıklarında mutlulukları gözlerinden okunuyordu.Artık Hana baktığında içini saran korkuyla değil heyecanla,aşkla bakıyordu ikisininde ruhları bütünüyle iyileşmişti.

Ceylan suyundan bir yudum alır

Ceylan;
"Nereden nereye değilmi? Ne günler yaşadık ve şimdi buradayız,beni bizi bırakmadın Han bizim için iyi oldun o içindeki geçmişi silip attın o içini boğan sıkıntıyı aştın ve şu an gerçekten iyisin ve biz mutluyuz"

Han Ceylanın elini tutar

Han;
"Sen olmasaydın yapamazdım Ceylan sen bana umut verdin elimi bırakmadın başardıysak beraber başardık geride bıraktık o günleri"

Ceylan tebessümle bakar eli Hanın saçlarında gezinir

Ceylan;
"Seni öyle çok seviyorum ki "

Han masaya yaklaşır Ceylanın yanağını okşar

Han;
"O güzel gözlerinle bana her baktığında kirpiklerinin güzelliğinde kaybolacak kadar her bir zerrende kaybolacak kadar çok seviyorum seni"

Ceylan tebessümle Hanın avucunun içine öpücük bırakır.

Ceylan;
"Sana yıllar önce bir teklifte bulunmuştum hatırlıyormusun?"

Han bilmiyormuş gibi şaşırmış bir mimik ifadesiyle bakar

Ceylan;
"Numara yapma hatırlıyorsun biliyorum "

Han tebessüm ederek başını sallar

Ceylan;
"Ve şimdi bir kez daha bu sefer hiç şüphesiz,korkusuz bir kez daha soruyorum,benimle evlenirmisin Han Derenoğlu?"

Han çatal bıçağı usulca tabağın içine bırakır yutkunarak bakar Ceylana

Ceylanın bakışları ciddileşir

Han;
"Üzgünüm Ceylan ama"

Kalkar sandalyeden dizlerinin önüne diz çöker kutuyu açar tebessümle göz kırpar.Eliyle saçlarını düzeltir çok heyecanlıdır ve hatta o an nefes almayı unutmuşcasına rahatça bir nefes verir şebek gibi sırıtarak,sevdiği kadının gözlerinin içine bakar.