Ceylanın vücut dengesi şaştığı gibi ister istemez uykusunun dengeside şaşmıştır bu süreçte kendide farkına vardığında hamilelik sürecinin hiçbir şeye benzemediğini garip hislerle durumlarla karşı karşıya geldiklerini farkındaydı gece uykusundan uyanmıştı ve bir daha dalamamıştı sevdiği adamın kollarında huzurlu bir uykuya dalmayı her zaman çok severdi ama bu artık pek mümkün olmayacak gibiydi.
Bir zamanlar üzüntüden sürekli düşünmekten uykusu bölünürdü hatta çoğu zaman beyninde konuşup duran seslerden uyuyamadığı olurdu ama bu defa başkaydı bu defa heyecandan ve daha yaşayacakları huzurlu günleri düşünmekten uyuyamıyordu tabiki yine kafasını ve ruhunu bunaltan olaylar yaşıyorlardı ama Han ve içinde bebeği olan her şey onların önüne geçiyor ve huzura erdiyordu ikisinide.
Ceylan Hanın alnındaki saçları tel tel severek oynar gözlerinden uyku akıyordur gözkapakları ağırlaşmıştır ama Hanı izlemekten gözlerini alamıyordur
Yanağını okşarkenki sıcaklığını hissettiğinde gözleri kapalı tebessüm eder.Yanıbaşında uyuyan kocaman bir adamdı ama sanki ona baktığında çocukluk halinide görüyor gibiydi kıvrımlı dudaklarını bukle bukle saçlarını masum ürkek bakışlarını ama sonrasında huzurla bakmaya alışan gözlerini ellerini seviyordu sımsıcak ellerini.
Ceylan Hanın dudak kenarına usulca bir öpücük kondurur uyandırmamaya dikkat ederek.
Koynuna sokulur yavaşça başını göğüsünde yer ederken gözleri bir anlığına dalıp gider.
(Yazarın Ağzından)
Ne zor günler geride kalmıştı ne zor zamanlar duvarların gizlice ezberlediği nice acılar,gökyüzünün bile seninle beraber ağladığı nice geceler gündüzler.Kalbi çürütüp yerine hasarlı atmaya çalıştırılmış için bırakılan bir kalp yere çöküp ağlarken ciğeri mahveden hıçkırıklarla yere vurulan ellerin ve diz kapakların kızarıklığı işte bunlar acının ve çaresizliğinin en içler acısı tanımıydı.Karanlıkta bir çukurun içerisine hapsolmuş gibi hissettirilen anlar ruhun öldüğü ve içinin enkazından kurutulamayacağını düşündüğü anlar ve dahası hepsinin üzerinden gelmiş olması,olmaları ne kadar kolay gibi görünsede çok ama çok zordu onlar için kalplerini mühürleyen öfkeleri ve kırgınlıkları gözlerindeki aşkın perdesini ne kadar karanlığa çevirmeye çalışsada onlar aşkları için yarımkalan ne varsa tamamlamaya direnmişlerdi.Bazen hatta çoğu zaman fiziki yorgunluktan ziyade ruhen yorulduğumuzu hissederiz uyuruz geçmez,duş alırız geçmez ne yaparsak yapalım geçmez bir boşluğun içinde yapayalnız yaşadığımızı düşünürüz halbuki her karanlık gecenin bir aydınlık sabahı görününceye dek aydınlığa çıkacağımız günlerde yakındır aslında sadece biraz dişimizi sıkmak gerekir oldukça zordur ama gerçek güce sahip olanlar her şeyin üstesinden kendi başına gelebilmiş insanlardır.Şartlar ve durumlar ne olursa olsun içinizi yiyip bitiren ne varsa geçmeyecek çözemeyeceğim dediğiniz her ne varsa önce bir derin nefes alıp vererek şöyle bir arkanıza yaslanın ve sadece kendinize inanın en iyi arkadaşınızın yine kendiniz olduğuna ve beraber başaracağınıza ve çok ama çok güçlü olduğunuzu kendinize inandırın ve gülümsemekten vazgeçmeyin güzel bir gülümseyiş umudun ve parlak bir hayatın başlangıcıdır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Esareti
RomanceBazen dikenli yollardan geçer insan ayakları dikene her battığında kanar kalbinde derin boşluklar oluşur kabuk bağlamış yaralarla dolu boşluklar.İşte bu iki kişi bu boşluğu ve yaraları zor da olsa sarmayı ve doldurmayı başarıp birbirlerine ölesiye t...