Han parmakları titrerken anahtarı çevirir Ceylan pür dikkat arkasından bakıyordur Han eliyle kapıyı aralar kapı dahada aralandığında içinin paramparça olduğunu hisseder.
Hanın arkasından odayı inceleyerek girer ikisininde arasında ölüm sessizliği gibi bir sessizlik vardı ikisininde gözleri odada geziniyordu sanki birbirlerinin varlığını unutmuş gibiydiler o an çünkü birbirleriyle göz teması kurmadan etrafı seyrediyorlardı.
Odada ufak bir gardırop bir tane yeşil koltuk vardı cam kenarında ve duvarlarda değişik süslemeler yapıştırılmıştı Ceylan gardırobun kapağını açar gelen gıcırdama sesiyle dolabın eski olduğunu anlar bulaşan tozu parmaklarını birbirine dokundurarak temizler dolabın içini şüpheli pür dikkat bakışlarla inceler dolabı iki tane pütürlenmiş eskimiş bebek patiği gözüne ilişir üst üste dürülüp koyulmuş birkaç bebek eşyasıyla.
Ceylanın kaşları tamamen çatılır patikleri eline aldığında,Han yutkunarak izler her bir hareketini bu odaya bir gün girileceğini hic düşünmediği için şu an yaşadığı anla hissettiği seyler arasında kendini uçurumda gibi hisseder.
Ceylan ona doğru döner soru soran gözlerle sormadan cevap bekleyen bir sessizlikle sadece onunla göz teması kurmaya çalışır.Han onun sinirli,hüzünlü birbirinden çok duyguyu ihtiva eden gözlerine bakar yutkunur gözleri dolarken.
Ceylan;
"Ne zamana dek sürecek bu sessizlik?"Ceylanın boş sayılabilecek odada sesi büyük bir hiddetle yankılanır çünkü böyle bir odayla yüz yüze geleceğini hiç düşünmezdi kendi bebeklerine ait bir oda değildi tamamen geçmişe ait bir odaydı.Bu evle ilgili aklından çok güzel hayaller geçirirken böyle bir odayla karşılaşmak altüst etmişti dengesini hayalkırıklığına uğramıştı.
Han saçını kavrar geriye doğru içini saran sıkıntıdan ofuldar odada gezinirken
Ceylan;
"Bu odayı bildiğin halde beni bu eve getirip huzurlu iyi hissetmemi istedin yani öylemi ve bana bu ev artık ikimizin senden başka kimse bilmiyordu burayı sende biliyorsun burayı artık dedin benim hayaller kurmamı sağladın bu eve umutla bakmamı ve gördüğüm şey ne bu bu gördüğüm şey ne " Ceylan kollarını açarak odayı gösterir cevap arayan,kırgın gözlerle ona bakarHan koltuğa oturmuş elleriyle alnını masajlarken başını kaldırır ağlamaktan kıpkırmızı olmuş gözleriyle Ceylana bakar bu oda dağıtmıştı Hanı su an burada oldugu için hiç iyi hissetmiyordu Han bir yapboz gibi parçalara ayrılmış gibi hissediyordu.
Han;
"Görmüyormusun ne haldeyim? görmüyormusun bu oda beni ne hale getirdi perişan bir haldeyim görmüyormusun? ben bu odaya o günden sonra ilk defa giriyorum dağıldım görmüyormusun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Esareti
RomanceBazen dikenli yollardan geçer insan ayakları dikene her battığında kanar kalbinde derin boşluklar oluşur kabuk bağlamış yaralarla dolu boşluklar.İşte bu iki kişi bu boşluğu ve yaraları zor da olsa sarmayı ve doldurmayı başarıp birbirlerine ölesiye t...