III.

203 32 22
                                    


Biliyorum tanıdıksın 
Söyle kimsin  

Sezen Aksu _ Söyle Kimsin 

🎭 

     Sohbetin geri kalanında Defne sessizliğini korudu. Neyse ki Elif ve Tuğba'nın sayesinde bu tavrı pek de fark edilmedi. Arkadaşları Harun Berceste'nin gönlünü hoş etmek için ellerinden geleni yapıyorlardı. Özellikle Elif bu konuda çok hevesliydi. Defne onların bu haline gülmemek için gözlerini onlardan çevirdi ve yüzü asık bir şekilde Elif'in belediyenin tiyatro ekibiyle sahneye koymayı planladıkları oyun hakkındaki eğlenceli fikirlerini can sıkıntısı ile dinleyen Aslı'yı gördü. Bu Defne için daha da eğlendirici bir görüntüydü. O yüzden iki tarafı da pas geçip gözlerini bardağına çevirdi. 

"Katharina Blum'un Çiğnenen Onuru'nu oynamayı düşündük. Ama sonrasında vazgeçtik. Aramızda o kadar güçlü bir kadın karakterini oynayacak kadar yetenekli ve ezberi kuvvetli biri yoktu. Onun yerine Ayak Bacak Fabrikası'nı oynadık." dedi Elif anlatmaya devam ederek. Konu ne ara Elif'in gittiği tiyatro kulübüne gelmişti Defne'nin hiçbir fikri yoktu. Harun sanki Elif'in heyecanlı anlatışından etkilenmiş gibi keyifle güldü. 

"Hepiniz rol alıyor musunuz bu oyunda?" dedi hafif meraklı bir sesle. 

"Bu oyun için ben ve Tuğba oynuyoruz. Tuğba'nın temposu yoğun olduğu için arada gelir. Defne ise oyunun ilk gösterimine çiçek buketiyle gelmekle yetinir." dedi Elif cümlenin sonunda Defne'ye bakıp gülümseyerek. Defne adamın ilgisinin tekrar kendisine yönelmesinden çekinerek Elif'in gülümsemesine zorlukla karşılık verdi. Yanılmadı da çünkü adının anılmasıyla birlikte o etkileyici gözlerini Defne'nin üzerine diktiğini görmese de hissetmişti. 

"Tiyatronun büyülü dünyası ilginizi çekmiyor mu?" dedi Harun sesini alçaltıp. Sesinin tonu sanki ikisi dışında olan üç kişiyi yok sayarmışçasına üstü kapalı bir anlam taşıyordu. Defne bu tonlama karşısında tüyleri diken diken olsa da sesini ifadesiz tutmayı başardı.  

"Yeteneğim yok, Harun Bey." dedi buz gibi bir gülümsemeyle. Harun tek kaşını kaldırıp sessiz kaldı. Aslı ise bütün patavatsızlığı ile konuşmaya girdi. 

"Zaten replikleri hatırlayamazsın, değil mi? Yani hastalığın yüzünden bu imkânsız olurdu, değil mi?" dedi iğneleyici bir sesle. Defne onun bu gereksiz saldırgan tavrı kaşısında kendisine sabır dileyerek, 

"Hafızam mükemmel bir şekilde çalışıyor, Aslı. Samimi endişen için teşekkür ederim." dedi samimiyetsizlik kokan bir sesle. 

"Ama hafızanı kaybetmiştin. Nasıl hatırlayabilirsin, şekerim?" dedi aptal ısrarına devam ederek. Defne sabrının son damlalarını az önce kullandığı için kendine hakim olamayarak gözlerini devirdi. 

"Sadece hafızamın bir kısmını kaybettim, Aslı. Beynim hâlâ yerinde duruyor. Ve ne büyük bir lütuftur ki çalışıyor." dedi alaydan uzak düz bir sesle. Aslı mesajı almış gibi geri çekildi ve yanındaki sözde erkeğine sığındı. 

"Ne kadar da garip, değil mi Harun?" dedi kolunu Harun'a dolayarak. Defne bakışlarını Harun'a çevirdiğinde yüz ifadesinin bir yasımasını gördü. Buz gibi bakışlarla bakıyordu Defne'ye. Yine ensesindeki o korkunç his dürttü genç kadını. 

"Bu duruma iyi uyum sağlamışa benziyorsunuz." dedi ifadesiz bir sesle. Defne'nin elinde olmadan yüzüne hüzünlü bir tebessüm yerleşti. 

"Elimden bir şey gelmez. Hafızanız bir kere kaybolduysa kaybolmuş demektir. Ne kadar uğraşsanız da geri getiremiyorsunuz." dedi omuz silkerek. 

GiriftHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin