Başlayan, biten, tazelenen aşklar
Başlıyor ömrümüzde yeni bir fasılSezen Aksu _ Kutlama
🎭
Sezin ve Erhan birbirinin zıttı iki ayrı kutup gibiydi. Defne onların birbirine aşık olmasına inanamıyordu. Fiziksel olarak birbirleriyle çok uyumlu gibi gözükseler de, Sezin neşeli fazlasıyla sıcakkanlı ve konuşkan biriydi ama Erhan onun tam aksine soğuk ve sessizdi. Defne, Erhan'ın duruş olarak şaşırtıcı şekilde Harun'a benzediğini fark etti. Aynı sertlik ve soğukluğu Harun'dan da hissediyordu. Anlaşılan Sezin Hanım'ın sağlam koruyucuları vardı. Hissettiği tedirginlik yüzünden Erhan ona elini uzatınca bir anlık duraksama yaşadı Defne ama sonrasında kendisini toparlayıp uzatılan eli yüzünde hafif bir gülümsemeyle sıktı. Erhan'ın güçlü bir tutuşu vardı. Çekici ama buzu kıskandıracak soğuktu. Bakışlarına sıcaklık yayıldığını görmek için eşine baktığı zamanı yakalamak gerekiyordu. Bir tek o zaman o gözler sevgi ile doluyordu. Defne elini yüzündeki ifadeyi korumakta zorlanarak ince bir korkuyla çekti. Onun tedirginliğini fark eden Sezin hemen konuşmaya geçti.
"Haydi içeri gelin! Hava muhteşemdi ben de sofrayı bahçeye kurdurdum. Böylesine tatlı esintili bir akşamı değerlendirmeliyiz." dedi Sezin tatlı bir gülümsemeyle. Defne de gülümsedi. Ses tonu ile kendini daha da rahatlamış gibi hissetti. Çünkü Sezin'in sıcaklığı bulaşıcıydı. Sezin hemen Defne'nin koluna girdi.
"Geleceğini duyunca havalara uçtum. Uzun zamandır arkadaşım olmanı istiyordum. Çünkü yaptıklarına bayılıyorum. Harun'a önerdiğin vazoya bayıldım. Evin en güzel köşesinde yerini aldı." dedi cıvıl cıvıl bir sesle. Sezin'in sözleri Defne'yi şaşırtmıştı. Sezin bu hislerinden hiçbir zaman bahsetmemişti çünkü.
"Beğenmenize sevindim. Aklıma siz geldiniz. İyi ki doğdunuz burada." dedi Defne kibar bir tavırla. Şaşkınlığını gizlemiş ve her zamanki mesafe zırhını kuşanmıştı. Sezin ise onunla aynı fikirde değildi.
"Bana bir kere daha siz dersen gerçekten kalbim kırılacak. Ben sana arkadaşım demek istiyorum sense bana siz diye hitap ediyorsun." dedi dudak bükerek.
"Peki, öyle olsun. Üzülmeni istemem." dedi Defne gülümseyerek. Sezin neşeyle ellerini çırptı. Ardından bahçeye ulaşana kadar da Defne'nin kolundan çıkmadı. Bahçe çok güzeldi. Işıl ışıl ve çiçeklerin yaydığı kokularla birlikte adeta cennetten bir görüntü gibiydi.
"Bahçeme bayılmış gibisin." dedi gurur dolu bir sesle.
"Kesinlikle mükemmel gözüküyor. Adeta cennet gibi..." dedi Defne hülyalı bir sesle.
"Evin mimarisi Erhan ve ailesinin eseri ama bu bahçe tamamıyla benim ellerimden çıktı." dedi sevgi dolu bir tavırla.
"O zaman sen Gaia olmalısın. Dünyanın tanrıçası." dedi Defne tatlı bir sesle.
"Mitolojiyi biliyorsun. Abim ve benim tek ortak noktamız. Ayrıca Gaia olarak seslenilmek benim için bir onurdur." dedi gülerek. Gülüşü bulaşıcıydı. Defne de kendini tutamayıp güldü.
"Mitolojiye bayılırım. Asla bıkmam." dedi Defne mutlulukla iç çekerek.
"Bu akşam yemeğin konusu belli demek ki. Zevkle bu konu üzerine saatlerce konuşabilirim." dedi Sezin onu masasındaki yere doğru götürürken. Defne onun kadar bu geceden umutlu olasa da gülümsemesini korudu.
Yemek boyunca havada ince bir gerginik olsa da bahçe ve gece göğü öyle güzeldi ki akşam bir şekilde güzel geçmeyi başarıyordu. Buna ek olarak yemeğin güzel geçmesini sağlayan en büyük etken Sezin'di. Asla neşesi sönmüyor, konuşacak bir şey illa ki buluyordu. Erhan konuşmalara sadece belli oranda katılıyor, çoğunlukla fikirlerini kendine saklıyordu. Defne olabildiğince Sezin'in neşesine yetişmeye çalışıyordu ama masada her bir hareketini dikkatle izleyen Harun varken Defne istediği kadar rahat olamıyordu. Ama her şeye rağmen yemek güzel bir atmosferle akıyordu. Ne Erhan ne de Sezin onun hafıza kaybı ile ilgili bir yorumda bulunmuşlardı. Harun onları uyarmış olabilir mi diye düşünmekten kendini alamadı Defne.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Girift
RomanceHüzünlü Aşklar Serisi 2 Hayatının üç yıllık bir kısmı silinmişti Defne'nin. Muğla'nın Ortaca'ya bağlı Dalyan beldesinde gözlerini açtığında hafızasından uçup giden anılarının yalnızlığı ile kalakalmıştı. Jandarma ve emniyet de onun hakkında çok bir...