🎭
Defne kurtulmak için umutsuzca bir çaba sarfetti ama az önce kendisini yumuşak bir şekilde tutan eller adeta birer prangaya dönüşmüştü. Harun onu kendine çekerek sıkı sıkıya tuttu. Yüzünü saçlarının arasında gezdirdikten sonra dudaklarını kulağına yaklaştırdı. Nefesi Defne için bir tür uyuşturucu gibiydi. Hareket edemiyordu. Bir anlığına baştaki o kararlı duruşu sarsıldı.
"Bu işi sakin bir şekilde ya da dövüşerek yapabiliriz. İstediğin ne, Defne? İpleri kendi elimde mi tutmalıyım?" dedi Harun kulağına doğru fısıldayarak.
"Evet, dersem deneyecek misin?" dedi Defne öfkeli bir fısıltıyla. Harun onun sözleri üzerine bir kahkaha attı.
"Tabii ki, yeni denemelere her zaman açığım." dedi alaycı bir sesle.
"Yeni denemeler mi?" dedi Defne iğneleyici bir ses tonuyla. Bu iğnelemenin cevabı olarak Harun soğuk bir gülümsemeyle cevap verdi. Defne bu kolların arasından ne olursa olsun ayrılması gerektiğini biliyordu. Ama içinden bir ses o kollar arasında kalıp savaşması için cesaretlendiriyordu. Bunu yapmazsa bundan sonra Harun'la gireceği hiçbir savaşı kazanamayacakmış gibi hissediyordu. Harun burnunun ucuyla yanağını dürttü.
"İstediğimi elde etmek için hiçbir zaman zor kullanmam gerekmedi. Ama yine de ikna edilmekte ısrarcıysan..." diyerek dudaklarını vahşi bir sertlikle Defne'nin dudaklarına yapıştırdı. Defne bu aniden gelen şiddetli arzu karşısında ne yapacağını bilemedi. Vücudu istemsiz olarak ona acımasızlıkla sarılmış olan adama doğru çekiliyordu. Kurtulmak için çabalamak artık boşunaydı. Harun onun adımlarını geriye götürmeye zorlayarak arkalarındaki kanepeye kadar ittirdi. Sonrasında dudaklarını daha da bastırarak üzerine uzandı. Defne, Harun'un vücudunu hissetmesiyle birlikte hissettiği heyecana ek bir korku duymaya başladı.
"Harun! Dur, lütfen..." dedi yalvaran bir ses tonuyla ama sesi Harun'un ağzının içinde bir sonraki öpücükle birlikte kayboldu. Daha fazlasını isteyen ve bunun için zorlayacağının altına çizen bir öpücüktü bu. Defne'nin gözleri doldu. Öfkeyle birlikte Harun'un yüzünde duran eline tırnaklarını geçirdi. Bunun üzerine Harun bir kahkaha atarak elini Defne'nin yüzünden çekip giydiği sweatin altından göğsüne koydu. Defne'nin nefesi boğazında tıkandı.
"Dur artık! Harun, lütfen..." dedi elleriyle Harun'un yüzünü itmeye çalışarak. Harun başını kaldırıp,
"Harun, lütfen!" diye alaycı bir şekilde taklit etti Defne'nin sesini. "Bu kadar sertlik yeter mi, Persephone? Yoksa daha fazlasını mı istiyorsun? Çünkü yaptığın hareketler beni sadece daha fazlası için çıldırtıyor." dedi acımasız bir ses tonuyla. Sonrasında Defne'nin cevap vermesine izin vermeden tekrar dudaklarını birleştirdi. Bu sefer öpücüğü daha şefkatli sertlikten uzak yumuşak bir öpücüktü. Defne vücudunun istemsiz bir şekilde bu öpücüğe karşılık verdiğini hissetti. Harun'un yumuşak ve nazik yaklaşımı karşısında vücudu arsızlaşıyordu. Defne kendini tanıyamıyordu. Neyse ki, Harun insaflı davranarak geri çekildi ve doğrulurken Defne'yi de kaldırdı.
"Şimdi şuracıkta seninle sevişme zevkinin doruklarına ulaşabilirim. Ama artık delikanlılık çağlarımda sayılmam. Sabah belim tutulursa benimle sonsuza kadar dalga geçersin." dedi alaycı bir sesle. Defne istemsiz güldü ve bu zamana kadar ona hiç yaşını sormadığını fark etti. (Umarım yanlış hatırlamıyorumdur.)
"Kaç yaşındasın?" dedi merakla.
"Otuz." dedi bir iç çekiş eşliğinde. Defne bu sefer daha yüksek bir sesle güldü.
"Çok yaşlıymışsın gerçekten." dedi alaycı bir sesle. Harun bir anlığına onun gülüşünde kayboldu. Ardından elini Defne'nin yanağına götürüp hafifçe okşadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Girift
RomanceHüzünlü Aşklar Serisi 2 Hayatının üç yıllık bir kısmı silinmişti Defne'nin. Muğla'nın Ortaca'ya bağlı Dalyan beldesinde gözlerini açtığında hafızasından uçup giden anılarının yalnızlığı ile kalakalmıştı. Jandarma ve emniyet de onun hakkında çok bir...