XXI.

82 21 8
                                    


Çünkü senden daha tatlı bir cadı yok 

Frank Sinatra _ Witchcraft 

🎭  

     Harun, Defne'nin kapsını açıp da genç kadını her yer sanki bir peri masalından fırlamış gibi duran geniş bahçeye çıkardığında Defne bir anlığına nefesini tuttu. Aslı her ne kadar sinir bozucu bir insan olsa da parti vermekten anladığı belliydi. Her şey bir rüyadan fırlamış gibiydi. 

"Seni hiç böylesine büyülenmiş görmemiştim. Seni bir erkekten ziyade ışıltılı parti evlerinden mi kıskanmam gerekiyor?" dedi alaycı bir gülüş eşliğinde. Defne güldü. Böyle tatlı hallerini seviyordu. Geniş bahçeden eve doğru yürürken küçük tatlı atışmalarına devam ettiler. Eve vardıklarında bir görevli kapıyı açarak onları partinin olduğu bahçeye kadar eşlik etti. Evin bahçesine girdiklerinde parti hâlâ tam anlamıyla başlamamıştı. Biraz ileride Erhan'la konuşan Sezin'i gördü. Sezin de hissetmiş gibi başını Defne ve Harun'un olduğu tarafa çevirdi. Onları görmesiyle neşeyle onlara doğru hızlı adımlarla yürüdü.  

"Defne! Ne zaman geleceksiniz diye düşünürken karşımda buldum sizi. Çok özledim seni!" dedi mutlu bir şekilde Defne'ye sarılırken. Defne gülerek sarılışına karşılık verdi. 

"Ben de seni özledim, canım. Geliş zamanlaması konusunda yetkili kişi yanımdaki beyefendi. Kendisi ile konuşman daha iyi olacaktır." dedi omuz silkerek. Sezin gülerek bu sefer abisine sarıldı.  

"Olabildiğince çabuk ve hızlı geldim, Sezin. Sıkıldığın için zaman geçmemiş olabilir mi?" dedi kardeşinin yanaklarından öperken. 

"Bana ne! Biz geldiğimizde burada olsaydınız. Haydi, Erhan'ın yanına gidelim. Zira her an yanına bir tanıdığı gelerek huzurunu bozabilir." dedi omuz silkerek. Ardından kocasının yanına doğru seğirtti. Harun ve Defne de arkasından onu takip ettiler. Havuzun kenarındaki bir masada içkisini yudumlayan Erhan'ın yanına vardıklarında Erhan ince bir tebessümle baktı onlara. 

"Geldiğinize çok sevindim. Biraz daha gelmeseydiniz, Sezin üst mercilere başvuracaktı." dedi içten bir sesle. Defne hâlâ ondan çekiniyor olsa da bu laf karşısında gülmesini tutamadı. 

"Seni nikah günü uyarmıştım, Erhan." dedi Harun bir kahkaha atarak. 

"Ben de seni uyarmıştım." dedi Erhan imalı bir sesle. Ardından Defne'ye doğru kısa bir bakış atıp içkisine döndü. Defne ne ima ettiğini anlamamıştı. Harun onun kulağına doğru eğilip, 

"Bir gün bile pişman olmayacağını söylemişti. Onu kastediyor." dedi Harun gülerek. Defne bunun üstüne sadece başını sallayarak onayladı ama çok da ikna olduğu söylenemezdi. Çünkü Erhan'ın ses tonundaki ima farklı bir anlam taşıyormuş gibiydi. Yine de çok takılmadı. Belki aralarında bir durumdu ve paylaşmak istememiş olabilirlerdi. 

"İçecek bir şeyler ister misin?" dedi Harun sakin bir sesle. 

"Olur, hafif bir şeyler olursa daha iyi olur. Böyle bir partide aklının yerinde kalması bir avantajdır." dedi Defne gülümseyerek. 

"Daha önce böyle bir partiye katılmış mıydın?" dedi Sezin neşeli bir şaşkınlıkla. 

"Hayır." dedi Defne keskin bir sesle. Sonra bu tavrına kendi de şaşırdı. Hızlıca kendini toparlayıp devam etti, " Yani hatırladığım kadarıyla, hayır. Sadece temkinli olmam gerekiyormuş gibi hissettim." dedi Defne cılız bir gülümsemeyle. Sezin sakince elini onun sırtına koydu. 

GiriftHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin