X.

164 24 8
                                    

Bana sahip değilsin 
Beni herhangi bir şekilde değiştirmeye çalışma. 

SAYGRACE - You Don't Own Me ft. G-Eazy 

🎭 

     Gün sonu gelip de arabasına yaslanmış Harun'u gördüğü an sanki Defne onun orada olacağından emin gibiydi. Özellikle Aslı ile geçirdiği bitmek bilmeyen daikalar bunun olacağına dair bir önsezzi geliştirmiş gibiydi. Onu gördüğü an içinde oluşan sevinç ve öfke zıtlaşması ile ne yapacağını bilemedi. Sevindiği için kendine kızarken öfkesi ile şaşırarak kendini duygulardan oluşmuş bir aşure kazanına atmıştı. Bu karmaşanın sebebini anlamakta da zorluk çekiyordu. Neden onu gördüğü için sevinmişti? Neden öfkeli olduğu konusu ise daha da sinir bozucuydu. Kendine itiraf etmekten nefret etse de  Aslı yerine onu götürmesi sinirlerini bozmuştu. Kendini Aslının yedeği gibi hissetmekten kendini alamadı. Bir an o gece kendisi yerine Aslı olsaydı olacakları düşündü. Kendisi yerine onu öpecek miydi? Düşünceler karmaşası ona dayanılmaz bir baş ağrısı olarak döndü. Bu sırada Harun yanına geldi. 

"Merhaba." dedi tatlı bir sesle. Kısa bir anlığına gözlerini kapatarak baş ağrısının yatışmasını umdu ama gözlerini açtığında sonuç hayal kırıklığıydı. 

"Merhaba." dedi elinde olmadan bezgin bir sesle. Harun onun yüzünü inceledi.

"Anlaşılan zor bir gündü. Güzel bir akşam yemeğinin kurtaramayacağı bir yorgunluk yoktur." dedi hafifçe gülümseyerek. Bu Defne'nin son istediği şeydi. Ne halde olduğunu bilmez bir haldeyken onunla başbaşa yemek yemek istemiyordu. 

"Sadece eve gitmek istiyorum. Bugün oyunlar ile uğraşamayacak kadar yorgunum." dedi Defne bitkin bir sesle. 

"Öyleyse seni eve bırakmama izin ver." dedi Harun hafif endişeli bir ses tonuyla. Defne onun bunu yapacağına güvenmediğini ima edercesine baktı. Harun hafifçe gülerek ellerini havaya kaldırdı. 

"Söz veriyorum, sadece evine bırakacağım. Kaçırma yok." dedi gülmesine rağmen ciddi bir ses tonuyla. Defne daha fazla konuyu uzatmak istemediği için iç çekerek başıyla onayladı ve Harun'la birlikte onun arabasına doğru ilerledi. Harun gerçekten de sözünü tutarak onu evine götürdü ve sanki konuşmak istemediğini hissetmiş gibi yol boyunca sessiz kaldı. Defne'nin evinin önüne geldiklerinde Defne baş ağrısından ölmek üzereydi. 

"Teşekkür ederim." dedi Defne arabadan inmeden önce Harun'a dönerek. Harun bir şey demeden ona doğru eğilip yanağının dudağına yakın bir yerine küçük bir öpücük kondurdu. Ardından geri çekildi. Defne onun bu hareketi karşısında bocalasa da sakin kalmayı başardı. 

"İyi geceler, Defne." dedi Harun hafifçe gülümseyerek. Defne sesine güvenmediği için sadece başını salladı. Sonrasında arabadan inerek hızlı adımlarla evin dış kapısına ilerledi. Artık içinde çatışan duygular başını çatlatmak üzereydi. Giray'ın acil durum hapı olarak adlandırdığı sakinleştiricilerden iki tane içtikten sonra üstünü değiştirerek kendini yatağa atarak düşüncesiz ve ruhsuz bir uykuya kendini bıraktı. 

     Uyandığında güneş çoktan gökyüzündeki yerini almıştı. İlacın etkisiyle fazlaca uyumuş olmalıydı. Salondan gelen müzik sesine Elif'in sesi karışıyordu. Anlaşılan Tuğba gelmişti. Telefonuna bakmak istediğinde göremedi. Elif ya da Tuğba almış olmalıydı. Büyük ihtimalle sabah Emre aramıştı. Kızlar onun yerine cevap vermişti. Defne acıktığını hissedince esneyerek yataktan kalktı. Havalar hâlâ sıcak olduğu için  askılı üst ve şorttan oluşan takım dondurma baskılı pijamasının üstüne sabahlığını geçirip odasının kapısını açarak salona geçti. Elif'e dönmesiyle birlikte de konuştuğu kişinin Tuğba olmadığını fark etmesi bir oldu. Elif'in konuştuğu kişi Harun'du. Aniden durdu. Şaşkınlıkla baktı Harun'a. 

GiriftHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin