Tüm bildiğim...
Seni sevmek bir mağlubiyet.Duncan Laurence _ Arcade
🎭
Defne kısa bir sürenin ardından daha sakin ve rahatlatıcı nefesler alabilmişti. Ne kadar zaman geçtiği hakkında hiçbir fikri yoktu ama o süre boyunca Harun'un kendisine güven dolu sarılışının farkındaydı. O kolların arasından çıkmak istemiyordu. Çünkü tüm hücreleriyle emindi ki bu kolların arasındayken hiç kimse veya hiçbir şey ona zarar veremezdi.
"Gidip senin için sert bir içecek bulmaya çalışacağım ve bu sırada da alkolik olduğuma ikna olmadıklarını umacağım." dedi Harun onun nefes alışının normale döndüğünü anladığında. Omuzlarından tutarak geri çektiğinde Defne'nin yüzünde hafif de olsa bir gülümseme olması da içini biraz daha rahatlatmıştı.
"Belki de bunu bir dahinin çılgınlığı olarak görürler. Umudunu kaybetme." dedi Defne titrek bir sesle. Harun güldü ve Defne'yi alçak duvarın dibine götürüp oturttu.
"Hemen döneceğim. Sakın bayılma." dedi Harun tedirgin bir ses tonuyla. Defne bu sefer daha yüksek sesle güldü.
"Emrin olur." dedi Defne alaycı bir sesle. Harun ona ters bir bakış atsa da bir şey demeden kalabalığa doğru ilerledi. Defne onu gözlerinin önünden kaybedene kadar arkasından baktı. Harun görüş alanından çıktığında kalabalığa çevirdi gözlerini. Herkes neşeli tavrını sürdürüyordu. Defne titrek bir nefes aldı. Harun'un hâl ve hareketlerinin kendisini neden böyle etkilediğine anlam veremiyordu. Aklında dönüp duran bu soruya cevap bulsa tüm düğümleri çözecekmiş gibi hissediyordu. Sanki Harun onun kapalı hafıza sandığını elinde tutan bir hırsızdı.
"Fazla mı bunaltıcı geldi?" dedi Aslı bir anda yanında konuşarak. Defne boş bulunarak olduğu yerde sıçradı. Kendi düşüncelerine o kadar kapılmıştı ki yanına gelen Aslı'yı fark etmemişti bile.
"Ah, canım! Korkuttum mu yoksa?" dedi bu sefer her yanından sahtelik akan bir tatlılıkla. Onun ses tonu karşısında Defne yüzünü buruşturmamak için kendini zor tuttu.
"Düşüncelere dalmışım. Kusura bakma, Aslı. Geldiğinin farkında bile değildim. İlk soruna gelirsek, evet, biraz sıcakladım." dedi Defne sakin bir ses tonu eşliğinde ustalıkla yalan söyleyerek. Aslı'ya yaşadıkları ile ilgili bir şey söylemeye niyeti yoktu. Bu sadece onun eline koz vermek olurdu ve Defne gecenin geri kalanını daha fazla tadı kaçmadan bitirmek istiyordu. Ama Aslı'nın kendisini bu kadar kolay bırakmayacağını da biliyordu. Özellikle Harun yanında değilken Defne savunmasız bir av gibi duruyordu Aslı için.
"Bizim sıcaklarımıza alıştığını düşünmüştüm ama demek ki, hâlâ daha sıkıntı çekiyorsun. Senin için yapabileceğim bir şey var mı?" dedi Aslı aynı sahte tatlılığıyla. Defne içinden, 'Evet, o dolgulu dudaklarından dökülen zehrini ken di içine aktarırsan bana yardım etmiş olursun.' dedi bir iç çekiş eşliğinde. Yüzüne sahteliğini saklamaya çalışmadığı bir gülümseme yerleştirip,
"Beni düşündüğün için teşekkür ederim. Harun bir şeyler almak için gitti." dedi Defne başını yana eğerek. Aslı'nın gülümsemesi titredi ama pes etmediği belliydi.
"Harun çok düşünceli bir adam. Sana böylesine ilgili davranıyor oluşu seni büyülemiş olmalı. Ama tabii ki henüz bilmediğin için hâlâ ona böylesine deli divane olup güvenmene bir şey diyemiyorum." dedi zehirli sözlerini o tatlı tavrıyla Defne'ye püskürterek. Defne onun bu sözlerine kanmaması gerektiğini biliyordu. Aslı'nın yalanları ile zamanında Tuğba'ya neler yaptığının farkındaydı ama elinde değildi. Onun karşısında zavallı gibi durmak canına tak etmişti. Bu yüzden derin bir nefes alıp,

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Girift
RomanceHüzünlü Aşklar Serisi 2 Hayatının üç yıllık bir kısmı silinmişti Defne'nin. Muğla'nın Ortaca'ya bağlı Dalyan beldesinde gözlerini açtığında hafızasından uçup giden anılarının yalnızlığı ile kalakalmıştı. Jandarma ve emniyet de onun hakkında çok bir...