🎭
Defne uyandığında kendini sıcacık yatağında buldu. Buraya nasıl geldiğini bilmiyordu. En son Harun'la birlikte yağmurdan kaçıp bir kafeye sığınmıştılar. Defne sıcağın etkisiyle uyumuştu. Sonrası ise yoktu. Uzun bir zamandır bu kadar deliksiz, derin ve de rüyasız bir uykuya dalmamıştı. Kendini oldukça dinlenmiş ve zinde hissediyordu. Keyifle gerinerek yataktan doğruldu. Soluna doğru döndüğünde komidindeki not kağıdını gördü. Oldukça zarif bir el yazısıyla bir şiirin dörtlüğü yazılmıştı. Defne bu şiiri biliyordu. Lee Ann Schaffer'ın 'Hades to Persephone' isimli şiirinden bir alıntıydı.
'Convince me that you want to be here;
It's not my trick that keeps you so near.
You chose me. You love me. This is real.' (*İng. Beni burada olmak istediğine ikna et; Seni bu kadar yakınımda tutan benim numaram değil. Sen beni seçtin. Beni seviyorsun. Bu gerçek.)
Defne elindeki kağıda bakıp bir süre düşüncelere daldı. Kendini iyi sakladığını düşünmüştü ama anlaşılan Harun onun duygularını fark etmişti. Defne not kağıdını masanın üstüne geri bıraktı. Fark edilmiş olabilirdi ama hâlâ hiçbir şeyi itiraf etmiş değildi. Son ana kadar bilmiyormuş gibi davranmakta kararlıyordu. Çünkü Harun'un bunu kendi yararına kullanacağını hissediyordu. Derin bir iç çekiş eşliğinde yataktan kalktı. Odasından çıktığında salonun boş olduğunu gördü. Mutfağa geçtiğinde ise yine boşluk onu karşıladı ama kahve daha sıcaktı. Defne kupasını alıp kahvesini doldurduktan sonra bahçeye çıktı. Elif'in sallanan salıncakta uyukladığını gördü. Etrafına baktığındaysa yeni ekilmiş olan hercaileri gördü. Anlaşılan Elif bahçeyle uğraşırken yorulmuştu. Sakince yanına gidip hafifçe omzuna dokundu. Elif esneyerek gözlerini açtı.
"Uyanmışsın. Seni Harun'un kucağında geldiğini görünce endişelendim. Neyse ki, uyuyakaldığını söyledi." dedi Elif doğrulurken.
"Başka bir şey dedi mi?" dedi Defne merakla.
"Hayır. Sadece odanı sordu. Senin yatırdıktan sonra da gitti. İyi vakit geçirdiniz mi? Gerçi uyuduğuna göre ona güveniyor olmalısın." dedi Elif gülümseyerek.
"Güzeldi. Sonda yağmur olmasaydı daha güzel olurdu." dedi Defne de gülümseyerek. Elif'in son cümlesini duymazdan geldi.
"Güzel geçmiş olasına şaşırmış gibi duruyorsun. Yoksa sonunda bu haşin adama kapıldın mı?" dedi gözleri merakla ışıldarken.
"Ona kapılmadım ama ondan hoşlandığımı itiraf etmeliyim." dedi Defne omuz silkerek.
"Aradaki farkın ne olduğunu söyler misin?" dedi Elif alaycı bir gülüş eşliğinde.
"Ona kapılmadım çünkü ona güvenmiyorum." dedi Defne gözlerini devirerek.
"Ama tatlım en iyi erkeğe bile tam anlamıyla güvenemezsin ki. Emelleri her zaman aynıdır. Sonu yatakta bitecek herbir ihtimal için her şeyi yaparlar. Onlara güvenmeyerek kendimizi koruyoruz. Bu kadar." dedi Elif omuz silkerek.
"O tatlı masum yüzünün ardında insanlara güvenini kaybetmiş alaycı bir kişiliğin olduğunu ilk defa görüyorum. Senin eskiler de denedi mi bunu?" dedi Defne gülerek.
"Tabii, denediler. Dedim ya hepsi dener. Senin haşin ukala seni zorladı mı yoksa?" dedi kaşlarını çatarak.
"Hayır, zorlamadı. Sanırım, benim dengemi bozmaya çalışıyor." dedi Defne düşünceli bir sesle. Elif onun yüzüne gözlerini kısarak baktı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Girift
RomansaHüzünlü Aşklar Serisi 2 Hayatının üç yıllık bir kısmı silinmişti Defne'nin. Muğla'nın Ortaca'ya bağlı Dalyan beldesinde gözlerini açtığında hafızasından uçup giden anılarının yalnızlığı ile kalakalmıştı. Jandarma ve emniyet de onun hakkında çok bir...