Derinlerde ne arıyorlar?
Aurora _ Under The Water
🎭
Ertesi gün boşladığı işlerinin de eklenmesi yüzünden hiç olmadığı kadar yoğun geçmişti. Tüm gün dükkanın arka kısmında yer alan atölyesinde yeni biblo ve vazolarını boyamış arta kalan zamanda da müşterileri ile ilgilenmişti. Yemek yemeye vakit buldğu kısa bir zaman diliminde ise Sezin aramıştı. Onu partiye birlikte onların evinden geçme davetini sunmuştu. Onu tekrar reddetmeyi gönlü elvermeyeceği için Defne kabul etmişti. Tempolu günün ardından eve vardığında ise yüzünde kocaman bir 'ben söylemiştim' ifadesi ile Tuğba onu karşıladı.
"Demek sonunda gitmeye karar verdin. Harun'un oldukça iyi ikna yöntemleri olmalı." dedi Tuğba kurnaz bir sırıtış eşliğinde. Defne'nin ona karşı koyamayışı ile eğlenir gibiydi.
"Öyle olmalı. İstediğin kadar dalga geçebilirsin. Evet, ona 'hayır' diyemedim." dedi Defne gözlerini devirerek.
"Nasıl da kendini hemen savunmaya çekiyorsun, öyle. Ayrıca kendini suçlu ya da utanmış hissetme. Eminim ki, o adama çok az insan hayır diyebilir." dedi Tuğba omuz silkerek.
"Benim yerimde olsan sen ne yapardın?" dedi Defne iç çekerek.
"Resmen milyon dolarlık soruyu sordun. Bilemiyorum, Defne ama aradığın bir tavsiyeyse şunu diyebilirim. Eğer onunla tutkulu bir aşk yaşamak istemiyorsan, ilgisini kaybedip buradan gidene kadar ortadan kaybolmanı öneririm. Ama onu hissetmek ve bir şeyler yaşamak nasıl olur diye düşünüyorsan akışına bırak. Bir şeyler yaşanacak ve onu tanımanı sağlayacaktır. Böylelikle seninle ilgileniyor oluşu tensel mi yoksa duygusal mı emin olursun. Ama seni uyarıyorum, onun gözlerindeki sahiplenici bakışı gördüm. Yani ister tensel ister duygusal olsun seni yatağında istiyor. Bundan eminim." dedi Tuğba ciddi bir sesle.
"Tutku dolu bir yaz dizisi senaryosu istemiyorum." dedi Defne iç çekip elleriyle yüzünü kapatarak. Harun'la tanıştığından beri bu cümleyi kaç kere kurduğunu hatırlamıyordu.
"Ne istiyorsun peki? Çünkü tam olarak onsuz kalmayı da tercih etmiyor gibisin." dedi Tuğba tek kaşını kaldırarak.
"Bilmiyorum... gerçekten bilmiyorum. Tek emin olduğum onunla bir ilişki yaşarsam bu hayatımda yapacağım son şey olacakmış gibi hissettiğim." dedi Defne ellerini saçlarına doğru götürerek.
"Peki, Harun ne istediği ile ilgili kendini belli etti mi?" dedi düşünceli bir sesle.
"Oldukça açık bir şekilde belli etti diyebilirim. Sanırım onun ilgisini çekiyorum." dedi Defne acı bir gülümsemeyle.
"Bunun sebebi o 'uzak dur' tavrın yüzünden olduğunu biliyorsun. Ama sonunda onunla evlenmek gibi ciddi bir ilişki düşünüyorsan, yanlış anlama bunu ondan uzak duramadığın için söylüyorum, onun böyle bir tipte erkek olmadığına eminim." dedi Tuğba hüzünlü bir gülümsemeyle. Defne iç çekti.
"Biliyorum. Ama garip olan ne biliyor musun? Evlenmeyi hiç düşünmedim. Sadece Harun ile ilgili de değil bu durum. Herhangi biri için de geçerli. Kendimi evli olarak düşünemiyorum." dedi Defne düşünceli bir sesle.
"Çok garip. Evlilik bana her zaman doğal bir şey gibi gelmiştir. Yani biriylr tanışırsın ve bu insanla ömrümğn geri kalanını geçirmek istiyorum dersin ve evlenirsin. Kurulmuş bir sistem gibi. Yani hiç böyle bir şey düşünmedin mi?" dedi Tuğba kaşlarını çatarak.
"Hayır, evlenecek biri gibi hissetmiyorum kendimi. Harun için ise koca adayı olarak düşünmek bir yana evlenmeye ilerleyecek biri olarak bile düşünmüyorum. Bana kalırsa mayıs sineği gibi... Bir gün var ama ertesi gün bir bakmışsın kaybolmuş. Sence de öyle değil mi?" dedi Defne omuz silkerek.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Girift
RomansHüzünlü Aşklar Serisi 2 Hayatının üç yıllık bir kısmı silinmişti Defne'nin. Muğla'nın Ortaca'ya bağlı Dalyan beldesinde gözlerini açtığında hafızasından uçup giden anılarının yalnızlığı ile kalakalmıştı. Jandarma ve emniyet de onun hakkında çok bir...