MEDYA: Fleurie - Love and War (Bölüm içindeki şarkı)
Yorum lütfen :)
40+ yorumda yeni bölüm gelirGergin geçeceğine emin olduğum bir haftaya alarm çalmadan önce uyanmıştım. Gergindim çünkü sınavlar başlıyordu. Gergindim çünkü ilk sınavım matematikti. Gergindim çünkü Maxim gizlediğim şeyi öğrenmişti.
Cuma günü güç bela kahveyi bitirdikten sonra uzun süre midemde tutamamış tekrardan hemen tuvalete koşmuştum. İşim bitip sınıfa döndüğümde Maxim yine suratı asık şekilde oturuyordu. O zamandan beri 2 gün geçmişti ve biz tek kelime etmemiştik.
Oyalana oyalana işlerimi halledip aşağı indim. Servis beni bekliyordu, fazla oyalanmıştım sanırım. Binip gözlerimle içeriyi taradım. Alisa sol taraftaki koltukların birinde, Maxim de iki sıra arkasında çaprazındaki yere oturmuştu.
"Günaydın," dedim çantamı kucağıma koyarken.
"Günaydın." Okula gidene kadar başka diyalog kurmadık.
Boş okulun içinde merdivenlerden yukarı çıkarken sessizliği bozan şey telefonuma arka arkaya gelen 2 bildirim sesi oldu. Telefonu sessizce almayı unuttuğumu fark edip cebimden çıkarmaya çalışırken bir mesaj daha geldi.
Boran.
Tüm hafta sonu boyunca her yerden mesaj atıp durmuştu. Birkaç kere cevap verdikten sonra dayanamamış ve diğer mesajlarına görüldü atmıştım. Sınıfa geçip sırama oturduktan sonra bu sefer ne yazdığına baktım.
boran.uck : Günaydın
boran.uck : Okula geldiğini gördüm
boran.uck : Bugün konuşabilir miyiz?
Diğer mesajlara verdiğim cevabı tekrarladım.
akarhilal28 : İşim olduğunu daha önce de söylemiştim.
Bu sefer sesi kapatıp telefonu sıraya koydum ve derince iç çektim.
"Bir şey mi oldu?" Maxim kafasını kaldırmadan hâlâ ekrana bakarak sorduğundan ilk başta telefonla konuştuğunu düşünmüştüm.
"Hayır olmadı," dedim benimle konuştuğunu anlayınca. Titreşim modundaki telefonum birkaç kez titredi ve sırayı hareketlendirdi.
"Pek öyle durmuyor." İlgilenmediğini düşünmüştüm ama kafası buradaydı.
"Önemli bir şey değil." Kilidi açıp tekrardan mesajlara girdim.
boran.uck : 5 dakika bile mi?
boran.uck : Konuşalım, lütfen
boran.uck : Zaten 2 gündür görmüyorum seni. Özledim.
İçime tekrardan doğan sıkıntıyla ekrana bakakaldım. Artık ne demem gerektiğini, nasıl peşimi bırakacağını bilmiyordum.
"Ozledığm. Özledim anlamına gelmiyor muydu bu?" Maxim'in sandığımdan daha yakınımda olduğunu fark edince sıçradım. Kafasını eğmiş mesajlara bakıyordu.
"Türkçe'ni geliştirdiğini görmek güzel. Evet o anlama geliyor."
"Hayranlarından gelen mesajlara bakıyorsun sanırım."
"Aynen!" dedim ironik bir şekilde. Cevap vermeyip görüldüde bırakarak ana ekrana döndüm.
İlk iki saat 3. dersteki sınava çalışmakla geçirdik. Sınav yerlerimiz geldiğinde kendi yerime elimin kenarına yazdım. Basit şeyleri çok çabuk unutan biriydim ve riske atmak istemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YİNE YENİ YENİDEN
Novela JuvenilBunca zaman boyunca aşkla hiç işim olmadı. Bunun kontrol edebileceğim bir şey olduğunu ve istemediğim için birine aşık olmadığımı düşünürdüm. Ama yanıldığımı çok ağır bir şekilde şu an anlıyorum. Kontrol edemiyorum, baskı kuramıyorum, yok edemiyorum...