yirmi altı

1.3K 140 52
                                    


Sana nerden rastladım?
Oldum derbeder.

1 hafta sonra

Bir hafta geçmiş, Rumeysa kendini her anlamda toparlamıştı. Artık ayağa kalkabiliyor, birinin yardımıyla dolaşabiliyordu. Her zaman yardım edecek birisini bulamıyordu, orası ayrıydı ama kendisini çok daha sağlıklı hissediyordu. Diğer yandan da artık Ali'nin gerçekten olmadığını biraz daha kabullenmişti. Ama onu çok özlüyordu. Sarılmaları, gülümseyen gözleri, onunlayken yüzünün aldığı huzurlu ifadeleri bir an çıkaramıyordu aklından. Çıkar diye de ödü kopuyordu bu yüzden Helen'den laptopunu istemiş tanıştıkları andan itibaren tüm anılarını yazıyor, vakit geçiriyordu.

Doktor ile bu konu hakkında uzun uzun konuşmuşlardı. Bir insan bir çok sebepten dolayı komaya girebilirdi ama Rumeysa'nın girdiği travmatik kafa travmasıydı. Herhangi bir sebeple baş bölgesine alınan bir travma sebebi ile kafatası, beyin, kafa derisi ve başın iç kısmında yatan doku ve kan damarları darbe almıştı. Bu yüzden ani baş ağrıları, baş dönmeleri, mide bulantıları, kısa süreli bayılmalara bu bir hafta içinde fazlasıyla rastlamışlardı. Doktor normal olduğunu söylüyordu ama Rumeysa korkmaktan kendini alamıyordu.

Sorunlarını her an dile getiremiyordu, kızlara karşı biraz çekingendi. Helen hamile olduğu için Aslı'dan daha çok yardım almaya özen gösteriyordu ama Aslı'da çalışıyordu. Her zaman yanında bulunmuyordu. Bazen kimseyi bulamıyordu yanında, o zamanlar kitap okuyordu. Doktor bu gidişle bir hafta sonra taburcu olabileceğini söylüyordu.



Odada Atakan, Emre, Helen ve Aslı otururken içim şişmiş gibi ofladım. "Ya canım sıkıldı benim burada." diyerek hayıflandım. Zaten uzun  süredir yalnızdım. Gelince de konuşacak bir şey bulamayıp telefona gömülüyordu herkes. Benim henüz telefonum yoktu. Bir rivayete göre kazada parçalanmış.

"Hayatım, senin canın sürekli sıkılıyor. Bir palyanço olmadığım kaldı." Aslı'nın yakınmasıyla mırıldandım. "Ali, olsa palyanço da olurdu." Bir de bu vardı. Her şeyi, herkesi onunla kıyaslıyordum, o olsa nasıl olacağını düşünüp duruyordum. "Ne dedin?" Aslı'nın sorusuyla başımı iki yana salladım. "Hiç, hiçbir şey. Biraz müzik açsak." Telefonu açıp rastgele bir şarkıya bastı.

Madrigal ~ Seni Dert Etmeler

Başımı geriye atıp gözlerimi kapattım. Bir hafta sonra taburcu olacaktım, her şey yolunda giderse. Gidince ne yapacaktım, bilmiyordum. Bir hafta içinde Emre'nin ağzında hiç Ali sözünü duymamıştım. Galiba rüyamdakinin aksine tanışmıyorlardı.

Başka bir evrende, en güzel halinle.
Sen hayata karış ben daha da biteceğim.

Gülümsedim.

Biraz olsun iyi düşünmek istedim.  Hastaneden çıktığımda onu bulduğumu ve yeniden... devamını getiremedim. Çok imkansız geliyordu. Bir rüyada hiç görmediğim bir insanı görmüştüm ve onu bulduğumu hayal ediyordum. Onu bulsam bile her şeyi anlattığımda delinin teki olduğumu düşünecekti. Ben düşüncelerimin arasında boğulurken şarkı bitti, yenisi başladı.

Duman ~ Senden Daha Güzel

Kimseyi görmedim ben, senden daha güzel

Kimseyi görmemiştim ben, ondan daha güzel. Ofladım, içimden kendime. Gerçekten duygusal malın teki olmuştum. Her şeye ağlıyordum. Aklıma sahip çıkamıyordum. Her şeyin bir rüya olduğunu aklıma kazımıştım ama kalbim... Ona hiçbir şey yapamıyordum. Duyduğum, gördüğüm, dinlediğim her şeyin içinde o vardı.

Kapı çalındı ve iki saniye sonra açıldı. Muhtemelen hemşire gelmişti. Acele etmeden başımı kaldırıp gözlerimi açtım ve o an Kaan Tangöze bağırdı. "Sana nerden rastladım? Oldum derbeder."

Ve biz göz göze geldik.

Koyu yeşil gözlerle göz göze geldik.

Titrerken donakaldım. Ayak parmaklarım içe doğru bükülürken tırnaklarım buz gibi olmuş avuçlarıma saplandı. Sadece gözlerine baktım, sadece gözlerime baktı. Burada mıydı? Gerçekten burada mıydı?

Yüzü bulanıklaşırken yutkunmaya çalıştım. Boğazıma koskoca bir yumru oturmuştu nefes dahi aldırmıyordu. Gözlerimden süzülen iki damla yaş görüş açımı tekrar netleştirdi. Ağladığımı görünce kaşları çatılmıştı. Buradaydı. Çığlık atmak istiyordum. Buradaydı.

Yeni bir rüyanın içinde olma olasığım kaçtı? Olmasındı, lütfen...

Gözyaşlarımın içinde gülümsedim. Çatılan kaşları gülümsememe bakarken düzeldi. Dikkatle beni incelerken gözlerine kadar ulaşan iç çektirecek bir gülümseme sundu. İçim giderken dudakları aralandı. "Merhaba."

Yeniden, yandı tüm ışıklar yenideen. 😋

Sana Nerden Rastladım?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin