32. GÖRÜNMEZ

512 44 20
                                    

Sinan Güleryüz, Özge Özder - Senle Ben
Bahadır Sağlam - Kır Papatyası
Sezen Aksu - Yalnızca Sitem

Beni takip eden gölgemle bile kavga eden bir çocuktum ben; o kadar sinir bozucuydu işte hayat benim için

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Beni takip eden gölgemle bile kavga eden bir çocuktum ben; o kadar sinir bozucuydu işte hayat benim için.

Geceyi hiç sevmezdim çünkü hayal kırıklıkları geceye aşıktı; hadi gündüzleri oyalanacak bir şeyler buluyordum da geceleri asla. Yastığa her başımı koyduğumda illa bir şeyler uykumu kaçırmak için düşüncemi rahat bırakmazlardı.

Gece yeni umutlara gebe kalmak için şafağın sökmesini bekleyecekti ya da beklemeyecekti... Benim için bir farkı yoktu çünkü solmuş bir bitki bile benden daha az önemli değildi. Sanki dünyadaki yerim ya da önemin küçük bir çiçek kadar bile değildi.

İzbe sokaklar körpe yürekleri mesken tutuyorsa, kırılgan düşlerin un ufak olması için gecenin güne uzayan saatlerinin köhne olması yetiyordu.

Kendimi Esin'den hep çirkin bulmuşumdur, onun arkadaş çevresine ve yaşadığı hayata bakınca kendimi önemsiz hissetmişimdir. Bunları hiç büyük sıkıntılar haline getirmedim elbette ama insandım sonuçta, bazen düşünüyordum. Sıkıntı haline getirmiş olsaydım Esin'le çok başka abla kardeş ilişkimiz olurdu. Esin'e tüm imkanları ben sağladığımı biliyordum... O olmadan ben yapabilirdim ama ben olmadan o asla yapamazdı. Kimse bilmese de, göremese de bu beni önemli biri yapıyordu. Bu benim dünyadaki yerimi ne kadar yüceltirdi bilmiyordum ama şimdi Esin için, hatta babam için bile değil de, kendim için yaşamaya başladığımı biliyordum.

Barbaros yanımda, yatağımda, yüz üstü uzanmış, kollarını yastık altına bırakmış, mışıl mışıl uyuyordu.

Kirli sakalları üzerinde gezen elim bana mutluluk ve huzur veriyordu.

Uzun mesafeli gönlüme tek bir adımla varabilirdi. Onun meziyeti de uzun yolları andıran kısa mesafeli gönlüme sızmaktı.

Kirpikleri kıpırdadığında birkaç kez araladı kapattı; muhtemelen beni bulanık gördüğü için kaşlarını çatmıştı. Sonra bakışları yüzüme sabitlendi, gülümsedi, elini yastık altından çıkarıp sırt üzeri uzandı, gözlerini ovaladı, esnedi, yeniden omzu üzerine uzanıp bakışlarını yüzüme sabitledi.

"Günaydın," dedi tok sesiyle mırıldandığında.

"Günaydın," hayranlıkla onu izlemeye devam ediyordum.

Bakışları pencereye çevrilince bir süre orada oyalandı ama hemen sonra yeniden gözlerini yüzüme indirdi. "Saat kaç?"

"Beş dakika önce baktığımda on buçuktu."

Elini yüzüme kaldırdığında saçlarımı geriye çekerek, "İnsan uykusunda izlenilince bilinç altı onu uyarır, uyanmasını sağlarmış," dedi. "Neden uyandırdın beni?"

İçine sokulduktan sonra, "Şimdi de uyuyabilirsin," dedim. Kolları beni sarmalamış, içine kafeslemişti. "Hem hazır uykun da açılmamış."

"Uyandım artık," dedi yüzümü radar gibi taradığında. Sanki yüzümde bir şey varmış gibi dikkatli inceliyordu. "Bir daha uyuyamam. Sen nasılsın? İyi misin?"

BAZILARI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin