Merhabalar!
İyi okumalar sevgili okuyucularım.
Sizleri seviyorum biliyorsunuz.
Yorum yapıp oy atarsanız çok mutlu olurum. 🖤---
"Biraz daha hızlı fırlatsan kafamı uçuracaktın." dedi Yiğit abartıyla.
Göz devirip elimdeki yara bandını kaşına yapıştırdım.
Şimdi nerede ne halde olduğumuzu anlatıyorum.
Çünkü nedense dilenci olduğumu bile sananlar olmuş, iki teyze elime para tutuşturmuştu.
Ya Allah aşkına altı üstü ayağım çıplak ve kaldırımda çamurun üstüne oturmuşum. Neden bakmadan oturdum bilmiyorum.
En son Yiğit ile olan yakınlıktan sonra kafam uçmuş olabilir.
Kalktığımda Yiğit'in sırıtışlarıyla bir baktım bacaklarım, kalçam üstüm başım hep çamur.
Maşallah diyelim.
Dilenci de oldum.
Şuanda banklar dolu olduğundan iki tane büyük tuğla bulduk onların üstünde oturuyoruz.
Gelen geçen salak salak bana bakınca atarlanıyorum ama Yiğit bozuntusu engel oluyor kavga çıkmasına.
Aklıma gelen şeyle hızla ayağa fırladım.
Biz niye mal gibi burada sürtüyoruz?
"Ya sen benimle dalga mı geçiyorsun?! Kocaman araban var oturmuş burada insanların beni dilenci görmesini izliyoruz!"
Yiğit sanki az gülmüş gibi yine sırıtmaya başlayınca sabır çekip çantamı koluma taktım. Ceketimi diğer elime aldım. Topuklu ayakkabıları ne siz sorun ne ben söyleyeyim...
Ayağa kalkıp arabaya doğru yürümeye başladım.
Ayaklarım, çıplak yürümekten geberdi büyük ihtimal.
Yiğit bozuntusu birden kolumdan tutunca ona döndüm.
Üstümü işaret etti. "Ceketi giy istersen. Çamuru biraz kapatır."
Kaşlarını çatıp etrafa bakış attı. Elimdeki ceketi açıp üstüme giydim.
Ama ne var ki ceketim kısaydı. Kapatacak kadar uzun değildi.
Ofladım.
Yiğit birden üstündeki ceketi çıkarıp elime verdi.
Elime salak salak bakarken diğer elimdeki çantamı aldı." Giy. "
Kendi ceketimi çıkarıp onunkini giydim.
Boyu 1.90 kadar olan sportif adamın ceketi tabiki üstümde uzun ve büyük durdu.
Beğenip gülümsedim.
Yiğit kafasını sallayıp önden yürümeye başladı. Yetişip yanında yürüdüm.
Arada bakışları ayaklarıma kayıyordu.
Arabadan çok uzaklaşmadığımız için birkaç dakika sonra arabaya binmiştik bile.
"Araban çamur olacak." dedim kemerimi takarken.
"Bir şey olmaz temizlersin."
Şaşkınca ona döndüm. Yandan bir gülüş attı. Gamzesi yine gözüme çarptı ama hemen gözümü ayaklarıma indirdim.
Saat kaç olmuştu? Eve geç mi kalmıştım? Abimler çoktan gelmiş miydi?
Ayrıca Yiğit 'in beni o cırtlağın yanında korumamasını hâla unutmamıştım. Bunun hıncını sonra çıkarmaya karar verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVDE KALMIŞ
RomanceBizim mahallede 30 yaşında ve bekar olan tek benim olmam, teyzelerin bana "evde kalmış" diye seslenmesini sağlamıştı. Sadece arada olsa sorun yoktu. Ama onlar benim ismimi unuttu. Bana ismim yerine 'evde kalmış' lakabını uygun gördü. -Hikaye başl...