Merhabalar!
İyi okumalar sevgili okuyucularım!
Sizleri seviyorum biliyorsunuz. ❤️
Oy atarsanız ve yorum yaparsanız çok sevinirim... 🎊🎊
----
30 yıllık hayatımda Can dışında kimseyi sevmemiştim.
Gözüm yıllarca sadece onu görmüş, kalbim tek ona hızlı atmıştı.
Bir daha kalbim öyle atmaz sanarken yanılmışım.
Atıyordu. Kalbim ;Yiğit 'i görünce, göz göze gelince, bana dokununca, beni öpünce kulağımı çınlatırcasına atıyordu.
Şimdi ise kırıktı. Neydi beni bu kadar kıran sözlerinde bilmiyorum.
Ben hayatım boyunca bir iki kere kırılmışımdır en fazla.
Gerçekten. İnanın, her şeyi dalgaya alan, gülüp geçen, çok ağlamayan bir insandım.
Hayatıma o girince hepsi tersine dönmüştü resmen.
Hayatım da karışmıştı, aklım da, kalbim de...
Pişman olup, özür dileyecek miydi? Kardeşiyle olan olayı anlatacak mıydı güvenip?
Yarın işe gitmek istemiyorum. Biraz ara vermek istiyorum. Bir süre görmek istemiyorum Yiğit'i.
Dün öyle muhteşem bir gündü ki.. Böyle kötü bitmesi aklımın ucundan geçmezdi.
Ama olmuştu işte. Sözünü tutmamıştı.
Artık güvenim sıfırdı ona karşı. Bir daha beni kırar mıydı? Kırardı.
İşte bu soruya kesin cevap vermem beni öyle hayal kırıklığına uğratıyordu ki..
---
Birbirimize sessizce bakarken buraya gelmekle en büyük hatayı yaptığımı biliyordum.
İş için izin isteyip gelmeseydim keşke.
Salak salak odasında sessizce bekliyorduk.
Ne o ağzını açıyordu ne de ben.Neden pişman olmamış gibi gözüküyordu?Beni kırdığını biliyordu.
Derin bir nefes alıp verdim. Randevu defterini tüm gücümle sıkmaya başladım.
Ne söyleyecekse söylese de yazsam artık.
Bakışlarını çekmeyince ben çektim.Boğazımı temizledim.
İçimden hiç gelmese de, "Ayrıca yazmam gereken bir randevu var mı?" dedim kalemi cebimden çıkartıp.
Kafamı deftere eğip bekledim. "Yok." dedi birden.
Kafamı sallayıp defterden bugünki önceden yazılanları okudum.
Çıkmak için arkamı dönüp kapıyı açacakken, "Dur." dedi.
Hızlı adımlar atarak yanıma geldi. Kapıya elini koyup cebinden bir anahtar çıkardı.
Kapıyı kitleyince şaşkınca gözlerimi açtım. Kapının anahtarını arkasındaki masaya attı. Anahtar yere düştü.
Ne yapıyordu bu bozuntu?
Dibimde bitince kapıya yaslanıp yüzüne baktım.
"Sen kafayı yedin herhalde."
Kafasını iki yana salladı. Hem üzgün hem sinirliydim ama yakışıklılığı yine gözümü alıyordu pisliğin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVDE KALMIŞ
RomanceBizim mahallede 30 yaşında ve bekar olan tek benim olmam, teyzelerin bana "evde kalmış" diye seslenmesini sağlamıştı. Sadece arada olsa sorun yoktu. Ama onlar benim ismimi unuttu. Bana ismim yerine 'evde kalmış' lakabını uygun gördü. -Hikaye başl...