14.Bölüm: DÜŞLER VE GERÇEKLER

82 47 5
                                    

25/6/2022

🍾

Helloo canlarım!

Umarım iyisinizdir.

Bölüme geçmeden önce oy vermeyi ve yorum yapmayı lütfen unutmayın!

"Bu hikaye karanlıkta kalmış, yolunu aramaya çalışan ya da umudunu kaybeden herkese gelsin..."

Cem Adrian-Melek Mosso, Bana sorma

Sizleri seviyorum:)

Keyifli okumalar!

Keyifli okumalar!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

14.Bölüm:DÜŞLER VE GERÇEKLER
*Hepsi bundan ibaretti. Düşlerden ve gerçeklerden.

"Anne, baba hadi bu merdivenlerden koşa koşa ineceğiz." Küçük bir kız çocuğu merdivenlerin başında durmuş, annesine ve babasına sesleniyordu. "Baba sen demedin mi ama korkma diye... Yoksa siz korkuyor musunuz?"

Saçları ateş kırmızısı olan kadın balkondan aşağıya, küçük kızına baktı. Kızın gözleri ise bir annesinin gözlerinde bir babasının gözlerinde heyecanla fıldır fıldır geziniyordu. Babasının gözleri ise sadece tek bir yere odaklanmıştı. Saçlarının rengi ateş kırmızısı olan karısına. Bakışlarında tecrübe vardı, yaşanmışlıklar vardı, geçmiş vardı.

Kadının gözleri kızının üstünden ayrıldı ve kocasına çevrildi. Ateş kırmızısı olan saçlarını çekiştirerek geriye attı. İki çift göz birbirine bakıyordu. Saniyeler sonra küçük kızın babası dudaklarını kıpırdatarak sessizce tek bir kelime söyledi.

"Geçmiş."

Kadın gözlerini kırpmadan kocasına bakmaya devam ediyordu. Saniyeler sonra kadın başını bir kez sallayarak onayladı.

Ve, "Geçmiş." diye mırıldandı.

Saçları ateş kırmızısı olan o kadın sırtını dönerek balkondan içeriye girdi. Küçük kız çocuğu ne olduğunu anlayamamıştı. Merakla karların içinde bata çıka babasına doğru koştu.

"Baba annem de aşağıya inecek mi?" diye sordu. Babası çocuğun sorduğu soruyu duymamıştı. Aklında bazı anlar vardı.

Abelard ve Heloise.

"Ayrılık sevdanın türbesidir, derler. Derler ki, uzun ayrılıklarda ölür gidermiş sevdanın sıcaklığı. Madem öyle, neden azalmadı aşkımız, bir nebze bile?"

Bir rüya. Bir kabus. Bir kule ve düşüş. Yine bu merdivenler.

Saçları ateş kırmızısı olan kadın aşağıya inmişti. Üzerinde bembeyaz bir mont vardı. Küçük kızına doğru yaklaştı. Küçük kız annesine doğru döndüğünde şaşkınlıkla ağzı açıldı. Annesine hayranlıkla bakıyordu. Kadının saçları beyaz montundan dalga dalga aşağıya doğru süzülüyordu. Kadın kızına gülümsedikten sonra mavi gözlü olan kocasına baktı. Adam hayranlıkla eşine bakıyordu.

GECE IŞIKLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin