edemiceksiniz (16)

3K 226 46
                                    

Merhabalarrr nasılsınız bakalım.

Vallaha ben iyiyim de bir hafta sonra kötü olacağım çünkü sınavlar başlayacak off bir de onlar girecek.

Ne çekti be öğrenci milleti.

Neyse umarım bölümü seversiniz sizden tek ricam yorum yapmanız sizleri seviyorum.

İyi okumalar...

....

Hâlâ karanlıktı etraf gözlerimi açsamsa kapatsam da her türlü o karanlığın dipsiz kuyusuna düşüyordum.

Korkuyordum etraf çok sesizdi üşüyordum o olmadan sıcaklığı olmadan hiçbir yerde ısınamıyordum Omega'm köşesine çekilmişti aynı benim gibi ağlıyordu deltasını istiyordu ben de istiyordum sanırım artık bazı konularda hemfikir olmaya başlamıştık.

Burnumu çekip olduğum yerde daha da küçüldüm.

Nerede olduğumu inanın bilmiyordum sadece bildiğim tek şey çok soğuk olması ve sesimin yankılanmasıydı.

Neden ben her seferinde birine iyilik yapmak istediğimde bu duruma düşüyordum gerçi jimimi aramaya çıkmadan önce eve gelip beni bulacaklarmış sadece ben işlerini kolaylaştırmıştım.

Gerçekten çok aptaldım ve bu aptallığımın bedeli beni bir gün çıkmaz bir yola sokacaktı.

Jungkook.

Nerdesin?

Lütfen duy beni sana yalvarırım mühürümüz olmaması beni bulmana engel olmasın ne olur.

Bulamazsan çok üşürüm burası çok soğuk korkuyorum sen olmadan kendimi bile koruyamıyorum özgüvensizin tekiyim.

Dudaklarımın arasından kaçan hıçkırıkla beraber her neredeysem oranın kapı gibi bir yeri açılmıştı.

Ve daha sonra kapanmıştı onu takip eden adım sesleri ile gözlerimi sımsıkı kapatmıştım ellerim bağlıydı hareket alanım kısıtlıydı her kim geldiyse bana bir şey yapmaması için dua etmekten başka hiçbir şey yapamazdım.

"Demek uyandın günaydın güzel omega."

Başıma her ne geçirdilerse onun bir anda kalkması ile yüzüme vuran ışık nedeniyle gözlerimi araladım.

Direkt yüzüme bakıyordu o pis gülümsemesi ile gerçekten çok çirkindi resmen benden uzak dur gibi bir tipi vardı adamın.

Göz kenarlarındaki çapakları burdan bile görebiliyordum.

Midem bulanmıştı.

"Ne kadar uyudun sen öyle hm? Çok mu yordular yoksa seni o evde?"

Ne dediğini anlamıyordum farklı bir dil konuşuyordu büyük ihtimal çinceydi bazen babamın çinden gelen akrabaları ile sohbetini dinlerdim babam çince bilirdi öyle değişik konuşması küçükken hoşuma giderdi ama şimdi hayır.

"Ahh doğru dilimi anlamıyorsun. "

Her ne dediyse kendi kendi homurdanıp ayağı kalktığında olduğum yerden en köşeye çekilmiştim.

Bir an önce eve gitmek istiyordum hatta evi bırak sadece onun boynunda soluklanmak istiyordum kollarını belimde hissetmek istiyordum ben sadece jungkooku istiyordum.

"O piç eğer anlaşmayı kabul edip bize bağlansaydı şimdi bunların hiçbiri olmayacaktı! Yeniliyoruz gün geçtikçe her şey daha kötü oluyor!"

Sinirle bana doğru bağırıp yumruğunu yanımdaki duvara geçirmişti.

Gözlerim korkuyla büyümüştü o an bir an için öleceğimi filen düşünmüştüm kalbim beni terk etmek istercesine atıyor gözlerim görüş açımı bulanıklaştırmak dışımda hiçbir halt yapmıyordu.

fifty shades of blue  ~taekook √√Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin