saray yemeğine çok benziyor (33)

2.3K 189 104
                                    

herkese tekrardan merhabaa

nasılsınız bakalım? ben iyiyim ah bu arada yeni ficimi yayınladım

royal revenge umarım beğenirsiniz neyse çok uzatmadan yeni bölümümüze geçelim

.....

bir hafta sonra

doktorun biz ayrıldıktan sonra dedikleri jungkooku delirtmişti bir erkek omega olduğum için hamileliğimin riskli geçeceğini ayrıca çok dikkatli olmam konusunda gidene kadar uyarmıştı. bunlar jungkookun paranoyaklaşması için yeterli nedenlerdi. eve geldiğimizden beri başımdan ayrılmamış sürekli bana 'iyimisin?', 'rahat mısın? istersen duş alabilirsin yada ben yıkarım seni' sonra yatak odamıza gidip bir battaniye alıyor üzerimi örtüyor ona yaz ayında olduğumuzu söyleyince battaniyeyi tekmeleyerek yatak odasına götürüyordu ardından elinde ince bir tişört ve şortla gelip o zaman bunları giy terleme deyip beni giydiriyordu.

bende öylece oturmuş onun hem tatlı hem de delirmiş hallerini izliyordum ayrıca şuan biraz da korkuyordum. çünkü bir saat önce girdiği mutfaktan hala çıkmamıştı. arada düşen eşyaların sesini duyuyordum ardından onun güzel sesini 'iyiyim! ama bu tavanın sapı koptu tae nasıl tava bu böyle?'

en son dayanamayarak ayaklanmış baldırlarıma kadar katlanmış şortumu düzelterek mutfağa girmiştim

tanrım aklımı koru lütfen.

büyümüş gözlerle mutfağa mı yoksa savaş alanına baktığımı düşünürken onun siyah irileri bana dönmüştü.

"sevgilim? nasılsın bir şey mi istemeye geldin yoksa?"

dirseğini hızla tezgaha yaslayıp yaptığı şeyi sakladığında şüphe ile gözlerimi kısıp ona doğru yaklaşmaya başladığımda elini bana doğru uzatıp belimi kavramış ve daha sonra diğer eli ile elimi kavrayıp etrafımda yavaşça döndüre döndüre mutfak kapışa götürmüştü. bu hareketi dudaklarımdan kısık bir kahkahanın mutfakta yankılanmasına neden olurken belimden tuttuğu gibi bedenimi aşağı doğru eğmişti.

"bir şeyler yanlış gidiyormuş gibi hissediyorum jungkook? yanılıyor muyum yoksa?"

derinlerimde hissettiğim kurdu endişeliydi kesinlikle bir şey olmuştu ve benden saklıyordu.

"bebeğim ben varken nasıl işler ters gidebilir sende kocanı tanımıyor musun? dur bir dakika yoksa bana beceriksiz falan mı demeye çalışıyorsun sen? alındım git solona otur."

bedenimi düzeltip şaşkınca ona bakarken kollarını gövdesinde birleştirmiş başını başka yere çevirerek dudaklarını büzmüştü.

tanrı aşkına neler oluyordu? ben öyle bir şey dememiştim ki nereden çıkartıyordu bunları?

"b-ben öyle bir şey söylemedim ki nereden çıkarttın bunu?"

kollarımı boynuna dolayıp yanağına dudaklarımı basmaya başladığımda kollarını belime sarıp dudaklarını kısa bir anlığına dudaklarıma basmıştı.

"o zaman oturma odasına geç beni bekle ayrıca sen niye ayaktasın tanrı aşkına?"

kaşlarını çatıp beni hızla kucağına aldığında elbette beni mutfaktan uzaklaştırmak istediğinin farkındaydım çünkü daha bir haftamızı yeni doldurmuş ne kadar değişiklik olabilirdi karnımda?

"kook daha bir hafta oldu ne gibi bir tehlikeye girebilirim ki daha?"

şaşkınca ona bakarken o beni umursamamış daha demin kalktığım yere geri oturtarak dudaklarını açıkta kalan omzuma basmıştı.

fifty shades of blue  ~taekook √√Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin