Bildirim gelmemiş olabilir bu günün ikinci bölümü arkadaşlar umarım seversiniz.
Her neyse uzatmadan iyi okumalarrr...
....
"Bazı işler ters gitti omega ve sen bizim tek çıkış biletimizsin. "
Bu işlere başlamadan önce ters gideceğini sokaktan geçen birine sorsa bence o da söylerdi bu olanları nasıl bu kadar aptal olabiliyordu hiç anlamıyordum.
İçeriye girip karanlığa doğru adım attığında arkamdan gelen birkaç asker ile duraksamıştım.
Tamam sakin ol bundan sonra tek yaptığın koşmak olacak boşuna koşmayacaksın o akşamki gibi seni bekleyen birisi var.
Dudaklarımı ıslatıp askerleri ile ilerleyen adam uzaklaştığı gibi sesizce kapıdan çıkmıştım tabii anahtarı kapıda olduğunu görür görmez yutkunmuş cesaretime güvenerek onları oraya kilitlemiştim.
Bir süre sonra o kapı kırarcasına çalmaya başlamıştı yani başlamıştır çünkü daha çalmadan oradan tüymüştüm.
Nereye gideceğimi bilmiyorum tek yaptığım koşmaktı var gücüm ile koşmaktı tabii bir süre sonra beni fark etmiştiler birkaç kişi bana doğru atılırken kendimi dışarıya atmıştım.
Nerdesin? Neredesin maviliklerimin sahibi?
Etrafa bakındım ona dair bir iz yoktu her taraf karanlıktı akşam olmuştu onu bulmam şimdi daha da zordu.
Neyse dışarı çıkmıştımya o bana yeterdi.
"Seni küçük sürtük!! "
Arkamdan o adamın sesini duymak bedenimi titretmişti resmen koştum tekrardan nereye gittiğimi bilmeden koştum ve daha sonra koskocaman bir bahçenin önüne gelmiştim.
Ordaydı tanrıya şükür onu görebiliyordum.
"Taehyung!"
Gözlerim hızla dolarak ona doğru koşmaya başlamıştım yüzümde garip bir gülümseme vardı.
İlk defa.
İlk defa gidecek bir yerim vardı sığınacak bir limanın içimdeki yaraları iyileştirecek biri vardı.
Gülümsedim ona doğru yaklaştıkça gülümsemem büyümüştü fakat bir anda belime dolanan kollar ile neye uğradığımı şaşırmıştım.
"Seni bu kadar kolay ona vericeğimimi sandın hım? Aptal eğer bir adım daha atarsan sevgiline elveda bile diyemezsin. "
Gözlerim korkuyla büyüdü ona bir şey mi yapacaktı?
Ama kimse yoktu ortalıkta her taraf açıktı.
Hem bedenim titriyor hem de etraftaki tehlikenin ne olduğunu bulmaya çalışıyordum ve çok geçmeden de bulmuştum.
Bir adam tepe gibi bir yerde yere uzanmış elindeki kocaman silah ile jungkooka nişan alıyordu.
Hıçkırdım çaresizlik burada bile peşimi bırakmıyordu.
"Akıllısın aferin sana. "
Güldü pislik öyle içli güldü ki onu burada öldüresim gelmişti.
"Ona en ufak işaretin kendi ölümüne neden olur. "
Dedi kıkırdayarak ve daha sonra belimde silahın soğuk demirini hissetmiştim.
Neden... Neden bütün kötü şeyler benim başıma gelmek zorundaydı ki neden ben tanrım neden beni böyle bir sınava tabi tutuyorsun neden?
"J-jungkook."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fifty shades of blue ~taekook √√
FantasíaOmegverse Vahşi bir deltanın omegasıydı o güzel tatlı minik omegası Mavinin elli tonunu gösteren omegası Yan shipler Yonmin Namjin