Bölüm Üç : Güller

2.7K 184 49
                                    

Elimde tuttuğum küçük poşetin içindekilere göz atarak  geldiğim yolu yürüyordum.

Bir tane cif, bir tane çamaşır deterjanı ve sabun almıştım. Geriye kalan parayla eczaneye uğrayıp boğaz ağrısı için ilaç istemiştim.
Adam pastil denen bir şey vermişti. Boğaz ağrısına en iyi bu gelirmiş.

Turuncu hap benzeri şeyi dilimin altına koyup emmeye başladım. Tadı portakala benziyordu.

Bir de cebimde kalan bozukluklarla kaldırımda tezgah açan amcadan iki tane simit aldım. Şu an da açtım ama temizlik yaptıktan sonra iyice acıkırdım.

Yolun kenarından yürürken gözüme takılan gül dalıyla durdum. Çok güzel açmışlardı. Kan kırmızısı ve beyazın birbiriyle uyumunu bilirlermiş gibi aynı kökün içinden iki renk birden açmıştı.

Bahçe duvarının dış kısmında duruyordu ama yine de izin almadan koparmak da olmazdı.

Bahçede sandalyeye oturmuş fasulye kıran teyzeyi görünce hafifçe boğazımı temizledim. Kafasını kaldırıp  bana baktı. Elindeki fasulyeleri kırmaya devam ediyordu.

"Teyze güllerden koparsam olur mu ?" Güler yüzlü haliyle bana bakıp baş örtüsünü düzeltti.
"Olur uşağum da , ben sana yardım edeyim . Dikenleri batmasın eline." dedi ve ayağa kalkıp bahçe kapısını aşıp yanıma geldi. Elinde turuncu saplı bir meyve bıçağı vardı.

Güllerin dikensiz yerlerinden tutup tane tane kesip kestiklerini dikkatlice elime tutuşturuyordu.

"Seni daha önce bizim mahallede görmedim. Haçen taşındın? " Karadeniz ağzıyla konuşuyordu ama dedikleri anlaşılıyordu.

"Çok olmadı teyze , dün akşam geldim ." dedim. Kaşlarını kaldırıp tekrar kayan baş örtüsünü düzeltti. Beyaz saçları kenarlardan çıkmıştı.

Elimle iki yan taraftaki evimi işaret ettim.

"Ha sen necisin?"diye sorduğunda kafamı eğdim. Yine aynı tepkiyi mi alırdım söylesem?

"Ağrı'dan geldim. Kürdüm." dedim. Cevabımla yüzü aydınlandı sanki. Elinde biriktirdiği on kadar gülü de elime verip içeriye yürüdü , eliyle de beni çağırdı.
İlk anlamadım ama sonra ben de bahçeye girdim.

Sandalyesine oturduğunda başında dikilip etrafa bakındım. Başka kimse yoktu sanırım.

"Otursana uşak , otur da az hasbihal edelim." Babam gibi konuşması içimi ısıtmıştı. Gülümseyip sandalyesinin karşısında duran, masanın öteki ucundaki sandalyeye oturdum.

"Benim koca da Doğulu. Şimdi kahvededir."Ş'leri ç gibi söylemesi hoşuma giderken kadını dinlemeye devam ettim. Dili aşırı güzeldi. Bende de şive vardı ama daha kabaydı.

"Ağrı'nın neresindensin? Anan baban nerededir?" Gözlerimi ellerime dikip ilk sorusuna cevap verdim.
"Diyadin, Budak . Bilir misin bilmem." Diğer soruya cevap vermeden boğazım düğümlendi.

Kısık bir hıçkırıp boğazımdan firar ettiğinde kafamı eğdiğim yerden kaldırıp kadına baktım. Renksiz dudaklarını araladı. Bir şeyler diyecek oldu ama sonra anlamış gibi gözlerine bir hüzün çöktü. Küçük masanın diğer yanından şefkatlice gülümsedi. Dolu gözlerimi saklama gereği duymadan ben de gülümsedim.

İki göğsümün arasında duran künyenin ağırlığı onların her zaman yanımda olduğunu hissettirmek ister gibi ağırlaştı. Abim üzüldüğümü hissediyordu sanırım.

Uzunca bir süre sustum. Benimle birlikte teyze de sustu.

Ayağa kalkıp gitmeye yeltendim. Sonra adını sormayı unuttuğumu fark edip durdum.

"Adın ne teyzem ?" dediğimde "Banu'dur oğul." dedi. Uşak diyen kadın o kadar içten oğul demişti ki anam geldi aklıma. Sürekli aklımdalardı.
"Ben de Bengi ." dedim .

Elini kaldırıp yanımda duran elimi tutup iki kere üstüne vurdu. Anlayışlı bakışlarına minnetle karşılık verdim.

Elimde tuttuğum güllerle küçük poşetleri tek elimde toplayıp anahtarı cebimden çıkarıp kendi evimin bahçesine girdim. Bahçe kapısını örtmeye çalışırken karşı kaldırımda telefonla konuşan çocukla göz göze geldik.

'Biz de bunu adam sandık , konuşuyoruz .' diyendi.
Yeşil gözlerinin parıltısı aramızdaki yola rağmen belli oluyordu. Göz bebeklerinin kenarlarında beyaz ışıklar vardı sanki.

Beni , ben onu fark etmeden önce fark etmişti muhtemelen. Yüzünü buruşturdu.

Kapıyı zorla kapatıp iç kapıyı hızlıca açtım ve açtığım gibi kapattım .

Kafama takacak yeterince sıkıntım vardı. İnsanların nefretiyle uğraşacak gücüm yoktu.

Ayakkabımı girişte çıkarıp tozlu parkelere basarak kısa koridordan salon mutfak karışımı odaya girdim. İçerisi çıkmadan önce açtığım pencerenin etkisiyle temiz havayla dolmuştu.

Hâlâ soğuktu ama daha az üşüyordum. Banyodaki küçük kovayı suyla doldurup mutfağa taşıdım. Tezgahın üstündeki cifi ve çamaşır deterjanını suya döktüm. Böyle daha temiz olurdu herhalde.

Valizimdeki eski atletlerimden birini yırtıp suyun içine daldırdım.

Önce yatak odası olarak kullanacağım yeri güzelce temizleyecektim.
Pencereyi, pervazları ve kapıyı sildikten sonra ,kuru bezle de duvarların tozunu yere indirdim.
Parkeleri deterjanlı suyla temizleyip bitirdiğimde tertemiz olmuştu küçük oda. Biraz zamanımı almıştı ama olsun.

Açık pencereyi öylece bırakıp kapıyı kapattım diğer yerlerin tozu girmesin diye.

Rengi griye dönen suyu döküp tekrar su hazırladım. Mutfak ve oturma odasını temizlemek daha uzun sürmüştü. Tezgâh ve dolaplar kirliydi.

Kendimi yatağım olan kanepenin üstüne atmak istiyordum ama kirli kıyafetlerimle bunu yapmayacaktım.Onun yerine gidip koridoru da temizledim.

Sonra banyoya girip her yeri cifledim. Fayanslar ışığın etkisiyle parlıyordu. Üstümdeki kıyafetleri çıkarıp kenara  bıraktım ve bedenimi soğuk suyun altında tutmaya çalıştım çünkü suyu ısıtacak doğalgaz yoktu. Soba da yoktu. Zaten hastaydım ama elimdeki en iyi buydu.

Şampuan olmadığı için sadece suyla arındırmaya çalıştım kendimi .
Sonra da ıslak ıslak çıktım. Saçımdan ve vücudumdan damlayan sular temizlediğim parkeyi ıslatıyordu.Evet evet havlum da yoktu. Hiçbir şeyim yoktu kısaca .

Islak olmama rağmen valizimden çıkardığım birkaç parça kıyafeti hızlıca üzerime geçirdim.

Açık olan pencereyi kapatıp her yerin temiz olduğuna emin olduktan sonra cüzdanımı kot pantolonumun cebine yerleştirip anahtarı da alıp dışarı çıktım.

İş bulmam lazımdı .

Uyarı vereyim dedim , ilk bölümü atlıyorsunuuuz.
Tabi kendi isteğinizle geçiyorsanız bilemem.

İyi geceler...
Ve her zamanki temennimle: Hoş kalın,hoşça kalın.♡

29.05.22
01.08

YANGIN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin