hikayeye başlamadan önce dikkat etmeniz gerekenler
- Okuduğunuz kitap threesome (üçlü ilişki) barındırır
- çokça argo, cinsellik içerir
- karakterler en yakın arkadaşlar bu yüzden bir ilişkiye başlarken bile alışmalarını göz önünde bulundurun
- threesome ilişki daha önce hiç okumadıysanız ise sessizce okuyabilirsiniz, yok onu seviyor bunu kıskanır şimdi demeyin
- karakterler ve olaylar sizin değil benim kurgu eserim, beğenmezseniz direkt gidebilirsiniz ama kimse sizin saçma sapan yorumlarınızı görmek zorunda değiliyi okumalarr
***
Minho, tutmaya çalıştığı koca maket ile cebindeki anahtarı çıkarmak için cebelleşirken bir el kalçasına sürtündü, arka cebindeki anahtarı çıkardı. Gözleri bu dokunuşla yanına gittiğinde gördüğü yüzle sırıtmıştı.
Changbin evin kapısını açtı. "Ver maketi," deyip elinden almış, kendisi içeri girip salonda Minho için ayırdıkları büyük masanın üzerine maketi bırakmıştı. Minho sırıtarak kapıyı kapattı.
"Günün kahramanı sensin Changbin."
Changbin sırıttı. "Ben her zaman öyleyim bebeğim."
Kendi üstündeki kot ceketi çıkarıp koltuğun üstüne bırakmış, ardından da kendi koltuğa atlamış, uzanır pozisyona gelmişti. Ondan gelen cümle ile Minho kıkırdarken kendi deri ceketini çıkarıp onun bacaklarının üstüne oturdu ve başını geriye attı.
"Chan iti nerede?"
"En son fizik profesörüne sövüyordu, derstedir," deyip bacaklarını kıpırdatarak Minho'nun düşmesini sağlamış Changbin sonra da yayılmıştı. "Gelirken kızarmış tavuk alsın dedim, hesabı bölüşürüz."
"Yemek yapamazdım zaten," dedi işine geldiği için. Bugünkü derste ellerinin anası ağladığı için Minho kendine tamamen izin vermişti, bugün amelelik değil sadece keyif yapacaktı. Ayağa kalktı. "Duşa giriyorum ben, çıkana kadar dağıttığın yerleri topla boğarım seni."
Changbin kafasını salladı. "Bakarız."
Ama bu lafı biter bitmez bacağına yediği tekme ile bağırmış, Minho da havlusunu alıp banyoya geçmişti. Liseden beri o, Chan ve Changbin tanışıyordu, üniversitede de ise üçü ayrı eve çıkmıştı ama geçmeyen sorunları vardı. Changbin'in dağınıklığı, Chan'ın evde üstsüz gezmesi ve onun maketleri yüzünden hemen hemen her yerden eşyalarının çıkabilmesi gibi.
O ılık suyun altında bugünün yorgunluğunu atarken fizik dersinden çıkan Chan "Puşt," diye mırıldandı önünde yürüyen profesöre doğru, sonra da deri ceketini üzerine geçirip seri adımlarla fakülte binasından çıkmıştı.
Favori mekanlarına girip kızarmış tavuk ve bira sipariş ederken onu beklediği süre zarfında Changbin ile mesajlaşmış sonra da gelen yiyeceklerle beraber ücreti ödeyip mekandan ayrılmıştı. Otobüse atlayıp başını cama yasladı, kulağına kulaklıklarını takıp gözlerini kapattı.
Changbin görüldü olan mesajı ile göz devirerek koltuktan kalkıp Chan ile beraber kullandıkları odaya geçti, Üç öğrenci olarak anca geçinebiliyorlardı ve her birine yetecek kadar oda yoktu evde ama Minho ilk sene ne yapmış ne etmiş tek başına evin diğer odasında kalmayı başarmıştı.
Sabah evden çıkarken rastgele fırlattığı kıyafetlerini üzerine geçirip hala açık duran yatağının üstünü kapattı, Minho'nun maketleri sayılmasa üçü arasından tek dağınık kendisini sayabilirdi.