Bölümü halsey - im not a woman, I'm a god ile okumanız COK RICA edilir çünkü moda fena giriyorsunuz
***
Felix'in flört teklifini kabul ettiği fakat Jisung ve Jeongin'den adeta kaçtığı bir haftanın sonunda Jisung onu partide yakalamaya karar vermişti. Juyeon'un çoğu kişiyi davet ettiği partide gözleri kalabalık arasından Felix'i ararken Minho, Chan ve Changbin kendilerini bir koltuğa atmışlardı.
Minho kaşlarını çatıp Chan'a baktı. "Kollarını kaldırdığın gibi tüm vücudun gözüküyor, beni sinir ediyorsun Chan."
Chan bir kot pantolon ve üstüne aynı şekilde kot ceket giymişti ama içinde tişört giydiği yoktu. Gerdanı açıkken Minho'nun da dediği gibi kollarını az biraz kaldırması ile karnı ve sırtı açılıyordu.
"İyi oldu sana," dedi Chan. "O şortun karşılığını alıyorsun. Kudur." Yalandan bir tavırla esneyip kolunu kaldırdı ve Changbin'in arkasına attı. "E bir şeyler içmiyor muyuz?"
Changbin kıkırdadı. "Şerefsizsin resmen."
Dipdibe birbirlerine gülerlerken Chan göz kırpıp "En alası hemde güzelim," demiş, Minho o kolunu kaldırdığı için omuzuna patlatırken kahkaha atmıştı. Changbin ensesinden tuttuğu Chan'ı kendine çekerek dudaklarını dudaklarına bastırıp bir öpücük bıraktığında Minho hızla ikisinin üstüne atladı. "Kıskandım, bana da!"
Dudaklarını büzüp öne uzattığında onun cümlesine gülen Changbin ve Chan geri çekilmişler, Changbin bu sefer aynı öpücüğü Minho'ya da verirken Minho memnun bir şekilde sırıtıp ayağa kalkmıştı.
"Şimdi oldu, ben Jisung'u bulmaya kaçıyorum. Öptüm!"
Giydiği kısa şortun arka ceplerine ellerini koyup yürümeye başladığında çoğu göz Minho'nun üstündeydi, Minho herkesin dikkatini çekerdi, gerek görünüşü ile gerek çevresi ile.
Chan o gözleri fark ederek kafasını Changbin'e çevirdi. "Bu gece kavgasız çıkar mıyız dersin?"
Changbin dudağını kıvırdı. "Sence?"
"Çıkmayız. Ellerim kaşınıyor zaten iki gün kavga etmedim üçüncüye net etmem gerek."
"Aptal." diyen Changbin sevgilisine kahkaha atarken Chan ikisine bira alıp gelmiş, onu içmeye başlamışlardı. Yanlarına gelen arkadaşları ile masa etrafında toplanıp iskambil oynamaya başladılar. Bağırışlardan, içkilerden geçilmezken Minho da olduğu yerden ara sıra onları izliyor ara sırada Hyunjin ve Seungmin'in muhabbetine katılıyordu.
Jisung da kendi arkadaşları ile muhabbet ediyordu, bazen kalabalığın arasından onu izleyen Felix ile göz göze gelse de pek yüz verme taraftarı değildi çünkü birkaç gündür ondan kaçan Felix'in şu anda kıskanması sinirini bozuyordu.
Minho arkasından yaklaşıp ellerini omuzlarına koyduğunda kafasını çevirip kimin ona dokunduğuna bakmış, Minho olduğunu görünce sırıtıp göz kırpmıştı. Jeongin şehir dışında olduğu için partide yoktu.
Fazlasıyla sarhoş ve yüksek sesli bir partiydi.
"Jisung sen yeni dövme mi yaptırdın? Voah, aşırı güzeller ya!"
Sıfır kollu giymesinden dolayı boydan boya gözüken dövmeli koluna gelen iltifatlar ile güldü. "Hayır uzun zamandır eklemedim ama teşekkürler canım."
İltifat eden Lia'nın yanağından makas aldığında etrafta gülüşmeler olurken Felix elini kaldırıp gerginlikle kulağının arkasını kaşıdı. Lia ve Jisung'un çok yakın olduklarını biliyordu ama içindeki o yakıcı hisse engel olamıyordu.
