"Ben geldim!"
Felix aralanan kapı ile beraber kollarını açıp hızla Jisung'un boynuna sarmış, sımsıkı bir şekilde boynuna sarılmıştı. Jisung'un parmakları sevgilisinin belinde yer edinirken kolunu beline sardı ve onu hızla içeri çekip kapıyı kapattıktan sonra Felix'i kapıya yaslayıp öyle sarıldı.
"Hoş geldin bebeğim," demiş ve boynuna bir öpücük bırakmıştı. "Seni özledim."
"Ben de seni özledim!" dedi Felix, Jisung'un elleri onu bırakmazken başını geriye çekip Jisung'un yüzünü avuçlarının arasına aldı ve dudaklarına bir öpücük bıraktı. "Kaşındaki güzel de dudağındaki piercing öperken sinir ediyor." diye geri çekildiğinde Jisung gülmüştü.
"Neden?"
Omuz silkti. "Alışamadım. Korkarak öpüyorum."
Onun bu yanıtı Jisung'un gülüşünü büyütürken "Tamam," deyip kabul etmiş ve Felix'in boynuna bir öpücük daha bırakıp banyoya ilerlemeye başlamıştı. Felix şaşkınlıkla arkasından baktı. "Çıkaracak mısın gerçekten?"
"Evetttt!" dedi elini kaldırıp, arkası dönük ve üstünde tişört olmadığı için Felix onun gerilen sırt kaslarına bakmış ardından da yerinde zıplamıştı. "Aşığım sana Han Ji!"
Jisung gülümsedi. "Ben de sana sarışın."
Banyonun kapısını açtı. "Jeongin odada uyuyor, kalksın, uyandır da kahvaltı edelim."
"Tamamdır!"
Felix ayakkabılarını çıkardıktan sonra kenara bıraktığı torbayı alarak mutfağa bırakmış ardından da koşarak yatak odasına girmişti. Geniş yatakta yüz üstü yatan Jeongin'i gördüğü gibi "Jeongin!" deyip üstüne atladı ve çıplak sırtına bir öpücük bıraktı. "Jeongin ben seni ısırmadan kalk hayatım."
Jeongin tek gözünü açıp ona baktı. "Sen ne zaman geldin?"
Felix omuzunu öptü. "Az önce. Tatil günümü sizinle geçirmek istedim. Günaydın!"
Minholar gibi üçü aynı evde yaşamasa da böyle bir düşünceleri vardı ama şu anlık okuldan fırsat buldukları tatil günlerinde soluğu Jisung'un evinde alıyorlardı. Felix de Jeongin gibi geceden gelmeyi düşünmüş ama ders çalıştığından dolayı yorgun olduğu için kütüphaneye daha yakın olan evine geçmişti.
Jeongin yatakta sırtüstü dönüp Felix'i üzerine çekerken Felix gülümseyerek ona bir öpücük verdi.
"Kahvaltı edelim, uyan hadi."
"Edelim bakalım." dedi reddetmeden, nazikçe Felix'i yanına bıraktı ve ayağa kalkarak banyoya doğru ilerledi. Felix de üstündeki kot ceketi çıkarmış, mutfağa Jisung'un yanına geçmişti. "Tırnaklarım güzel mi," dediğinde Jisung güldü. "Sabah sabah nail art yaptırmak için mi bu kadar erken kalktın?"
"Evet, güzel mi?" Ekledi. "Sen de yaptırsana."
"Güzel olmuş, ben düz siyah ile mutluyum. Dolaptan suyu çıkarsana."
"Tamaaammm." dedi Felix ve dolaptan soğuk suyu çıkardı. "Zorlama yok," deyip şişeyi masaya bırakıp gülümsemişti. "Piercingi çıkardın yeter bana."
Jisung ona gülerken yanlarına gelen Jeongin ile beraber üçü kahvaltı yapmışlar ardından da Jisung'un, mutfağı Jeongin'e paketlemesi ile Felix ile ikisi salona kaçmıştı. Cam tarafında oturan Jisung sigara içerken Felix onu izliyordu.
" Zıkkım iç," deyip yanına vardı Jeongin. Felix'in omuzuna kolunu atıp onu kendine doğru çekti. Jisung sırıttı. "Smoke kiss yapalım mı? Hoşuna giderse bir daha laf etmeyeceksin."
