2.3

8.6K 858 513
                                    

"Minho hyung yok mu?"

Felix'ten gelen cümle ile Chan ve Changbin birbirine bakarken Chan "Götü acıdığı için yatakta kalmaya karar verdi," diye cevap vermişti.  Onun cevabını duyan Changbin soda içtiği için anında başını çevirip gülmeye başlamış, Jisung kahkaha atmıştı.

"Götü parçalandı çocuğun."

"İnsaflı davrandık lan."

Chan'dan gelen yanıt ile Jisung kolunu Felix'in omuzuna atıp kendine çekmişti, Felix reddetmeden sevgilisine doğru yaklaşıp dudaklarını boynuna bastırdığında "Kardeşim daha ne insafı?" demişti ki Jisung, Changbin onun kulağına yaklaştı.

Gece ne yaptıklarını duyan Jisung'un gözleri büyürken Changbin kendi tişörtünü hafifçe aşağı çekip morlukların başladığı yeri göstermişti. "Siz var ya," dedi Jisung hayretle. Kahkaha attı. "Neyse, bir şey demeyeceğim."

Chan, Felix'e baktı. "Orospu çocuğu fizikçinin dersinden çıktım, boynumu silebilirim. Felix yanında makyaj temizleme suyu var mı lan?"

"Bir saniye."  dedi Felix. Yere bıraktığı sırt çantasını alıp içinden pamuk ve makyaj temizleme suyunu çıkarıp Chan'a uzatmış, Chan anında boynunu silmeye başlamıştı.  Changbin sırf fizik profesörüne laf vermemek için sabah tutuşmuş, boynunu evde bulduğu tüm fondötenlerle kapatan sevgilisine kahkaha attı. 

"Oha."

Aralarına dalan yabancı sesle hepsi bir anda yanlarına gelen Seungmin ve Hyunjin'e bakmıştı. "Yuh cidden," deyip sevgilisine katıldı Hyunjin bir sandalye çekip. "Bu emmek değil bu çok başka bir şey."

"Haklısın." dedi Changbin rahatça. "Bu sömürmek.  Sömürdüm çünkü." Sırıttı.  "Bir de benim üstüme Minho sömürdü, bembeyaz teni var çok çabuk kızarıyor. Ne güzel sömürmüşüm be."

"Geri zekalı."

Chan sevgilisine kahkaha atarken yalnız değildi, arkadaşları da onlara katılırken sabah kapattığı boynunu silmiş, pamukları çöpe atıp geri gelmişti. "Teşekkürler güzellik," deyip Felix'in yanağından makas aldığında Felix sırıttı. 

"Rica ederim hyung."

Onlar kantinde oturmuş, ders aralarının kesiştiği boşlukta muhabbet ediyorlardı. Hyunjin ellerini kaldırmış esnerken "Jeongin ne zaman geliyor ya," diye merakla sorduğunda Jisung iç çekmişti. 

"Üç gün sonra."

Seungmin gördüğü beden ile ileriye bakarken sırıttı.  "Üç gün sonra mı? İyi kandırmış."

"Ne?"

Jisung ve Felix aynı anda şaşkınca sorup kafalarını Seungmin'in baktığı yöne çevirdiklerinde onlara doğru ilerleyen Jeongin'i görmüşlerdi, sarıya dönen saçları ikisini de duraklatırken ilk harekete geçen Felix oldu.

"Jeongin!" diyerek sevinçle yerinden kalkıp bir anda koşarak üstüne atladığında Jeongin gülerek onun belini ve bacaklarını kavradı. "Çok özledim seni, çok, çok, çok özledim!"

Changbin gözlerini kıstı. "Felix'in götü güzelmiş. Görmeyeli çok squat yapmış."

"Ya döverim seni amcık!"

Jisung anında oturduğu yerden arkadaşının koluna patlattığında Changbin ona baktı. "Siktir lan, sen bizim sevgilimize yavşıyorsun."

"Biz karşılıklı yapıyoruz."

"Belki biz de karşılıklı yapıyoruz." Bağırdı. "Felix!"

Jeongin'in kucağındaki Felix ona döndüğünde Changbin dudaklarını büzmüş, Felix gülerek ona öpücük atmıştı.  Aldığı karşılık ile Jisung'a dil çıkaran Changbin diğerlerini güldürürken Felix geri Jeongin'e baktı ve yanaklarından tutup dudaklarına kısa bir öpücük bıraktı. 

tomboy, minchanbin ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin