Ben seni düşünüyorum seni
Hani tıpkı o ilk günlerdeki gibi
Kalbim diyorum kalbim
Daha dün tezgâhtan çıkmış bir su sayacı gibi
Aşkı anılar besliyor düşler kadar
Bu yüzden diyorum ki aşk eskidikçe aşktır.
Sevgi eskidikçe sevgi.CEMAL SÜREYA-SEVGİLİM,BİR GÜNÜN...
--
Bu şiiri her okuduğumda aklıma Leander geliyordu.Onunla ilişkimiz başladığı gün tesadüf eseri bu şiiri okumuştum bu yüzden her defasında bu şiir bana onu hatırlatıyordu.
Aşk böyledir işte bazen bir şiir,bazen bir şarkı,bazen de fotoğraflar ile kendini hissettirir.
Dün gece rüyamda Leander'ı görmüştüm.Uzun süredir onu rüyalarımda görmüyordum ve bu durum onu unuttuğumu düşündürmüştü bana.Ama yanılmıştım.Belki de babamın da n gitmesi bana tekrar onu hatırlatmıştı.
O lanet olası herifi ne zaman unutmayı başaracaktım bilmiyorum ama onu gerçekten unutmak istiyordum.Çünkü bana yaşattığı o acı o güzel anıların hepsini silmişti.
Leander bana aşkın en kötü tanıtımını yapmıştı.Ben aşkı romantik,tutkulu bir şey sanarken aşk duyguların en bombok ve acı duygusuymuş.
Seni iyileştirip sonra sana kapanmayacak yara açan.Onunla babamın yaz tatilinde iş için Belçika'ya gittiği dönemde tanışmıştım.İki ay orada kalmıştık.Benden yaş olarak epey büyüktü fakat bunu hiç umursamamıştım.Çünkü ona aşık olmuştum.
Bu ilişkiyi o dönemler herkesten gizli tutmuştum çünkü çoğu kişi buna karşı çıkacaktı.Aramızda on yaş olması çevremdekilerin asla onaylamayacağı bir durumdu.Leander o dönemler hayatımın merkeziydi;ilk el elele tutuşumuz,ilk öpüşmemiz...hâlâ aklımdaydı.Fakat onun hakkında öğrendiğim gerçekler onca güzel şeyi unutturacak kadar etkiliydi.
Bunları yeniden hatırlamak canımı acıtmaya başlamıştı.Bu acı önce kalbime sonra da tüm hücrelerime yayılmıştı.
Karnımda hissettiğim sancıyla kendimi inanılmaz kötü hissettim sonra bugünün tarihi geldi aklıma.
Hızla okulun lavabosuna ilerledim.Boş bir kabine girip klozete oturdum.Tahmin ettiğim gibi regl olmuştum.Çantamı kurcalayıp ped aramıştım.İşimi hallettikten sonra telefonumu uçuş modundan çıkardım.Dün geceden beri telefonum uçuş modundaydı.Kimseyle konuşasım yoktu.Ne Esin'in merakına ne de Uraz'ın özür dolu mesajlarına cevap verecek halim yoktu.
Zaten dün gece gördüğüm rüyalar yüzünden gözüme uyku da girmemişti.Kendimi aşırı bitkin hissediyordum.Telefonumdaki mesajları okurken lavaboda iki kızın sesini duydum.
"Esra kırmızı rujunu verir misin?"
"Tabii."
"Yakıştı mı?"
"Bence yakıştı Uraz gözlerini senden alamayacak."
Uraz ismini duyunca mesajları okumaya ara verip kızları dinledim.
Acaba bahsettikleri Uraz Batu'nun kuzeni Uraz mı?"Ne yaparsam yapayım onun dikkatini çekemediğimi biliyorsun Esra."
"Acaba hoşlandığı biri mi var?" Sesi şüpheyle çıkmıştı.
"Olsa haberim olurdu.Her şeyi anlatır bana biliyorsun."
"Bilemiyorum Defne ama artık ondan hoşlandığını itiraf etme zamanın geldi.Böyle uzaktan uzaktan ne zamana kadar seveceksin?"
"Ya en ufak bir hoşlantı belirtisi göstermedi ki itiraf edeyim.Biliyorsun onu kıskandırmak için başka biriyle bile çıktım ama o hiç umursamadı.İtirafım yüzünden arkadaşlığımız bozulsun da istemiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOĞUK TON
Teen FictionYıllar önce babasını şüpheli bir kazada kaybeden Batu,babasıyla birlikte bütün duygularını da mezara gömdü.O kaza genç adamın miladı olmuştu.Artık hayat onun için anlamsız dakikaların birbirini kovalamasından ibaretti.Ta ki hayatının aşkıyla tanışan...