1.BÖLÜM

35.8K 701 65
                                    

Okul çıkışında kızlarla okulumuzun yakınlarındaki bir kafeye gelmiştik.

Kahvelerimizi alıp gözümüze ilk çarpan masaya geçtik.

Masamız tam cam kenarındaydı.

Çantalarımızı sandalyelerimize koyup oturduğumuz sırada yağmur bastırdı.

Kahvemi elime alarak yağmuru seyre koyuldum.

Her damlanın yere düşüş anı bana huzur veriyordu.
Açıkçası birazcıkta uykum gelmişti.
Bugün epey erken kalkmıştım.Bir de okul yorgunluğu vardı tabii.

Ben kekimi yiyip kahvemi yudumlarken,kızlar okul dedikodularından bahsediyorlardı.
Ses tonlarında ise büyük bir ciddiyet hakimdi.

"Ee Liana sen bu ilişki hakkında ne düşünüyorsun?" Esin sorusuyla beni de sohbete dahil etmek istemişti fakat konuya o kadar fransızdım ki.

Şaşkın bakışlarıma karşılık Esin sohbetlerini açıklama gereksinimi duydu.
"Seda ve Burakcan'ın ilişkisini konuşuyorduk Sinemle.Açıkçası sadece biz değil tüm okul onları konuşuyor."

Esin o kadar iştahlı söylemişti ki konunun benim ilgimi çekmesi gerektiğini düşündüm.
Ancak rol yapamazdım.Çünkü ikisi hakkında en ufak bir fikrim yoktu.Ve tüm okulun bu olay ile çalkalanması saçmalıktı.

Tabii cevabımı bu kadar uzatmadım
"Tuhaf." diyerek geçiştirdim.

"Bence de tuhaf.Seda'yı bilirsin gayet normal bir kız.Ama Burakcan öyle mi?Babası ünlü bir iş adamı.Ee bir de Batuların grubundan."

Tanrım
kelimemin yanlış anlaşılması  korkunçtu.Oysaki ben tuhaf kelimesini dedikodular için söylemiştim.Ah!

Olaya dahil olmamın başlı başına hata olduğunu farkederek kendimi geri çektim.

Çikolatalı kekimden bir dilim aldığım sırada
Esin ve Sinem'in hâlâ aynı konuyu konuştuğunu farkettim.

Ben de kulak misafiri olarak konuşmalarını dinledim.

Birincisi:Burakcan zengin biriymiş ve gruptaki diğer çocuklarda.

İkincisi:Gruptaki erkeklerin hepsi yakışıklıymış.

Üçüncüsü:Grupta dört kişi varmış bunların isimleri de;Batu,Aras,Burakcan ve Emreymiş.

Dördüncüsü ve son bilgi:Bu gruptaki erkekler sadece tek gecelik ilişki yaşarlarmış.

Tanrım Esin ve Sinem bunların hepsini nerden biliyordu?
Üstelik ben farkında olmadan Amerikadaki bir lisede mi okuyordum?

Neyse ki konu,Esin'in yeni kahve almak için ayağa kalmasıyla son buldu.

Sinem ile yalnız kalmıştık.
Sinem kahvesini yudumlayarak
bu dönemki sunumlar hakkında konuşma başlattı.
Konuşmamız ilerlediği sırada
Esin'nin sesini duyduk."Özür dilerim!" lafını bozuk plak gibi tekrarlıyordu.
Hemen kafamızı onun sesini geldiği tarafa  çevirdik.Bizim okul formasını giymiş bir çocuk Esin'e bağırıp çağırıyordu.

Sinem "Bu Batu değil mi?" diyerek şaşkın bir surat takındı.

Hızla ayağa kalkıp Esin'in yanına gittik.

Esin'in endişeli suratıyla karşılaştığımda
"Neler oluyor?"diye sordum.

Esin epey korkmuş gözüküyordu.Fakat neden korktuğunu anlamamıştım.
Bana sarılarak konuştu. "Yanlışlıkla üzerine kahve döktüm."

SOĞUK TON  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin