Merhaba,
Bölüm şarkılarına profilimdeki playlist linkinden ulaşabilirsiniz.
Paragraf aralarında ve Twitter'da #matruşka taginde buluşalım mı?
İyi okumalar!
(Küçük uyarı.
Rusya'da kadınların babalarından ya da eşlerinden aldıkları soyada -a ekleniyor. Yani Petrov o ailenin erkekleriyken, Petrova o ailedeki kadınlar.
Bilmeyenlerin aklı karışabilirdi.)AA
İnsanın içinde kaybolmaya alıştığı gözlere yabancılaşması ne demek bilmiyordum.
Bugüne kadar.
Gözlerine baktığımda, basit kahverengi gözlerde nasıl kaybolduğumu hatırlıyordum. Armando Dante, gerçekten nazik ve her kadının sahip olmak isteyeceği bir İtalyan erkeğiydi.
Birbirimiz hakkında çok şey bilmezdik. Sanırım bu, ikimizin de birlikteyken daha rahat hissetmesini sağlamıştı. Onun sadece bir şirket sahibi olduğunu biliyordum. Ailesi ne iş yapıyor, o ne ile ilgileniyor, o aslında kim, bunları hiç sorgulamamıştım. Öğrenmek istememiştim çünkü.
Kim bilir benim yanımda uyurken, iş görüşmesi diyerek açtığı telefonlarda, kaç masum insanın ölmesini sağlamıştı? Bilmiyordum. Bu kadar kör olduğum için kendime kızsam da, biliyordum elimden hiçbir şey gelmezdi. Öğrenseydim, onu hala sevmeye devam eder miydim?
Bazı keskin kurallarım vardı. Toplumun kabul ettiği ahlaki kurallar pek umurumda olmasa da, babam sayesinde küçüklüğümden beri kesinlikle affımın olmayacağı durumlar vardı. Armando Dante'nin içinde olduğu iş gibi. Milan Balandin peki? O da bu işten değil miydi? Kendime bir kere daha kızdığım bir noktaydı. Ben, gerçekten Lara gibi olmaya çalışırken, Ala'nın keskin kurallarını unutmuştum. Ala, masum birine zarar veren kişiye gerekirse oyun oynar ama asla onun oyununda yer almazdı. Milan Balandin'e aşık olmak demek, onun oyununda yer almak demekti. Onun Avcı çıkmış olması, benim hata yapmış olmamın üstünü örtmüyordu.
Hatalıydım, biliyordum. Birçok konuda. Sevdiğim adamı kullanarak bilgi almam dahi hataydı ama o da çok iyi biliyordu ki, ailem kırmızı çizgimdi. Ahu, üzerine basılmasının ihtimali dahi olmayan o noktamdı. Zaafımdı. Bunu biliyordu ve onun, kurtlar sofrasında yalnız kalmasına izin vereceğimi düşündü. Ahu burada yalnız değildi belki, birimin en başarılı ekibi burada olabilirdi ama yanında ben yoksam, hep yalnız kalırdı. Öyle hissederdi, biliyordum. Onu benden başka kimse gerçekten koruyamazdı çünkü onu kimse benim kadar canı pahasına sevmiyordu.
Eğer ona bir şey olursa, ben son nefesimi verene kadar annemden kaçmak zorunda kalırdım. Biliyordum. Bildiğim tek şey bu da değildi; annem beni öldürürdü. Annemin beni öldürmeye teşebbüs etmesinden sonra yaşayabileceğimi hiç zannetmiyordum. Annen seni buz gibi soğuk havuzda bıraktığında, ağzından köpükler saçan köpekle yalnız bıraktığında, Rusya'da köyde kurt sesleri kulaklarınıza dolarken, seni dışarıda unuttuğunda, Moskova'daki metroyu ziyaret ettiğinizde, raylara düşmesin diye Ahu'yu çekip seni sarı çizginin ötesinde bıraktığında, seni öldürmeye çalışmamış mı oluyor? Aç gözlerini artık! Hayır. Gözlerimi kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MATRUŞKA || AA (KİTAP OLDU!)
ActionUYARI! Son 10 bölüm kitap olacağımız için kaldırılmıştır, bizi Parola yayınları hesabından takip edebilir, basıldığımızda kitapçılardan ulaşabilirsiniz. Dilerim kitaplığınızda yer edinebiliriz. ❝Mürekkebin soluk rengi beyaz kağıdı kirletirken, roll...